Maddi-manevi her alanda kendisini eğitim
hizmetlerine adayan Ahmet Evci'nin, Bursa'da kendi adına bir öğrenci yurdu bulunuyor. Bir çok okul,
yurt, bina yapımında büyük emeği bulunan Evci'nin, ölümünden önce bir de eğitim merkezi kurma fikri olduğu belirtildi.
Kalp rahatsızlığı sebebiyle 12 Ocak tarihinde Özel
Bahar Hastanesi'ne kaldırılan Ahmet Evci'nin kalbine anjio yapılarak damarı açıldı. Daha sonra gelişen
kalp yetmezliğine bağlı olarak ortaya çıkan solunum sıkıntısı sebebiyle 16 Ocak tarihinde tekrar yoğun bakıma alınan Ahmet Evci, yapılan müdahalelere
cevap vermedi. Evci, saat 24.00 sıralarında
vefat etti.
Bahar Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Ömer Kurt, Ahmet Evci'nin 6 saat boyuncu yapılan müdahalelere cevap vermediğini belirterek, "Hastanenin bütün imkanlarını seferber ettik. Ama kalbi maalesef cevap vermedi. Solunum sıkıntısı çekmeye başladı. Son anına kadar bilincini yitirmedi. Bana son sözleri şu oldu, 'doktorum artık nefes alamıyorum' dedi. Ona acı çekmeyeceksin dedim. Solunum cihazına bağladık. 15 dakika sonra hayati fonksiyonlarını kaybetti. Hekimlik hayatım boyunca böylesine acı çekmeden, kısa süreli güzel bir gidişe ilk kez şahit oldum. Çok üzgünüz. Başımız sağolsun. Ailesine, yakınlarına ve tüm sevenlerine
başsağlığı diliyorum." dedi.
8 çocuk babası Ahmet Evci'nin oğullarından Mümin Evci, babasıyla ilgili şunları söyledi: "Adam gibi yaşadı, adam gibi öldü. İnşallah yaptığı hizmetleri devam ettiririz. Çok özel bir insandı. Çalışmayı seven, çalışmayı
tavsiye eden eğitim sevdalısı biriydi. Bizi öksüz bıraktı gitti. Onun vasiyeti bizim muhabbetimiz. Onun yaptıklarını devam ettirmek. İnşallah devam ettireceğiz."
Oğullarından Celal, Yusuf ve Adnan Evci de şöyle konuştular: "Babamız çok ciddi bir insandı. gevşekliği sevmezdi. Herkese çalışmayı tavsiye ederdi. Çok iyi bir insan, çok büyük bir kayıp. Boş zamanlarında okuyup anlatan birisiydi. Gıybet yapmazdı. Kendini İslam'a ve insanlığa adamış bir adamdı. Birlikte olmayanlar bunu bilemez. Ama babam anlatılacak bir insan değil. Yaşamak lazım. Bizim direğimiz yıkıldı."
"ONUN YAPTIKLARINI SÜRDÜRECEĞİZ"
Eğitim gönüllüsü Ahmet Evci'nin torunları ise dedeleri hakkında şunları dile getirdiler: "Bizlere çok şey anlattı. Yaşamıyla anlattıkları ile bize örnek oldu. Bizler gibi yüzlerce, binlerce insana da örnek oldu. Onun yolundan gidebilmeyi diliyoruz. Çok okuyan, Risali-i Nur'ları defalarca hatmetmişti. Gençlerin okuması için elinden geleni yapardı. Ben binlerce öğrenci için neler yapıyorum, kendi torunlarım okusa neler yapmam demişti. O yüzden onun yolunu takip edip okumaya çalışıyoruz. O şimdin en sevgiliye kavuştu. Ait olduğu yere gitti. Kendisini çok severdik.
Öğrencilerin okuması için elinden geleni yapmıştır. Biz de onun ölmeden önce yaptıklarını sürdürmük istiyoruz. Eğitim gönüllülerini büyük babamız sayesinde tanıdık. Her zaman 3 şeye ihtiyacımız var derdi, 'çalışmak, çalışmak, çalışmak'."
Evci'nin yakın arkadaşlarından Selahattin Dursun, Ahmet Evci ile 1977 yılında tanıştıklarını belirterek, kendisinin hizmet erbabı birisi olduğunu kaydetti. Dursun, bir anısını şöyle ifade etti: "Rüyamda kendisini görmüştüm. 'Nübüvvet -i insaniyenin mürüvveti için fedakarlığa katlanmak insani bir görevdir' demişti. Sabahleyin
telefon açıp kendisine rüyamı anlattım. Beni hizmetle görevlendirdi. Bu zahmeti gerçekten çekmiş, bu fedakarlığa katlanmış hizmet erbabı bir insandı."
"BİZE ONUN HASRETİYLE KAVRULMAK KALDI"
40 yıllık arkadaşı Ferzan De ise gözyaşları içerisinde şunları anlattı: "
Kars'ta hizmetlerimize devam ederdim. Kars tabi yoklukla kıvranan bir memleket. Her sıkıntımda
Hacı abiye telefon ederdim. 'Haci abi şuna ihtiyacımız var, paraya ihtiyacımız var, hacı abi
masaya ihtiyacımız var, kepçeye ihtiyacımız var' derdim. 'Hemen derdi, hemen gönderiyorum' derdi ve gönderirdi. Bütün tencere tava, nevresim, masa, kanepe ne varsa bize hacı abi temin etti. Araba aldı bize.
Allah onun mekanını
cennet etsin. Yakın zamanda geldiğimde 'bize bir
jeneratör ve talebelere sandalya masa lazım' dedim. 'Hele bir çıkayım bu hastaneden, onu da yaparız. Hizmet senden vermek bizden' dedi. Allah ondan razı olsun. Kars'ın bütün ihtiyaçlarını hacı abi karşılamıştır. Onu unutmak mümkün değil. Onun hasretiyle yanmak kaldı bana. Maddi imkanlarının tamanını seferber etti. Beni
terbiye etti, bana her zaman
nasihat etti. Allah yattığı yerde utandırmasın. Bundan sonra onun hasretiyle kavrulmak kaldı bana. Onun hasretiyle yanacağız. Hizmet erbabı bir abimizdi.
Kaşık dahi istesem kaşık gönderiyordu. Artık onların hasretiyle nereye kadar gidebilirim bilemiyorum."
Ahmet Evci'nin cenazesi, ikindi namazını müteakip Ulucami'de kılınacak cenaze namazının ardından Ahmet Paşa Mezarlığı'na defnedilecek.
(CİHAN)