Üst düzey Emniyet bürokratlarının dinlenmesini önleyen MİLSEC-3 projesinin durdurulmasını isteyen çetenin, bu proje yerine kendi ürettiği projeyi kabul ettirmeye çalıştığı ortaya çıktı
Aralarında çok sayıda
subay, üst düzey bürokrat ve
emniyet görevlisini
fuhuş tuzağına düşüren
şantaj ve
casusluk çetesinin polisi de
hedef aldığı belirlendi.
Çetenin
Emniyet Genel Müdürlüğü için geliştirilen ve teşkilatta görevli üst düzey bürokratlarla emniyet mensuplarının dinlenmesini engelleyecek
kriptolu MİLSEC-3 projesini de ele geçirdiği anlaşıldı. Üsteğmen E. K.'nın bilgisayarında bulunan
belgelerde, çetenin kendi ürettiği kriptolu cihazları,
TÜBİTAK'a sızan elemanları aracılığıyla pazarlayarak üst düzey bürokrat ve emniyet müdürlerini kolayca dinlemeyi amaçladığı belirtiliyor.
"DURDURALIM, OLMAZSA YAVAŞLATALIM"
Polisin Üsteğmen E.K.'nın bilgisayarında ele geçirdiği belgelerde, çetenin emniyet için TÜBİTAK tarafından hazırlanan projelere de müdahale ettiği ortaya çıktı. Bilgisayarda bulunan MİLSEC-3 adlı proje ile ilgili bir belge içinde "Hava-yer
haberleşmesi kriptolu olacak. Durduralım. Hiç olmazsa yavaşlatalım. Kripto kodlarını mutlaka ele geçirelim" ibareleri ele geçirildi. Çete üyelerinin MİLSEC-3 projesinin yanı sıra TÜBİTAK'ın Emniyet için geliştirdiği diğer projelerden de haberdar olduğu ve bir çoğunu aynı yöntemlerle ele geçirdiği iddia ediliyor.
KRİPTOLU DİNLEME
Ele geçen belgelerde çetenin uzmanı M.M. aracılığıyla TÜBİTAK'ın geliştirdiği, operatör desteği olmadan
laptop yardımıyla GSM hatlarının dinlenmesiyle ilgili projenin hızlandırılıp bir an önce pazarlanmasını sağlamaya çalıştığı da öne sürülüyor. Çetenin bu projeyle alarak kolayca dinleme yapmayı amaçladığı iddia ediliyor. Çetenin, dizüstü bilgisayarla istenilen her noktadan, kullanılan kriptolar aracılığıyla dinleme imkânı veren bu projeyle, üst düzey siyasilerden, devlet görevlilerine, emniyet bürokratlarından sıradan vatandaşlara kadar dinleme yapabileceği ortaya çıktı.
NATO teknolojisine eşdeğer
Tübitak -
Ulusal Elektonik Ve Kriptoloji
Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen kripto teknolojisi, kurumun internet sitesinde "Milli Kripto Algoritması" ve "Taktik Sahada Güvenli VHF/UHF Ses Muhabere Çözümü" adıyla tanımlanıyor. Kapalı ve Açık Ses Çalışma teknolojisi üzerine kurulu
sistem, geniş band yeteneği olan bütün VHF/UHF telsizlerle çalışabilme özelliğine sahip. MİLSEC 3'le hava, yer ve
deniz platformlarında da kullanılabiliyor. NATO teknolojisine eşdeğer olan cihaz mekanik ve elektriksel olarak tasarlandı.
Soruşturma kapsamında Üsteğmen E. K.'nın bilgisayarında ele geçirilen belgede durdurulması ve engellenmesi istenen projelerin maliyetleri milyon dolarları buluyor. Türkiye'yi
savunma sanayinde çağ atlatacak Taktik İnsansız Hava Araçları (
A haberleri'>TİHA),
Göktürk Uydusu, Kriptolu ve ses güvenliği haberleşme cihazları, gece görüş sistemleri ve uydu
iletişim sistemleri projelerinin
yazılım ve algoritmalarının bir başka ülkeye verilip verilmediği bilinmiyor. Tübitak,
Aselsan, TAİ gibi kurumlarca geliştirilmesi hedeflenen projelerin geleceği merak ediliyor. Soruşturmada
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda Üsteğmen E.K.'nın bilgisayarında ele geçirilen ve Tübitak'ta mühendis olarak görev yapan
emekli Yarbay Y.Ç.'ile paylaştığı notların Türkiye'nin güvenliğini yakından ilgilendiren bilgiler içerdiği tespit edilmişti.
Belgeler 3 isimde toplanıyordu
Fuhuş şantajıyla ele geçirilen TSK'nın projeleri ve
gizli belgelerinin çetede
kilit rol alan 3 şüphelide toplandığı belirlenmişti. Bu isimlerden birinin çeteye yönelik
Ağustos ayında yapılan ilk operasyonun ardından aniden emekliğini isteyen
Albay İbrahim Sezer olduğu ileri sürülmüştü. Sezer'in garsoniyer olarak kullandığı evinde ele geçirilen CD ve flash belleklerde fuhuş görüntüleri ve gizli belgeler bulunmuştu. Sezer'in, bazı TÜBİTAK ve TSK personelinden gizli proje ve bilgiler aldığı iddialar arasındaydı. Çetenin Türk
savunma sanayi için milli projelere
imza atan ASELSAN,
HAVELSAN,
Sanayi Müsteşarlığı, TÜBİTAK'ın yanı sıra Deniz Kuvvetleri'nin Ege'deki
kontrol için geliştirdiği 'Uzun Ufuklar' gibi hayati projelerini ele geçirdiği ileri sürülmüştü.
ORHAN TURAN