RTÜK'e ulaşan izleyici iletilerinde 2007 yılına göre azalma meydana geldiği bildirildi.
Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu Kamuoyu, Yayın Araştırmaları ve Ölçme Dairesi Başkanlığı, ''RTÜK'e Gelen Bildirimlerin 2006-2007 ve 2008 yıllarının İlk Altı Aylık Dönemlerinin Karşılaştırması ve 2008 Yılı Genel Değerlendirmesi'' başlıklı araştırmasını tamamladı.
Bu çalışmaya göre, RTÜK'e ulaşan izleyici iletilerinde, 2008 yılının ilk altı aylık döneminde 2007 yılına göre büyük ölçüde azalma oldu. 2007 yılının Ocak-Haziran döneminde izleyicilerden 92 bin 754 ileti gelirken, bu rakam 2008 yılının aynı döneminde 51 bin 546'ya düştü.
RTÜK'ün ''Alo RTÜK 178'' hattına 2006 yılında 21 bin 43, 2007 yılında 61 bin 620, 2008 yılında ise 29 bin 716 olmak üzere toplam 112 bin 379 bildirim geldiği kaydedildi.
Üst kurulun internet sitesine 2006'da 10 bin 514, 2007'de 25 bin 337, 2008 ise 21 bin 79 olmak üzere toplam 56 bin 930 bildirimin ulaştığı ifade edildi.
RTÜK'ün
mail adresine ise 2006 yılında 5 bin 990, 2007 yılında 5 bin 797, 2008 yılında ise 751 olmak üzere toplam 12 bin 538 bildirimin iletildiği bildirildi.
Buna göre, 2006 yılında toplam 37 bin 547, 2007 yılında 92 bin 754, 2008 yılında 51 bin 546 ve 3 yılın toplamında ise 181 bin 847 bildirim RTÜK'e ulaştı.
Program türleri bazında, 2007 ve 2008 yılı karşılaştırması yapıldığında, dramatik diziler, kuşak programları ve haber bültenleri bildirim adedi olarak daha az sayıda şikayete konu edilirken yüzdelerinde artış olduğu görüldü.
Dramatik dizilerle ilgili şikayetler, 2007'de 17 bin 866 iken 2008'de 12 bin 223'e düştü. Vatandaşlardan gelen iletiler
analiz edildiğinde, izleyicilerin özellikle en fazla izlenen program türleriyle ilgili hassasiyetlerinin sürdüğü görüldü.
Çocukların ve gençlerin korunması konusunda yapılan değerlendirmenin yüzde 43'ünün dramatik dizilerde yoğunlaştığı, ''program kaldırılsın'' şeklinde gelen şikayetlerin yüzde 29'unun da bu program türünde kaydedilmiş olmasının, dramatik diziler için negatif bir unsur olmayı sürdürdüğü kaydedildi.
DİRENÇ YARIŞMALARI
Direnç yarışmaları türündeki bildirim adedinde de düşüş meydana gelirken, 2007'de 6 bin 894 olan sayının 2008'de 4 bin 122 olduğu ifade edildi.
Reklam kuşakları konusunda da geçen yıl 14 bin 619 ileti alınırken, bu yıl Ocak-Haziran döneminde bu sayı 5 bin 229'ya düştü. Araştırmada, ''Bu azalmada RTÜK'ün televizyonlardaki reklam sürelerinin aşılmaması konusundaki kararlı tutumu büyük rol oynadı'' denildi.
Güncel programların, geçen yılın ilk 6 aylık döneminde yüzde 1 oranında bildirime konu edildiği, bu yılın aynı döneminde ise yüzde 5'lik bildirim oranına ulaştığı, geçen yıl incelenmeyen gösteri sanatları ile ilgili yapımlar konulu program türünün, bu yıl, bir programa dönük olarak yüzde 3'lük bildirim oranına ulaştığının gözlendiği belirtildi.
Kuşak programlarda 2007'de 5 bin 391 olan iletinin 2008'de 5 bin 229'a düştüğü; kuşak programlara yönelik şikayetlerin; yüzde 25 oranında ''Türk
aile yapısına ve ahlaka'' genellikle ses yarışmaları tarzında düzenlenen programların ise yüzde 26 oranında ''milli ve manevi değerlere aykırılık'' yönünden şikayete konu olduğu belirtildi. Bu programların daha çok
sunucu ve jüri üyelerinin davranışları nedeniyle tepki aldığı kaydedildi.
İzleyici bildirimleri inceleme kriterleri açısından karşılaştırıldığında ise çocukların ve gençlerin korunması konusunda kaydedilen yüzde 11 oranındaki şikayetin ilk 3 aylık dönemde yüzde 12 olduğu, bunun vatandaşların, televizyon programlarının çocuklar üzerindeki etkisi konusunda bilinçli bir noktaya ulaştıklarının göstergesi olarak değerlendirilebileceği belirtildi.
Program sunucularının ya da programa katılan jüri ya da konukların davranış ve söylemleri konusunda gelen verilerin incelendiği ''kişiye yönelik şikayet'' kategorisinin, ilk 3 aylık döneme göre yüzde 1'lik azalarak yüzde 8 oranına düştüğü bildirildi.
Reklamın niteliği konusunda yılın ilk 3 aylık döneminde yüzde 4 olan ''inceleme kriteri'' oranının, 6 aylık dönemde yüzde 1 artarak yüzde 5'e yükseldiği ifade edildi.
Yılın ilk 3 aylık dönem raporunda yüzde 2 oranında şikayete konu edilen ''taraflı yayıncılık'' konusunun ise yerini yüzde 3'lük oranla ''toplumsal şiddet'' kriterine bıraktığı kaydedildi.
AA