Doğuştan konuşma ve
işitme engelli 13 yaşındaki Şükriye, iki yıl önce başladığı
atletizm
sporunda, 2009-2010 Öğretim Yılı İşitme
Engelli Okullar Spor Oyunları'nda 4x100 metrede, ayrıca aynı yıl yıldızlar 800 metrede
Türkiye ikincilikleri elde etti.
Türkiye şampiyonu olmak için sürekli çalışan ve profesyonel anlamda bir kulüple çalışmak için girişimlerde bulunmaya hazırlanan Mutlusoy, kasıklarındaki ağrı nedeniyle iki ay önce babası Seyit (35) ve annesi Havva Mutlusoy (32) tarafından
Selçuk Üniversitesi
Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürüldü.
Burada lenf bezi
kanseri teşhisi konulan Mutlusoy, hemen
tedaviye alındı.
Kemoterapi ve ilaç tedavisi gören Mutlusoy, biran önce iyileşip çok sevdiği Konevi İşitme Engelliler İlk
öğretim Okulu'ndaki arkadaşlarına kavuşmak ve atletizme geri dönmek istiyor.
Hayata daha sağlam adımlar atmak adına moral ve motivasyonunu yüksek tutarak tedaviye hemen
yanıt veren Şükriye, neşesi ve hayata bakış açısıyla diğer hastalara da örnek oluyor.
-NEŞESİNİ HİÇ KAYBETMEDİ-
Anne Havva Mutlusoy, dünyaya gelen iki çocuğunun da işitme ve konuşma engelli olmasının kendilerini çok fazla üzmediğini söyledi.
Bu şekilde de mutlu olmayı başardıklarını belirten Mutlusoy, ''Tek sorunumuz kızımla tam olarak anlaşamamamız. İşaret dili bilmediğimiz için zaman zaman
iletişim kurmada zorlanıyoruz. Kendi geliştirdiğimiz işaretlerle çocuklarımızla anlaşmaya çalışıyoruz'' dedi.
Bu durumu kızının okula göndermeye başladıktan sonra sorun etmemeye başladığını anlatan Mutlusoy, şunları kaydetti:
''Kızım kendisi gibi özelliği olan çocuklarla iletişim kurmaya başlayınca hiçbir şeyi sorun etmedi. Kendini hep geliştirdi. Derslerinde olduğu gibi yaşantısıyla da herkese örnek oluyor.
Atletizmle ilgileniyor, resim yapıyor. Sürekli neşeli ve güler yüzlü. Spor yapmaya başladıktan sonra derecelerini görünce hırslandı. Ancak kızım lenf bezi kanserine yakalandı. Çok üzüldük, ama biz bu şekilde de mutlu olmayı başardık. Kızım hastalığını öğrenmesine rağmen neredeyse hiç üzülmedi. Tedavi gören herkese neşesiyle ve hayata bağlılığıyla örnek oluyor. Şimdi tek sorunu burada kimseye derdini doğru düzgün anlatamaması. Çünkü işaret dilini kimse bilmiyor.''
Mutlusoy, kızının yaşama bağlılığıyla söz konusu hastalığı da yeneceğine inandığını sözlerine ekledi.