Ekonomimizin son durumunu açıkladı

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek,katıldığı bir televizyon programında,Türkiye ekonomisinin son durumunu değerlendirdi.

Ekonomimizin son durumunu açıkladı

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, ''Türkiye'ye dışarıdaki sıkıntıları da dikkate alarak, makul bir çerçeve içinde baktığımız zaman bu yeni açıklanan enflasyon hedeflerinin tutarlı, ulaşılabilir olduğunu düşünüyorum'' dedi. Şimşek, katıldığı bir televizyon programında, ''global kriz ve bunun Türkiye'ye etkileri, sosyal güvenlik reformu, enflasyon hedefi ve cari açık'' konularına ilişkin soruları yanıtladı. Şimşek, dünyadaki sıkıntılar dikkate alındığında Türkiye ekonomisinin çok ciddi bir dayanıklılık gösterdiğini, geçmişe göre çok daha az kırılgan olduğunu belirterek, ülkenin son 5-6 yılda yapılan köklü reformlar ve mali disiplinle, borcun ve enflasyonun aşağıya çekilmesi kazanımları sayesinde global krizin ve içerideki siyasi sürecin etkilerini çok büyük ölçüde sınırladığını söyledi. Global krizin sıkıntı ve etkilerinin devam ettiğini, bu sıkıntılardan çıkışın ne kadar zaman alacağı, derinleşip derinleşmeyeceğinin de bilinmediğini ifade eden Şimşek, ''İyimser bir yaklaşımla bir miktar yavaşlama sonrasında hızlı bir çıkış olabilir. Dünya açısından, 'şimdi daha rahat bir döneme giriyoruz' demek için çok erken'' dedi. Şimşek, dünyanın içinde bulunduğu sıkıntılar atlatılsa dahi Türkiye'deki siyasi belirsizliğin bir an önce ortadan kalkmasının herkes için son derece önemli olduğunu kaydetti. -SİYASİ BELİRSİZLİK- Şimşek, faizlerde ciddi bir yükseliş olduğunu belirterek, ''(Enflasyon beklentileri kötüleşti, enflasyonda yukarı doğru bir çıkış başladı.) deniliyor. Ama dünyadaki sıkıntılar geçen Temmuzda başladı. Yani biz faizleri bu yılın başında yüzde 16 civarına indirmiştik. Hem hazinenin borçlanma faizini, hem de ikincil piyasadaki faizleri. Şimdi bugün itibariyle yüzde 22'ler civarında. Ciddi bir artış var'' diye konuştu. Bunun bir kısmının petrol fiyatlarındaki artış ve enflasyonist beklentilerdeki kötüleşmeyle, önemli bir kısmının da siyasi belirsizlik sürecinin sonucu olduğunu belirten Şimşek, şöyle devam etti: ''Dışarıdan Türkiye'ye bakış eskisi kadar olumlu değil. Biz bu kadar reform yaptık. Son 4-5 ayda çok önemli reformlar yaptık. Bu reformlar başka dönemde yapılsaydı. Türkiye'deki siyasi belirsizlik olmasaydı ve bu reformları yapmış olsaydık. Türkiye'deki faizler aşağıya bile inebilirdi. Bu geçtiğimiz süreç ülkedeki yerli yabancı yatırımcıların önlerini görebilmeleri, geleceğe güvenmeleri açısından çok kritik, çok önemli. Son dönemde, Mart ayından bu yana Türkiye'nin başka gelişmekte olan piyasalara oranla performansı kötü. Neden kötü? Çünkü ciddi bir siyasi belirsizlik var. Onun getirdiği sonuçlar. Bir de içeriden bakmak lazım. İçeride mesela gelirlerde bir düşüş yok, maaşlarda düşüş bir yok. Ama esnaf, 'ortalıkta para yok, harcama yok' diyor.'' -SOSYAL GÜVENLİK REFORMU- Şimşek, Sosyal Güvenlik Reformunun, ''popülist'' bir reform olmadığını belirterek, ''Bu milletin sokağa çıkabileceği, alkışladığı türden bir reform değil. Bu reformu ülkenin geleceği için, doğru olduğu için yaptık'' dedi. Bu sene sosyal güvenlik sistemine devletin primleri de dahil bütçeden 37 milyar YTL aktarılacağını bildiren Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Şimdi düşünün bizim gibi bir ülkede sistemin en azından başa baş olması lazım. Hatta önemli fazlalar veriyor olması lazım. Yani bugün biriktireceksiniz, nüfus yaşlanınca onlara ödeme yapacaksınız. Geldiğimiz noktada bu reformu yapmasaydık 30-40 yıllık perspektifle ülkenin nasıl bir gidişat içinde olacağını hayal bile etmek istemiyorum. Şimdi sistem devam etseydi, nüfusun yaşlanmasını dikkate alarak hesap-kitap yaptık ve 2075 yılına kadar 1.8 trilyon dolara yakın sadece açık verirsin. Bu reformu yaptık. Bu reform mükemmel değil ama mevcut şartlar içerisinde yapabileceğimiz en iyi reform. Ne olacak? Sosyal güvenlik sisteminin 2075 yılına kadar açıkları 1.7-1.8 trilyon dolar değil de, 500-600 milyar dolar olacak. Ama yine olacak.'' Şimşek, aylık bağlanma oranını yüzde 3'ün biraz altından yüzde 2'ye çektiklerini belirterek, bunun Avrupa ülkeleri ortalamasının çok üzerinde olduğunu kaydetti. -''AB ÇIPASI TÜRKİYE İÇİN EN ÖNEMLİ ÇIPADIR''- Şimşek, AB sürecine değinerek, ''AB çıpası aslında Türkiye için en önemli çıpadır. Çünkü Türkiye'nin orta uzun dönem değişim süreci için bir referans noktası. Birinci sınıf yasal düzenlemeler, birinci sınıf demokrasi, birinci sınıf kurumsal altyapı, iş yapma kültürü gibi konularda AB hakikaten bir referans olarak alınabilecek, Türkiye'yi ona bağlayacak bir süreç'' dedi. Bu konuda çok ümitsiz olmadığını söyleyen Şimşek, ''Ayda hiç olmazsa 3-5 tane üst düzey Avrupa yetkilisi ile bir araya geliyoruz. Sıkıntıları yok mu? Var. Süreç yavaş işliyor mu? Doğru. Fakat Türkiye'yi bu kapsamda tutma çabası ve güçlü bir irade var'' şeklinde konuştu. Şimşek, AB sürecinin devamı için çok güçlü destek olduğunu ve AB konusunda ümitli olduğunu kaydetti. -''BU SÜREÇ UZUN OLMAYACAK''- IMF'nin program sonrası değerlendirme konusunda bir-iki aya ihtiyacı olduğunu belirten Şimşek, IMF heyetini davet ettiğini ve önümüzdeki hafta heyetin Türkiye'ye geleceğini bildirdi. Şimşek, şunları kaydetti: ''Oturacaklar, sırf kendi performanslarını Türkiye'deki bu programın etkilerini genel bir değerlendirme yapıp İcra Kuruluna sunacaklar. Bu arada bizde, 'acaba yeni bir program yapılırsa bunun çerçevesi ne olur, ihtiyati bir stand-by anlaşması yaparsak bunun çerçevesi ne olur?' konusuna da bakıyoruz. Yani o konuda bir kararlılık var. Ben yanlış yönlendirmek istemiyorum. Ne zaman ki o konuda bir karar verilirse, ben çıkar kamuoyuyla paylaşırım.'' Şimşek, bu sürecin çok uzun olmayacağını da bildirdi. -ENFLASYON- Şimşek, programda, ''(Enflasyonla mücadelede yenilgi dönemine giriyoruz) demek doğru mu?'' sorusu üzerine, ''Yenilgi demek doğru olmaz. Şunu kabul ediyorum, (enflasyon hedeften oldukça saptı, hedef iddialıydı.) Bunların hepsi tartışılıp konuşabilir'' dedi. Bütün dünyada enflasyonun yükseldiğini anımsatan Şimşek, gelişmiş ülkelerde bu oranın yüzde 2'lerden yüzde 4'lere çıktığını, gelişmekte olan ülkelerde ise ortalama yüzde 10 civarında olduğunu söyledi. Birçok ülkede enflasyonun son 10 yılın en yüksek düzeyine ulaştığına dikkati çeken Şimşek, bütün dünyada gıda ve enerji fiyatlarının hızla yükseldiğini, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde bu oranın yükselmesinde gıdanın payının büyük olduğunu ifade etti. Şimşek, Türkiye'de enflasyondaki artışın 3'te 2'sinin enerji ve gıdadan kaynaklandığını vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Tabiki büyük bir belirsizlikle karşı karşıyayız bunu kabul etmek lazım.Türkiye'nin kendisine özgü birtakım sıkıntıları var, o sıkıntılar ne doğurur şimdiden ben öngöremiyorum. Ama Türkiye'ye dışarıdaki sıkıntıları da dikkate alarak makul bir çerçeve içinde baktığımız zaman ben bu yeni açıklanan enflasyon hedeflerinin tutarlı, ulaşılabilir olduğunu düşünüyorum. Bunu sağlamak için de her türlü desteğimiz var. Şu anda Türkiye'de emtia fiyatlarının yüksekliğinden kaynaklanan bir enflasyonist süreç var. Kısa dönemde enflasyonun daha da yükselme ihtimali de var. Ben gerçekçi bir insanım.'' Kendileri için önemli olanın ülkede fiyat istikrarının sağlanması olduğunu belirten Şimşek, ''Biz, hiçbir şekilde enflasyonun şu veya bu şekilde kontrol dışına çıkışını bile tahayyül etmek istemiyoruz'' dedi. AA
<< Önceki Haber Ekonomimizin son durumunu açıkladı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER