Herhangi bir kamu kurumunda yeni göreve başlayan bir uzman 3 bin TL alırken yüksek lisans mezunu bir araştırma görevlisi, öğretim görevlisi veya okutman 2.200 TL ile göreve başlıyor.
Birkaç yıl önce genel müdür ile profesörün maaşı eşitken gelinen noktada genel müdür 7 bin TL maaş alırken profesör 5.200 TL’de kaldı. Dünya standartlarına göre de Türkiye’de öğretim üyelerinin maaşı bir hayli düşük. Malezya, Arjantin ve Brezilya’da öğretim üyelerine ödenen maaş, Türkiye’deki öğretim üyelerinin aldığı maaşın neredeyse 2 katı. 2003-2013 döneminde diğer kamu çalışanlarının ortalama maaşı, reel olarak yüzde 61 artarken, öğretim üyelerinin maaşı ortalama sadece yüzde 6’lık bir artış kaydetti.
Memur-Sen ile hükümet arasında 2013 Ağustos’ta imzalanan toplu sözleşmede öğretmenlere 75+75 olmak üzere 150 TL ek ödeme verildi. Bu iyileştirmenin öğretmenlerle birlikte eğitim öğretim sınıfında yer alan öğretim üyelerine de yansıtılacağı açıklandı. Ancak öğretim üyeleri için düzenlemenin YÖK’ün görüşünün alınmasının ardından yapılması benimsendi. Sonraki süreçte YÖK zam yönünde görüş belirtmesine ve bu konuda çeşitli çalışmalar yapılmasına rağmen öğretim üyelerine verilen ek ödeme sözü yerine getirilmedi.
Meclis’te milletvekilleri başta olmak üzere parti yöneticilerine ulaşan öğretim üyeleri henüz taleplerine olumlu cevap alabilmiş değiller.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek başta olmak üzere yetkililer defalarca öğretim üyesi maaşlarında iyileştirme yapılacağı yönünde açıklama yapmasına karşın bir yıldır adım atılmadı. Toplu sözleşme masasında öğretim üyelerini temsilen bir yetkilinin bulunmaması, öğretim üyelerinin en büyük dezavantajı. Sağlık, yerel yönetimler, eğitim gibi bütün işkollarında çalışan memurların temsilcisi sendikalar, toplu sözleşme masasında üyelerinin haklarını savunuyor. Üniversite hocalarının ise müstakil bir sendikası yok. Eğitim öğretim işkolu içerisinde öğretmenlerle birlikte değerlendiriliyorlar. Bu nedenle öğretim üyelerine yapılacak iyileştirmeye, bağlayıcı bir hüküm olarak karar altına alınmadı. Söz verilen ek ödeme ise bir yıldır yapılmadı. Ek ödeme sözünün tutulmaması, hocaların motivasyonunu olumsuz etkilerken özel üniversitelere kaçışı hızlandırıyor. Ayrıca başarılı öğrencilerin akademisyenliğe yönelmesini engelliyor.
ZAMAN
