Hakan her erkek çocuğu gibi erkekliğe ilk adımını atmak üzereydi. Aile mutluydu. Ama bilmedikleri bir şey vardı. Hakan hemofili hastasıydı. Kanaması bir türlü kesilmedi. Van Yüzüncü Yıl
Tıp Fakültesi Hematoloji bölümüne götürüldü fakat kan durmuyordu. Her türlü
tedavi denendi. Milyarlar tutan ilaçlar kullanıldı ama sonuç alınamadı. Tam 15 gün boyunca Hakan kanadı, kanadı. Hakan annesine “
Anne ben ölecek miyim?” diye sorarken, neredeyse umut kesilmişken,
Hacettepe Tıp Fakültesi'nde çalışmaları yapılan bir ilacı duyduklarını hatırladı doktorlar. İrtibat kuruldu, durum anlatıldı. Hematoloji bölümünden Şerafettin Kirazlı geldi. “Kolay, hallederiz” dedi. Cebinden bir tampon çıkarıp şaşkın ve umut dolu bakışlar altında Hakan'ın kanamalı bölgesine koydu. 3 sn. sonra kan durmuştu. Hakan'ın annesi birden ok gibi fırlayıp hocanın bacaklarına sarıldı. “Oğlumu kurtardın!”.
DÜNYAYI SARSAN İLAÇ
Yukarıda anlattığım ne bir
masal, ne de bir hikaye, yaşanmış bir olay. Bu olayın kahramanı ise kanamayı durduran sıvı Ankaferd'ti. Hakan
Yargı Ankaferd sayesinde ölümün eşiğinden döndü. Tıp dünyası da ismi bir anda kulaktan kulağa yayılan Ankaferd'le sarsıldı. Tamamen bitkisel içerikli, kendinden steril ve
antibakteriyel olan Ankaferd, etki mekanizmasıyla dünyada bir ilkti ve muadili de bulunmuyordu. Dünyayı ayağa kaldıran Ankaferd yüzyılın buluşu olarak nitelendirildi.
Hacettepe Üniversitesi Hematoloji Bölümü'nde yapılan testlerden sonra ilk Türk patentli ilaç olarak tarihe geçen Ankaferd'i bulan ve şimdiye kadar basından uzak kalmayı
tercih eden iş adamı Hüseyin Cahit
Fırat ilk kez bu haberle kamooyunun karşısına çıkıyor.
30 YIL ÜZERİNDE ÇALIŞTI
İstanbul'da yaşayan ve gözlerden ırak durmayı tercih eden Fırat, 1952
Malatya doğumlu. Hüseyin Cahit Fırat'ın şifalı bitkilere karşı özel bir merakı ve ilgisi var. Fırat'ın bu ilgisi,
trafik kazalarında, askeri çatışmalarda yaşanan kan kaybından ölümlere karşı hassasiyetiyle birleşince ortaya Ankaferd çıkmış. Tabi pat diye değil. Her türlü dış kanamayı durduran Ankaferd, Hüseyin Cahit Fırat ve ekibinin 30 yıla yaklaşan çalışmalarının bir sonucu. Ankaferd, henüz ruhsat aşamasındayken Fırat'a pek çok
yabancı ülkeden, Almanya'dan, Fransa'dan, Hollanda'dan, İsviçre'den, ruhsatını kendi ülkelerinde almaları için inanılmaz
teklifler gelmiş. Bu teklifler arasında her türlü isteklerinin karşılanmasının yanı sıra, sınırsız para ve kayak pistlerinin yanında kurulacak binlerce metrekarelik çalışma alanları varmış. Suudi
Arabistan Kralı'nın
ailesinden biri Ankaferd'in ruhsatını
Suudi Arabistan adına alabilmek için üç gün boyunca
Türkiye'de kalıp, Hüseyin Cahit Fırat Bey'i ikna etmeye çalışmış ama Hüseyin Cahit Bey hiçbirini kabul etmemiş. Çünkü hep “Türkiye'nin
yurt dışına
ihraç edecek bir
ürünü olsun” istemiş.
AMBULANSLARDA ZORUNLU
Bitkisel bir karışım olan Ankaferd'in içinde ısırgan otu, asma yaprağı, havlıcan, meyan kökü ve
kekik bulunuyor. Bilinen bir yan etkisi yok. Kullanımı kolay olan ürün, tampon şeklinde herkes kanayan bölgeye uygulayabiliyor. Ampul şeklindeki ürünler ise
ampulün kırılarak yaranın üzerine dökülmesi şeklinde kullanılıyor. Temizlenmesi gerekmiyor. Ankaferd'in Türkiye genelinde distribitörlükleri verildi.
Acil servislerde ve ambulanslarda bulundurma zorunluluğu getirildi. Ankaferd eczanelerde bulabiliyor. Türkiye'deki hastanelerin de yüzde 25'ine ulaşılmış durumda.
DIŞ BORÇ KANAMASINI DA DURDURABİLİR
Fırat Bey, sonunda hayallerini gerçekleştirdi ve Ankaferd'i geçtiğimiz aylarda yüzde 100 Türk sermayeli, ambalajı bile Türkiye'de yapılan, Türk patentli bir ilaç olarak piyasaya sundu.
Geçtiğimiz hafta İstanbul'da yapılan Dünya Hemofili Kongresi'ne ülkemizi temsilen Ankaferd katıldı. Ankaferd Yönetim Kurulu Üyesi ve Satış ve
Pazarlama Müdürü Anıl Değer'le kongrede sohbet etme imkanı buldum. Ankaferd'e olan ilginin bu kadar çok olmasının şaşırtıcı olmadığını söyleyen Anıl Bey'e göre Ankaferd'in ülkemize getireceği gelir Türkiye'nin dış borç açığını kapatabilecek düzeyde. Ankaferd'e ilgi oldukça yüksekmiş. Anıl Bey Ankaferd'in neden önemli olduğunu şöyle anlatıyor.
“Hemofili hastalarının kesik durumunda
damar içi iğnelerden uygulaması lazım. Bunun yerine Ankaferd çare oluyor, üstelik kişi kendisi uygulayabiliyor. Mide kanamalarında
ameliyat gerekiyordu. Şimdi Ankaferd tatbik edilmesi yeterli oluyor. Durdurulması çok zor olan dalak ve
karaciğer kanamalarında da Ankaferd kurtarıcı rolü üstleniyor. Diğer ürünler kanamayı yavaşlattığını iddia ederler. Ankaferd birkaç saniyede durduruyor. Yani alanında tek ve en tepede duruyor.”
FIRAT YANIK AĞRILARINA DA ÇARE BULACAK
Hüseyin Cahit Fırat, yüzde 100 Türk sermayeli Ankaferd şirketinin CEO'su ve İcra Kurulu Başkanı görevini, Mustafa Atmaca ise Yönetim Kurulu Başkanı görevini üstlenmiş. Türkiye'de kalmakta ısrar ettikleri için mutlular.
Sağlık Bakanlığı ve
İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü'nün desteklerini gördüklerini söylüyorlar. Anıl Bey, Hüseyin Cahit Fırat'ın 7 yeni ürününe daha ruhsat almak üzere olduklarını müjdeliyor. Bunlardan biri çok ciddi derecede
yanıklar olan ve aşırı derecede ağrı veren 3. derece yanık ağrıları için. Anıl Bey, yeni ürünlerinin bu yanık ağrılarını 21 dakikada geçirdiğini söylüyor. Sedef hastalığı ve
kozmetik üzerine de çalışmaları var.
YENİ ŞAFAK - PAZAR