Sinemamızın en unutulmaz filmlerinde canlandırdığı karakterlerle efsane haline gelen Şener Şen, son yıllardaki sessizliğini bozdu. Usta oyuncu; sinemadan,özel hayatına, Gezi'de yaşananlardan,12 Eylül dönemine birçok konuda önemli şeyler söyledi. Şen,Uğur Vardan'la yaptığı söyleşide "Gezi hakkında neler söylersiniz?" sorusuna muhattap oldu. Şen, bu soruya "Gezi, apolitize olduklarını sandığımız gençlerin kendilerini hatırlatmasıydı. Bilmediğimiz bambaşka bir gençliğin ifadesiydi onlar. "şeklinde cevap verdi.
İŞTE SÖYLEŞİNİN İLGİLİ KISMI
"YAŞANAN KORKUDA 12 YILLIK İKTİDARIN PAYI VAR"
Badi Ekrem eşofmanı fikri nasıl çıktı?
Bu sonradan çok önemsendi. Oysa başlarda sıradan bir şeydi. Beden öğretmeni eşofmanlı olur, derse takım elbiseyle çıkmaz tabii ki. Hatta bizde o zamanlar öyle sanat yönetmeni, kostüm tasarımı vs. gibi birimler olmazdı. Sete rastgele bir şekilde o eşofman gelmişti. Giyince de üzerime oturdu ve kaldı. Yani ileride tarihe kalacak bir biçimde özenle seçilmiş bir şey değildi.
Bu ülkede siyaset ve baskı ne denli yoğun olursa olsun mizah hep bir çıkış yoluydu. 12 Eylül öncesinin kanlı günlerinde bile Gırgır gibi bir dergi, sizin de rol aldığınız oynadığınız onca komedi filmi hızını kesmezdi. Ama artık siyasi mizah rafa kaldırılmış gibi. Bu koşulları yaratan korku iklimi hakkında neler söylersiniz?
Korku bir salgın hastalık gibi yayıldı. Bunun bilinçli yapıldığını düşünüyorum. Bunda tabii ki 12 yıldır süren günümüz iktidarının da payı elbette var. Sanatla ilgili çalışmalar, hür düşünce ürkütücü bir hale getirildi. Bu gibi durumlarda en büyük tehlike de ‘otosansür’dür. TV kanallarını düşünün, onlar da ayakta kalmak ve kendilerini kollamak adına esas görevlerinin dışına taştılar.
Bu koşulları yaratan korku iklimi hakkında neler söylersiniz?
Korku bir salgın hastalık gibi yayıldı. Bunun bilinçli yapıldığını düşünüyorum. Bunda tabii ki 12 yıldır süren günümüz iktidarının da payı elbette var. Sanatla ilgili çalışmalar, hür düşünce ürkütücü bir hale getirildi. Bu gibi durumlarda en büyük tehlike de ‘otosansür’dür. TV kanallarını düşünün, onlar da ayakta kalmak ve kendilerini kollamak adına esas görevlerinin dışına taştılar.
"GEZİ BİZE BAMBAŞKA BİR GENÇLİĞİ TANITTI"
Peki siz bir sanatçı, hatta sorumlu bir aydın olarak nasıl bir gelecek tasavvur ediyorsunuz?
- Valla dünyada geriye gidiş pek olmamıştır. “Umutlarımızın var olduğunu düşünerek umutlanmak istiyorum” diyeyim kısaca.
Buradan yakın zamandaki en kitlesel politik meseleye atlayalım: Gezi hakkında neler söylersiniz?
- Gezi, apolitize olduklarını sandığımız gençlerin kendilerini hatırlatmasıydı. Meselelerden uzak olmadıklarını, kendi kabuklarına ait bir dünyada günlerini geçirmediklerini gösterdiler bizlere. Siyasetle uğraşsın uğraşmasın herkes için örnek bir hareketti. Belki sonradan kimilerinin iddia ettiği gibi safiyane halini bozmuş olabilir ama her halükârda önemli bir oluşumdu. Hatırlıyorum da ilk günlerde “Liderleri kim?” diye bir laf atılmıştı ortaya. Lider yok, belki herkes lider ya da hiçbiri lider değil, hepsi ümmet! Bilmediğimiz bambaşka bir gençliğin ifadesiydi onlar. ‘Gezi’yi böyle okumak gerek diye düşünüyorum.