Emine Ayna zevkten dört köşe!

PKK tam da zamanında eylemi üstlendi ve bu ülkedeki pek çok kesimi rahatlattı.

Emine Ayna zevkten dört köşe!

Terör örgütünün Reşadiye'deki saldırıdan üç gün sonra yaptığı açıklama, bazı kurum ve kuruluşların rahat bir nefes almasına, köşeye sıkışmışlık psikolojilerinden kurtulmalarına sebep oldu. Eğer PKK eylemi üstlenmeseydi 'bu ülkede işlerin göründüğünden çok daha girift olduğunu, çözümü istemeyen çok güçlü kesimlerin bulunduğunu' tartışmaya başlayacaktık. Terör örgütü, yine zor zamanda dostlarının imdadına yetişti. Ne de olsa 'PKK üstlenince her şey kolay açıklanır, kolay anlaşılır ve hiç şaibe karışmaz' diye düşünüyorlar. Eylemin gerekçesi ise hakikaten çok komik. Bizzat Adalet Bakanı tarafından yalanlanmış olmasına rağmen, 'Öcalan'ın cezaevinde daha küçük bir odaya alınmış olması gerekçe gösterilerek eylemin yapılması', kargalara bile inandırıcı gelmiyor. Hatırlayın; sokak eylemlerinin başlama gerekçesi de aynıydı. Ne de olsa bu yaranın kapanmadan kangren olmasını isteyenlerin ellerinde kullanacakları malzeme her geçen gün bitiyordu. Bu kadar eylem için de sarılabilecek tek bir gerekçe bulabildiler. O da çok komik! Çünkü, 'örgüt liderinin kaldığı yer 12 santimetrekare daraltılıyor' diye dünyanın hiçbir örgütü eylem yapmaz. Üstelik PKK'nın bir numaralı ismi Murat Karayılan'ın Türkiye Gazetesi'ne verdiği röportajın hafızalarımızdaki yeri taptazeydi daha... Karayılan 24 Kasım tarihli Türkiye gazetesinde şöyle diyordu: "Türkiye şunu bilmelidir ki, Kürt halkı vardır, Türklerle birlikte yaşamak istiyor. Çözüme açık olduğumuzu söylüyoruz. Bu da diyalogdan geçer.'' Dikkat edin; Karayılan'ın bu sözleri söylemesinin üzerinden sadece iki hafta geçti. Ama asıl, PKK'nın bir dönem istihbarat sorumluluğunu yapmış olan Halil Ataç'ın söyledikleri çok çarpıcı. Yine 22 Kasım tarihli Türkiye gazetesinde Osman Sağırlı'ya konuşan Halil Ataç, Aktütün'e baskın planını Ergenekon'un yaptığını ve Ergenekon'dan bazı isimlerin örgütteki kişilerle görüştüğünü belirtiyor. Ataç daha sonra şunları söylüyor: "PKK'ya çeşitli bağlantılar ve planlar sundular. Ardından Aktütün Karakolu baskını oldu. PKK var olduğu sürece Ergenekon da var olmaya devam edecek. Örgütün yapacağı her türlü eylem onların elini güçlendiriyor. Eroin sevk ediyor, işini yürütüyor. PKK biterse onlar da biter.'' O halde burada başka bir şey var... Türkiye'de iki haftada her şey toz duman oldu. Daha iki hafta önce bu ülkede kanın durması için her kesimden insanlar büyük umut taşıyordu. Şimdi büyük bir belirsizlik yaşanıyor. Tıpkı 1993 yılında olduğu gibi. Hedefe ulaşmak üzereyken bir karanlık el, aynı yolla aynı oyunu oynayıp Türkiye'yi aynı kaotik ortama atıyor. Hatırlayın; önce durup dururken bir İzmir mitingi düzenlendi. İzmir gibi bir yerde seçim yok, başka bir şey yokken ne için Apo posterleriyle böyle bir miting düzenlenir kimse anlam veremedi. Gerginliğin fitili İzmir'de yakıldı. Sonra Mersin, Adana... Sonra Apo'nun yerinin darlığıyla ilgili iddialar geldi. Ardından Diyarbakır'daki gösteriler ve gösterilerde öldürülen bir gencin haberi... Ve final Reşadiye'deki yedi ana kuzusu Mehmetçiğin canıyla yapıldı. Yani iki haftada Türkiye Reşadiye'ye hazırlandı. İstediğiniz kadar 'bu eylemi PKK yaptı' deyin. Maşeri vicdanda buna kimseyi inandıramayacaksınız. PKK istediği kadar bu eylemi üstlenip ülkenin şer şebekesini rahatlatmış olsun. Biliniz ki kimse bu yalana inanmıyor. İki haftalık bir süreç sonucunda DTP'nin kapatılması sağlandı. Yine yoksulluk, yoksunluk, mazlum edebiyatına zemin oluşturuldu. Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk gibi aklıselim davranışları olan isimler milletvekilliğinden bile atıldı. Ortalık 'dağlara çıkalım dağlara' şarkıları söyleyen Emine Ayna'ya kaldı. Ama bu sefer işler sizin zannettiğiniz kadar kolay değil. MEHMET KAMIŞ-ZAMAN
<< Önceki Haber Emine Ayna zevkten dört köşe! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER