Hukukun
halka oylatılamayacağını söyleyen
Eminağaoğlu, YAŞ ve
HSYK gibi Cumhurbaşkanı'nın kararlarına da yargı yolunun açılmasını istedi.
Ana
yasa değişikliğini eleştiren Eminağaoğlu, "Eğer yeni anayasa metni bir askerin elinde yakalanmış olsaydı belli basında
darbe planı olarak adlandırılırdı" diye konuştu. Eminağaoğlu, 12.
Eylül sorumlularının sadece geçici 15. maddenin kaldırılmasıyla yargı önüne çıkarılamayacağını ileri sürdü.
YARSAV'ın eski başkanı
Ömer Faruk Eminağaoğlu, Attila
İlhan Kültür Merkezi'nde düzenlenen '
Anayasa değişikliği ve yargı bağımsızlığı' konulu söyleşiye katıldı. Eminağaoğlu konuşmacı olarak katıldığı söyleşide yeni anayasa değişikliğini eleştirdi. 'Demokrasi açılımının gerçek anlamda yaşama geçirildiği bir anayasa' söylemiyle bu çalışmaların başladığını ifade eden Eminağaoğlu, anayasaların hükümetler tarafından yapılamayacağını savundu. Eminağaoğlu, "Bu çalışmalarda bunların yaşama geçirilmesi için bir şeyin yapılması gerekiyordu. Anayasalar hiçbir zaman hükümetler tarafından yapılan metinler değildir. Anayasalar belli
siyasi partiler tarafından hazırlanan metinler de değildir. Anayasalar halkın anayasalarıdır. Devletin anayasalarıdır. Dolayısıyla tüm halkı kucaklayabilmesi için uzlaşma ile hazırlanması gereken metinlerdir. Bunun hiçbir şekilde
tartışması yoktur. Anayasaların hazırlanma süreci tüm partilere,
sivil toplum kuruluşlarına açık olması gerekir. TBMM'ye sunulan teklife baktığımız zaman bunun bir siyasi partiye ait olmasından ziyade mevcut hükümetin düşüncesini yansıtan bir metin olduğunu görüyoruz." dedi.
Eminağaolu, "Anayasa değişiklik metni herhangi bir askerin elinde yakalanmış olsaydı bazı basın kuruluşlarında darbe
eylem planı olarak başlık atılabilirdi. Metnin içeriği bu şekildedir." diye konuştu.
Anayasa değişikliğinin
12 Eylül'deki anlayışla yapıldığını ileri süren Eminağaoğlu, "Aynı Milli
Güvenlik Konseyi'nin 1961 Anayasası için yapmış olduğu gibi burada da
iktidar aynen 12 Eylül'deki anlayışla 82 Anayasası üzerinde değişiklik yapıyor. Keşke değişiklik 12 Eylül anlayışını değiştiren yönde olsa ama pekiştiren veya tekrarlayan yöntemlerle değiştiriliyor." iddiasında bulundu.
Sadece geçici 15. maddenin kaldırılmasıyla 12 Eylül sorumlularının yargı önüne çıkarılamayacağını savunan Eminağaoğlu, "Geçici 15. madde kaldırılıyor deniyor. Bu madde kaldırılsa da hukukta lehte yasa geçerlidir. Sorumsuzluk yönünden bir anayasa normu ortaya konulduğu için bu hukuka aykırı da olsa, antidemokratik de olsa bu
kuralı kaldırdıktan sonra kişileri tutup yargı önüne çık
aramazsınız. Diyeceklerim hukuk yönünden tartışmalı ama eğer gerçekten 12 Eylül'ü yargı önüne çıkarma iradesi varsa sadece geçici 15. maddeyi kaldırmayın. Oraya emredici bir kural da
koyun. 'Geçici 15. madde aşağıdaki gibi değiştirilmiştir. Milli
Güvenlik Konseyi üyeleri hakkında bu anayasanın bu maddesi yürürlüğe girmesinden sonra 30 gün içinde anayasayı ihlalden
soruşturma açılır.'
Yargıyı bağlayıcı kural konulmalıdır. Öyle bir kural koymadığınız sürece hiçbir şekilde o kişilerin yargı önüne çıkarılmaları olanağı yok. Söylediğim kural da hukuksal değil ama bağlayıcı bir kuraldır. Ama hukuk dünyasında yeni tartışmalar getirecektir. Böyle bir kural getirilmesi her ne kadar bağlayıcı da olsa kişiler bu kural nedeniyle yargılanacak da olsa diyelim bu hukuka uygun mudur? Geçmişe yönelik bir sorumluluk maddesi getiriyorsunuz. Konu AİHM'ye gidebilir. Türkiye'de hukuk çevrelerinde tartışılabilir." şeklinde konuştu.
Uluslararası hukukta insanlığa karşı suçlarda belli kuralların uygulanmadığını söyleyen Eminağaoğlu, "
Savaş, soykırım suçlarında belli kurallar örneğin zamanaşımı uygulanmaz. Amaç kişileri yargılamaktır. Darbe buraya sokulmamış o metinlerde. Eğer siz de hukuk dünyasına katkı sağlamak istiyorsanız darbe için böyle bir şey getirin. AİHM'de ve hukuk çevresinde bu tartışılsın." dedi.
Anayasa değişiklik teklifinde YAŞ ve HSYK'nın
ihraç kararlarına yargı yolunun açıldığını hatırlatan Eminağaoğlu, "YAŞ'ta tüm ihraç kararlarına değil,
disiplin nedeniyle ihraç kararlarına yargı yolu açılıyor. Yargı yolunun açılması elbette yerindedir. Ama yargı yolunun açılması hak arama özgürlüğünün genişletilmesi noktasında gerçekten samimi bir irade varsa HSYK'nın tüm kararlarına neden yargı yolu açılmıyor? Veya Cumhurbaşkanı'nın tek başına yaptığı işlemlere neden yargı yolu açılmıyor ve hiç tartışma konusu edilmiyor? Gündeme dahi gelmedi." diye konuştu.
Eminağaoğlu konuşmasının ardından söyleşiye katılan yaklaşık 30 kişilik dinleyicinin sorularını yanıtladı.
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kararından önce referandumdan '
evet' çıkması durumunda AYM'nin 'ret' kararı veremeyeceği yönündeki tartışma sorulan Eminağaoğlu, "Konunun bir halk yönü bir de Anayasa Mahkemesi yönü var. Halkoyunda farklı bir şey çıksa da Anayasa Mahkemesi karar merciidir. Belirleyici karardır." dedi.
(CİHAN)