Eker: Tohum ithali ticaret gereği

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, ''bazı tarımsal ürünleri ihraç da ediyoruz, satın da alıyoruz. Bu, ticaretin bir gereği.''dedi.

Eker: Tohum ithali ticaret gereği

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI EKER: -''BAZI TARIMSAL ÜRÜNLERİ İHRAÇ DA EDİYORUZ, SATIN DA ALIYORUZ. BU, TİCARETİN BİR GEREĞİ. BU DURUM BİZİM BAĞIMLI OLDUĞUMUZ, MUHTAÇ OLDUĞUMUZ MANASINA GELMEZ'' -''TÜRK ÇİFTÇİSİ BUGÜN ÜLKEMİZDE ÜRETİLEN HUBUBAT TOHUMLARININ YÜZDE 98'İNİ KULLANIYOR'' (FOTOĞRAFLI - GÖRÜNTÜLÜ) -------------------------------------------------------------------------------- Eker, '' Bu durum bizim bağımlı olduğumuz, muhtaç olduğumuz manasına gelmez'' diye ekledi. Çeşitli ziyaret ve açılışlara katılmak üzere Yüksek Hızlı Trenle (YHT) Ankara'dan Eskişehir'e gelen Eker, garda Eskişehir Valisi Mehmet Kılıçlar, AK Parti Eskişehir Milletvekili Nedim Öztürk, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Feyzullah Günal, İl Emniyet Müdür Vekili Abdülkadir Kutlu ve öteki ilgililerce karşılandı. Daha sonra, bakanlığına bağlı Eskişehir İl Kontrol Laboratuvarının açılış törenine katılan Eker, tören öncesi Mihalgazi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Zeynep Akgün ile bir süre sohbet ederek, tamamı kadınlardan oluşan kooperatif üyesi çiftçilerin sorunlarını dinledi. Eker, törende yaptığı konuşmada, Eskişehir'i, ''Türkiye'nin gelişen, büyüyen yıldız şehirlerinden biri'' olarak niteledi. Kente ilk kez YHT ile geldiğini ve Ankara'dan 1 saat 15 dakikada ulaştığı için çok gururlandığını belirten Eker, Eskişehir'in sanayisi, tarımı ve hayvancılığıyla her geçen gün biraz daha ileriye giden bir şehir olduğunu söyledi. Eker, Eskişehir'e Bakanlık olarak verdikleri desteklemelerle tesislerin ortaya çıkardığı üretimin, üreticiler ve tüketiciler bakımından giderek önemi artan hijyen, denetim ve kontrol hizmetlerinin yapılması için bir laboratuvara ihtiyaç duyulduğunu bildirerek, şöyle devam etti: ''Bu laboratuvarın modernize edilmesi, bunların faaliyetlerinin artması, buradaki üreticiler, sanayiciler, bu işin ticaretini, ihracatını, ithalatını yapan firmalar, şahıslar ve tüketiciler için son derece gerekliydi. Eskişehir Valiliğince İl Özel İdaresinin büyük katkılarıyla yapılan İl Kontrol Laboratuvarı Müdürlüğümüzün binası için 750 bin lira harcandı. Bu laboratuvar esasen çok daha eskiden Veteriner Kontrol Laboratuvarı olarak hizmet veren bir müessese. Daha sonra Bakanlığımızın teşkilat yapısının değişmesiyle İl Kontrol Laboratuvarına dönüştürülmüş, ancak hizmet binasının modernize edilmeye ihtiyacı vardı. 1000 metrekarelik kapalı bir alanda yapılan bu laboratuvarı şimdi hizmete açıyoruz. 2009 yılında burada 2 bin 400 civarında analiz yapıldı. Şu anda akreditasyon sürecinde. Akreditasyon işlemi tamamlandıktan sonra birtakım analizleri çok daha üst düzeyde yapma imkanına kavuşmuş olacağız. Burada 7 farklı laboratuvar var ve bu, laboratuvarın kapasitesini göstermesi açısından önemli.'' Eskişehirli çiftçilerin daha çok üretmesi için çalıştıklarını dile getiren Eker, ildeki kadın çiftçileri Türkiye'nin her yerinde örnek gösterdiğini bildirdi. Konuşmaların ardından Eker ve diğer ilgililer tarafından kurdele kesilerek laboratuvar hizmete açıldı. -PINAR SÜT'ÜN YENİ YATIRIMI- Bakan Eker, Pınar Süt firmasının Eskişehir Organize Sanayi Bölgesindeki (OSB) yeni yatırımının açılış törenine de katıldı. Eker, burada yaptığı konuşmada da, piyasada süt fiyatlarının düşmesini önlemek için iki yıl önce bir uygulama başlattıklarını hatırlattı. Sanayicilere, piyasadaki sütü alıp süt tozu yapmalarını, sütün az olduğu dönemlerde bunu kullanabileceklerini ve aradaki fiyat farkının devletçe ödenmesini önerdiklerini anlatan Eker, ''Geçen yıl 30 milyon lira ayırdık, bu kullanıldı. Özellikle üretici kardeşlerim merak ediyor. Kimse merak etmesin, bu uygulamayı tekrar devreye koyuyoruz ve süt tozu yaptırmak suretiyle üreticinin aleyhine oluşacak herhangi bir durumu engelleyeceğiz. Endişeye kapılmaya gerek yok'' dedi. Eker, 2002 yılında 16 bin olan hayvancılık için kredi kullanan çiftçi sayısının şimdi 202 bine yükselip 16 kat arttığını ifade etti. Türkiye'de verimi düşük olan yerli hayvanın kültür ırkına dönüştürülmesi gerektiğine dikkati çeken Eker, bu yapılırsa bir inekten bir ton yerine beş ton süt alınacağını, 4 hayvanın verdiği sütün bir hayvandan elde edilebileceğini kaydetti. Eker, Türkiye'de coğrafi yapıdan kaynaklanan bazı sorunlar bulunduğuna işaret ederek, şunları söyledi: ''Doğu ve güneydoğu komşularımızın sosyo-ekonomik durumları malum. Oralarda birtakım hastalıklar oluyor. Bizdeki kadar aşılama, denetim, sağlık kontrolleri yapılmıyor. Dolayısıyla hayvanların hastalık yapan bazı mikropları çok rahatlıkla yayılabiliyor. O zaman da bunların Türkiye geneline yayılması söz konusu olabilir. Bunlarla ilgili tedbirler alıyoruz. Üç yıldır uğraştık, Trakya Bölgesi'ni şaptan ari hale getirdik. Çünkü ari hale getirirsek oradan Avrupa Birliği ülkelerine ve ondan sonra dünyanın diğer ülkelerine hayvansal ürün ihracatı yapabileceğiz. Şimdi Türkiye'de şap hastalığı olduğu zaman ülkeler diyor ki, 'sizden hayvansal ürün almıyoruz'. Hatta diyorlar ki, 'ülkenizde şap hastalığı var, ben sizden tavuk almıyorum'. Aslında şapla tavuğun bir ilgisi yok ama bunun kuralı da böyle. Bunlar uluslararası kurallar. O nedenle biz bu tedbirlerimizi de alıyoruz.'' -''TÜRK TARIMI 100 MİLYON KİŞİNİN KARNINI DOYURUYOR''- Eker, üretici ve tüketicinin refahını aynı anda dikkate alan bir politika izlediklerini söyleyerek, ''Hedefimiz, bu memleketin gıdasının temel kaynağını bu ülkelerin çiftçilerinin üretmesi, bu ülkenin üreticilerinin meydana getirmesidir. Bütün gayemiz bu, bunun için çalışıyoruz. Bu teşvikleri 15 kat artırmamızın sebebi budur'' şeklinde konuştu. Bir yandan üretirken üreticileri desteklediklerini, diğer yandan tüketici aleyhine haksızlık yapılmasına da fırsat vermediklerini belirten Eker, piyasayı bu şekilde dengelemek durumunda olduklarını anlattı. ''Türkiye'de üreticinin üretim kapasitesi ve gücünü artırmak, bunun verimli yapılmasını sağlamak ve ürünlerin katma değeri artan birer gıda sanayi ürünü haline gelmesini amaçlıyoruz'' diyen Eker, dünyada küçülme yaşanırken Türkiye'de büyümenin işareti olan bu tür tesisleri hayata geçirdikleri için Pınar Holdinge teşekkür etti. Eker, Türkiye'de tarım alanında çok haksızlık yapıldığını anlatarak, bir yere, bir ürüne mahsus çok özel bir durum meydana geldiğinde bunun sanki bütün sektörde ve ülkenin her tarafında görülmüş gibi olumsuz haberlerle üreticiler ve tarım sektörünün zarar göreceği şekilde yaygara koparıldığını söyledi. Bu tür haberlere itibar edilmemesini isteyen Eker, şunları kaydetti: ''Türk tarım sektörü 72 milyon vatandaşının karnını doyuruyor. Gelen 30 milyon turistin de karnını doyuruyor, etti 100 milyon. 100 milyon insanın karnını doyurduktan sonra yaklaşık 11,5 milyar dolarlık tarım ürününü dünyaya ihraç ediyor. Durum bu, bunlar önemli şeylerdir. ABD'de gıdalarla ilgili ne kadar sorun oluyorsa bizde de o kadar, daha fazla değil. Geçen yıl İsrail'e 142 milyon dolarlık tarım ve gıda ürününü ihraç ettik. 142 milyon dolar, içinde tohum da var. Ticaret yapıyoruz. Dünyanın hangi ülkesi hiçbir şey almadan sadece satar? Var mı böyle bir ülke dünyada? Dünyada böyle bir ülke yok. İsrail'den 27 milyon dolarlık da gıda ve tarım ürünü satın almışız. İsrail'e 142 milyon dolarlık satmışız. Hal böyleyken sürekli kalkıyorlar, 'işte biz bağımlı olduk, şöyle olduk, böyle olduk' diyorlar. Bu bağımlılık değildir. Türk çiftçisi bugün ülkemizde üretilen hububat tohumlarının yüzde 98'ini kullanıyor. Kendi bilim adamlarımızın, kendi uzmanlarımızın geliştirdiği tohum çeşitlerini kullanmaktadırlar. Net bir şekilde söylüyorum, bazı tarımsal ürünleri ihraç da ediyoruz, satın da alıyoruz. Bu ticaretin bir gereği. Bu durum bizim bağımlı olduğumuz, muhtaç olduğumuz manasına gelmez. Bunu da bu şekilde bilelim. Türk çiftçisine, Türk üreticisine ve 72 milyonluk bütün milletimize haksızlık yapmayalım. Türkiye, dünyanın 8'inci büyük tarım ekonomisine sahip. Burada sanayicilerimiz, iş adamlarımız var, onlar bunun ne anlama geldiğini iyi bilir. Türkiye, dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi, ama tarım ekonomisi açısından dünyanın 8'inci büyük ekonomisidir. Tarım ekonomisinde 11'inci sıradan buraya geldik.'' Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, Eskişehir OSB'de büyümeyi hedefleyen Pınar Süt'ün, hizmete giren ek tesisle yarattığı istihdamı da artırdığını söyledi. Hizmete giren tesisle toplam 560 kişiye doğrudan, 15 bin süt üreticisiyle 30 bin kişiye dolaylı istihdam sağlayacak kapasiteye ulaştıklarını ifade eden Yiğitbaşı, ''Hizmete giren yeni yatırımlarımızın toplam tutarı ise 26 milyon liralık bir değerine ulaştı. 35 yıldır sektörün liderliğini sürdüren Pınar Süt için her yıl gerçekleştirdiğimiz yatırım ve yeniliklerle Türkiye süt sektörünün büyümesine de önemli bir katkı sağlıyoruz'' dedi. Yaşar Grubu CEO'su Mehmet Aktaş ise Pınar Süt'ün, üreticilerinin yanı sıra tüketicilerine sunduğu sağlıklı ve kaliteli ürünlerle yaşam kalitelerinin yükselmesine ve sağlıklı nesiller yetişmesine öncülük ettiğini anlattı. Pınar Süt markasının ülke ekonomisi, milli gelir, istihdam ve kişisel refaha katkı sağladığını belirten Aktaş, ''Bugün Türkiye tarım ve gıda sektöründe önemli bir potansiyele sahiptir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığımızın hayvancılığın desteklenmesine verdiği önemle bu politikanın yarattığı sonuçların farkındayız. Hayvancılık desteklerinin 15 kat artışı, bunun en önemli göstergesidir. Ayrıca hayvancılık sektörü için faizsiz kredi olanağı bir ilktir'' diye konuştu.
<< Önceki Haber Eker: Tohum ithali ticaret gereği Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER