Brookings Metropolitan Policy
Program ile London School of Economics and Political
Science'ın ortak hazırladığı, Deutsche
Bank Alfred Herrhausen Society tarafından desteklenen Metropoliten Kentler
Araştırması'nda
İstanbul, 1993–2010 yılları arasında ulaştığı yüzde 5,5'lik gelir ve yüzde 7,3'lük istihdam artışı ile 150
kent arasında birinci sırada yer aldı.
Araştırma, kişi başına düşen gayri safi katma değeri 1.000 dolar olan Haydarabat ve Kalküta'dan 70.000 bin dolar olan San
Jose ve Zürih'e yayılan geniş bir yelpazede, 52
ülkenin en gelişmiş ekonomiye sahip 150 kentinin
ekonomik büyüme trendleri incelenerek hazırlandı. 1993-2010 yılları arasında yaşanan global ekonomik krizlerin bu kentlerin ekonomik gelişmeleri üzerindeki etkileri ele alınarak, dünyanın gayri safi milli hasılasının yüzde 46'sını elinde bulunduran
metropoliten kentlerin önümüzdeki yıllarda sergileyeceği ekonomi ve istihdam alanındaki büyümelerine ışık tutulmaya çalışıldı.
Metropoliten Kentler Araştırması'na göre, 2009-2010 yılları arasında en hızlı büyüyen ilk otuz kentin 29'u ABD ve
Avrupa ülkeleri dışında yer alıyor.
Ekonomik krizin etkilerini üzerinden atamayan ilk 30 kentin 28'i ise ABD ve Avrupa kentleri arasında bulunuyor. Araştırmanın yazarlarından London School of Econonmics and Political Science bünyesinde bulunan Kent Çalışmaları Bölüm Başkanı Philipp Rode, kentleşmenin, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ekonomik yapılanmanın en önemli göstergelerinin başında geldiğini söyledi. Rode, araştırmanın, kentlerin ekonomik başarısı ile bulundukları ülkelerin ekonomik gelişimi arasında doğru bir orantı olduğunu ortaya koyduğuna dikkat çekti. Philipp Rode,
Asya ve Latin
Amerika ülke metropoliten kentlerinin, Avrupa ve ABD kentlerine oranla daha hızlı gelişiminin yeni bir dünya düzenine işaret ettiğini belirtti. Araştırmada;
Lima 3.
Singapur ise 4. sırada yer alıyor. Avrupa'nın önemli başkentlerinden
Londra ise 123. sırada
Atina ise 141. sırada bulunuyor.