- Kendi yolsuzluklarını örtmek için Türkiye'yi dünyaya rezil etmeyi göze alarak bu oyunu oynuyorlar
- Bir gazeteye baskın yaptılar bir medya başkanını tutukladılar
- Göz altına alındığıma üzülmedim. Basın özgürlüğüne bu kadar gaddarane bir saldırı yapılması beni üzdü
- Hiçbir şey gösterilmeksizin bana terör örgütü üyesi diyenlere aynıyla iade ediyorum. Allah'tan korkun!
- Hapse girmekten de korkmayız. İdam sehpasına çıkılacaksa adeta düğüne gider gibi gideriz.
-Herkes korksa Zaman korkmaz. Herkes sussa Zaman susmaz.
-Dört gün boyunca emniyette kaldık. Bunlardan korkacağımızı düşünenler yanlış düşünüyor. Bir suçumuz varsa feda olsun. Hayatımız da özgürlüğümüz de feda olsun. Niye bu kadar rahattık? Çünkü hiçbir kanunsuz işimiz yok. O yüzden zalimlere boyun eğmek yok
- Savcının huzuruna çıktığımızda sizde o soruları gördünüz. O yazar şunları yazmış dedi. Soruyorum hangi yazar talimatla yazmış söylesin. Biz de satılık, kiralık kalem yok
- Bir tane haber herkul.org'dan alınmış bir haber. Bir de 2 köşe yazarının yazdığı yazı. 6 gündür çektiğimiz ızdırabın sebebi bu. Demek ki suç yok. Suç olmayınca suç uydurulur
-Savcıya sordum: Bütün günlerdir bize yapılan muamelenin sebebi 2 yazı mı? 'Evet' dedi
-İki gündür -7. katta duruyoruz. İnsan iki adet petek takmaz mı? Duvarlara yazmışlar: 'Haram lokma yemedik'
- Türkiye de artık hiç kimse güvende değil. Her an herkesin karşısına bir tetikçi çıkabilir, bir satılmış adam çıkabilir. Türkiye maalesef bu seviyeye geldi
- Suçum ne diye sorduğumda hakim bana bir dizi hikayesi anlatmaya başladı
- Necip Fazıl'a söylediğine bakın 'eğer yazılan kurgusal bir şeyden biri etkilenip bir şeyler yapıyorsa Shakespeare'i mezardan çıkartın ve yüzlerce kez yargılayın'
-Hazır ben yokken bazıları şöyle demiş: Niye gazetede bekledi? Siz hangi adrese yazdıysanız gittim orada bekledim daha ne yapabilirim? Biliyorsunuz bebek bekliyorum napayım? Sizi çağırıp bebeğimle mi tanıştırayım?
-Reformlara devam ettiniz de desteklemedik mi? Nerede bir yolsuzluk nerede bir usulsüzlük varsa 'hemşerim biz orada yokuz' dedik.
-Yolsuzluk dendiği zaman 'biz yokuz' dediğimiz için terörist mi olduk? Dün neredeysek bugün de oradayız
-Korkaklar korkup gidebilir. Ama bu can bu tende olduğu müddetçe ne ben susarım ne Zaman gazetesinde çalışanlar susar
- Delil dedikleri şey 'bu yazıyı niye yazdın? Bu haberi niye yaptın?' Sana mı soracağız ne yapacağımızı? Biz haber yaparken hiçkimseden talimat almayız. Talimat alanlar şimdi purolarını içiyorlar
-Elde bir tane somut bir şey yok. Dosyalarımızı satır satır okuyun. Hakime dedim: Elinizi vicdanınıza koyun bir suç unsuru varsa beni serbest bırakmayın. Bebeğim oldu onu göstermeyin.
- Bana sorun mutlu musun? Hayır. Hidayet Karaca kardeşim de burada olmalıydı.
-Bunlar suç olursa Türkiye'deki bütün dizilerin tutuklanması lazım bütün senaristlerin tutuklanması lazım. Hidayet Bey'e bir leke gelmez ama bu kararı verenlerin adı tarihe bir kara leke olarak yazılır
-Dizinin repliklerini okudum. Hiçbir şey yok.
-Samanyolu'na Zaman'a yapılan yanlıştır. Hidayet Bey'e yapılanlar yanlıştır.
-Türkiye'de demokrasi ve fikir özgürlüğü büyük tehlikede.
-Bu ülkede hiçbir fikir düşünce despotizme teslim olmayacaktır. Herkes olsa biz olmayacağız.
-Allah Hidayet Karaca Bey'e en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşmayı nasip etsin
Samanyolu Haber Genel Yayın Yönetmeni Metin Yıkar
Hidayet Bey 25 yıldır sadece kendi işine odaklanmış bir insan. Ben kendisiyle 15 yıldır çalışıyorum. Bu karar hukuk tarihi adına bir kara lekedir. Nerede kaldı özgürlük nerede kaldı demokrasi? Her yazar, her gazeteci, her senarist, her editör tehdit altında...
Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu
Hidayet Karaca da serbest kalmalıydı. Bu karar evrensel bir yargı kararı değil. Bu soruşturma baştan sona bir plan bir senaryo. Bu kararın hukukta hiçbir şekilde yeri yok.
