1997 yılında
Genelkurmay Başkanlığı ile
İçişleri Bakanlığı arasında
imzalanan ve askere kentlerdeki toplumsal olaylara, doğrudan müdahale
yetkisi veren
protokolün kaldırılmasının ardından gözler, ‘iç düşman’ ve ‘iç tehdit’ tanımlarının yer aldığı Milli
Güvenlik Siyaset Belgesi’ne (
MGSB) çevrildi.
Balyoz Planı’nın
Taraf gazetesinde yayımlanmasının ardından başlayan tartışmalar sürerken
Başbakan Tayyip Erdoğan, geçen
pazar günü TRT’de EMASYA Protokolü için Genelkurmay’la temas halinde olduklarını söyledi. Protokole gerek olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, kaldırılması için imzacı İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay’ın bir araya gelerek adım atabileceğini söylemesi üzerine geçen
pazartesi İçişleri Bakanı Beşir
Atalay ile
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ bir toplantı yaptı. Toplantı sonrası
Hürriyet gazetesine konuşan Başbuğ “EMASYA Protokolü kalkabilir, bu protokole gerek yok, zaten
kanunda yetki var” dedi.
Gösteri, yürüyüş ve büyük toplantılar gibi olaylarda Silahlı Kuvvetlerin kullanılmasının ‘en arzu etmedikleri’ durum olduğunu belirten Başbuğ, İçişleri Bakanlığı ile EMASYA konusunda görüşlerinin örtüştüğüne dikkat çekerek şöyle dedi: “Halk ile karşı karşıya gelmesini ister miyiz askerin? Tabii ki hayır. Kanun emrederse tabii ki görevimizi yerine getiririz ama onun haricinde
halkla karşı karşıya gelmeme hassasiyetimizin bilinmesini istiyoruz.”
Ankara kulisleri bu açıklamalarla hareketlenirken dün Yeşilay’ın düzenlediği etkinliğe katılan Başbakan Erdoğan, “EMASYA Protokolü’yle ilgili
son durum nedir?” sorusu üzerine Atalay’ın açıklama yapacağını ifade ederek, “EMASYA kalkacaktır“ dedi.
Bir süre sonra
Anadolu Ajansı’na konuşan Atalay’sa şu bilgeleri verdi: “
Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında 7 Temmuz 1997’de imzalanan ve ismi ‘Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı Arasında 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/d Maddesi Gereğince Alınması Gereken Müşterek Tedbirlere İlişkin Protokol’ olan, ancak kamuoyunda ‘EMASYA’ olarak bilenen protokol yürürlükten kaldırılmıştır.”
Başbuğ ile görüştüklerini de anımsatan Atalay, “Bunun ortak imza ile yine yürürlükten kaldırılmasını kararlaştırmıştık. Mevzuat şu haliyle bu konudaki ilişkileri düzenlemek için yeterli” dedi.
Hükümetin kararını değerlendiren MHP Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Ekici, “Yerine, gördüğü ihtiyacı karşılayacak yeni bir
uygulamanın konulması lazım” dedi. BDP’li
Meclis İdare Amiri
Sırrı Sakık ise “İyi oldu ama yeni yasalarla EMASYA Protokolü’nü aratacak oluşumlar ülkeyi gerginliğe sürükler” diye konuştu.
EMASYA Protokolü’nün kaldırılması, gözleri Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi ve bu
belge çerçevesinde hazırlanan uygulama yönetmeliklerinde bulunan ‘iç tehdit’ ve ‘iç düşman’ kavramlarına çevirdi. Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) 28
Şubat’ta yapacağı toplantıda MGSB’nin ele alınacağına ve bu kavramların belgeden çıkarılacağına dair iddialar var.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, MGSB’nin değiştirilip değiştirilmeyeceğine ilişkin bir soruyu “Türkiye’de insanların öncelikleri değişiyor, zamanında
tehlike sayılan konular tehlike olmaktan çıkabiliyor, yerine başka tehlike sanılabilecek şeyler gelebiliyor. Böylesine çok dinamik bir ülkenin içerisinde ülkenin şartlarına göre yeni Milli Güvenlik Siyaset belgelerinin hazırlanması çok önemli” dedi.
RADİKAL