İşte
Derya Sazak'ın yazısı...
Darbe günlükleri
Nokta dergisi Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş,
emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu öne sürülen "
darbe günlükleri"yle ilgili
davada
beraat etti.
Bakırköy 2. Asliye
Ceza Mahkemesi'nden çıkan kararın medya ve
siyaset açısından iki sonucu oldu.
Basın özgürlüğü açısından sevindirici yönü, bir meslektaşımızın
Türkiye'yi sarsan yayın nedeniyle beraat etmiş olmasıdır. Nokta dergisi, 29
Mart 2007 tarihli sayısında kod adı "
Sarıkız" ve "
Ayışığı" olan gizli hazırlığın "kanıtı" sayılabilecek belgeleri; 2003 ve 2004'te
kuvvet komutanları düzeyinde yapılan darbe
tartışmalarıyla ilgili günlükleri yayımlamıştı. Dönemin
Genelkurmay Başkanı
Hilmi Özkök'ün "ikna edilemediği" toplantıların eski Deniz
Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'in bilgisayarında kayıtlı olduğu öne sürülüyordu.
Nokta dergisi Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş hakkında Özden'e "
iftira ve
hakaret"ten dava açıldı.
Savcının mütalaası, gazetecilik açısından "darbe girişimi"yle ilgili yayını doğrular nitelikteydi:
"Suça konu yazının görünür gerçeğe uygun olduğu, eylemin Anayasa'nın düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünü düzenleyen maddeleri ve Basın Kanunu'nun
basın özgürlüğünü düzenleyen maddeleri ile aynı kanunun haber kaynağını açıklamamayı düzenleyen maddesi kapsamında değerlendirilerek
sanık hakkında beraat kararı verilmesi talep olunur."
Darbeyle ilgili yayının savcı tarafından "görünür gerçeğe uygun" bulunması bugünkü ortamda hayli cesur bir tutum oluşturuyor. Yargıcın kararı ise topu taca atar nitelikte:
"Benim beraat gerekçem, savcının mütalaasında belirttiği 'görünür gerçeğe uygunluk' gerekçesinden farklı. Biz burada günlüklerin doğru olup olmadığını yargılamıyoruz. Biz, yayımlanan yazıda hakaret unsuru olup olmadığını araştırıyoruz."
O arada, "darbe günlükleri"ne ilişkin bilgisayar disketleri (CD'ler) üzerinden yapılan tartışma da mahkemenin kararıyla yeni bir boyut kazanıyor.
Alper Görmüş ve avukatları, "
Ergenekon" soruşturması bağlamında CD'leri önce Savcı
Zekeriya Öz'e, ardından da Bakırköy 2. Asliye Mahkemesi'ne iletmişlerdi. Yargıç kararında, "Ben davada geçen CD'yi içindekiler el yazması yazılar zannettiğim için istetmiştim. Öyle olmadığını bilsem istetmezdim" diyor.
El yazısıyla bilgisayar günlüğü nasıl tutulur?!
Görmüş'ün avukatları şimdi "gerekçeyi temyiz"e hazırlanıyorlar.
Eğer darbe yayını "görünür gerçeğe uygunsa" emekli
generalleri de yargılamak gerekmez mi? Türkiye bu hesaplaşmayı, Yunanistan'da, Şili'de, Arjantin'deki gibi 1980 sonrası 12 Eylülcülerle yapabilseydi bugün hâlâ darbelerden söz ediyor olmazdık.