Eski
YARSAV Başkanı Ömer Faruk
Eminağaoğlu, yargılanıp
beraat etmesine karşın YARSAV'ın konuya ilişkin bir açıklama yapmamasının kalbini yaraladığını söyledi.
Yargıçlar ve Savcılar Birliği'nin geçen hafta yapılması gereken, ancak salt çoğunluk sağlanamadığı için bu haftaya ertelenen Olağanüstü Genel
Kurul toplantısı,
Türkiye Noterler Birliği'nde yapılıyor. Kurula öğlen saatlerinde gelen Eminağaoğlu, gazetecilerin "YARSAV Hepimizindir grubunu
destekleyip desteklemediğine" yönelik bir soruya bu iddiaları ortaya atanlara bunların sorulmasını istedi. Adaylık konusunda ise Eminağaoğlu, bu konudaki takibi basın mensuplarının yapması gerektiğini ifade etti.
Daha sonra
genel kurulda kameralara kapalı olarak bir konuşma yapan Eminağaoğlu, YARSAV
yönetimine ağır eleştirilerde bulundu. YARSAV'ın kapatılmasına
yüksek yargının destek verdiğini savunan Eminağaoğlu, YARSAV Kurucu Üyesi olan
Yargıtay Başkanı'nın derneğin kapatılmasını istediğini ileri sürdü. YARSAV'ın hukukun sesi olması gerektiğini dile getiren Eminağaoğlu, en güzel sözleri ve en büyük eleştirileri
başkanlık yaptığı dönemde duyduğunu belirtti. İleriye doğru adım atılmak isteniyorsa eleştirilere giderek kapanan bir YARSAV görünümünden çıkılması gerektiğinin altını çizen Eminağaoğlu, hatalardan arınan bir YARSAV'ın olması gerektiğini kaydetti. Güncel olayların yeterince takip edilip açıklamalar yapılması gerektiğini vurgulayan Eminağaoğlu, YARSAV'ın gücünün sadece kendi söyleminden değil tüm kitle örgütlerini harekete geçirmesinden kaynaklandığını söyledi. Bunun bugüne kadar yapılmadığını anlatan Eminağaoğlu, YARSAV Yönetim Kurulu Başkanı olarak yaptığı eylemlerden dolayı yargılandığını ve beraat ettiğini hatırlatarak konuya ilişkin YARSAV'ın bir açıklama yapmamasının ise kalbini yaraladığını vurguladı. Bu tür hataların tekrarlanmaması gerektiğini ifade eden Eminağaoğlu, "
İlhan Cihaner tutuklandığında YARSAV Başkanı orda olmalıdır. Kararname yayınlandığında YARSAV anında açıklama yapmalıdır. Kokain partisi yapıldığı gerekçesiyle Osman
Kaçmaz linç ediliyorsa YARSAV tepkisini ortaya koymalıdır. Fırsat kollama tarzında bir durum olursa sonuç alamazsınız." dedi.
Geçmişinden kopan bir YARSAV'ın başarılı olamayacağını savunan Eminağaoğlu,
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (
HSYK)
adaylık döneminde yapılanları eleştirdi. Eminağaoğlu, YARSAV'ın yapmadıkları veya yanlış yaptıkları şeylerden arınması gerektiğini söyledi. Olağanüstü genel kurulda faaliyet raporu olamayacağını savunan Eminağoğlu, bunun olağanüstü adı altında olağan genel kurul yapılacağı anlamına geldiğini kaydetti.
"HSYK VE REFERANDUM SONUÇLARI YARSAV AÇISINDAN BÜYÜK YENİLGİ DEĞİL"
Adana Cumhuriyet Savcısı
İlhan Cihaner ise bir mücadelede, kavgada, savaşta yaralanarak çıkanların yaralarının elbirliğiyle sarılması gerektiğini belirtti. YARSAV'ın performansının kırmadan, dökmeden, insanlar incitilmeden devam etmesi gerektiğini anlatan Cihaner, HSYK ve
referandum sonuçlarını YARSAV açısından büyük bir yenilgi olarak görmediğini vurguladı.
Adalet Bakanlığı'nın listede dayatma yaptığının ve YARSAV'ın listesinin dayatma olduğunun söylendiğini iddia eden Cihaner, inanılmaz medya desteğinin gösterildiğini, yargının içerisine siyasi ve etnik bir
takım ayrımcılık söylemleri sokulduğunu savundu. HSYK ve referandum sürecinde çalışanları 'kahraman' olarak nitelendiren Cihaner, yüksek yargı ile kürsü hakimleri arasında bir uzlaşma olmadığına dair bir kaygı yaymaya çalışılarak tuzak kurulmaya çalışıldığını ileri sürdü.
Seçilecek yönetim kim olursa olsun daha fazla katkı verilmesi gerektiğini dile getiren Cihaner, kendisinin cezaevinde olduğu dönemde YARSAV'ın bazı yönetim kurulu üyeleri ile taşradan ziyarete gelmek isteyenlere bakanlığın izin vermediğini savundu. YARSAV'ın bazı üyelerinin Erzurum'da cezaevinde ziyarete geldiklerini ancak izin verilmediğini iddia etti.
Ankara hakimi Mustafa Ateş de 800 kişinin aidatı yatırmadığını belirterek, bunların aktif üye olarak değerlendirilmemesini istedi.
Aylarca
propaganda çalışması yapan YARSAV, HSYK'ya kendi adayları arasından bir üye bile seçtirememişti: