Hukuk, ahlak ve dini değerlerin yok sayıldığı uygulamaların daha önce yaşanmış bir örneği yok. 22 Temmuz saat 01.30'da başlatılan operasyon kapsamında gözaltına alınan polislerin karşılaştıkları usulsüzlükler yazmakla bitmiyor. Şimdilerde gerek bu hukuksuzluklara imza atan hakim ve savcılar, gerekse Emniyet yetkilileri ve hatta siyasiler, hem Türk yargısı önünde, hem de Uluslararası mahkemelerde karşılaşacakları sonuca hazırlıklı olmaları gerekiyor. Bugün Gazetesi, işte o hukuksuzlukları derledi.
‘Selam örgütü’ dosyasını hazırlayan polislere düzenlenen operasyonun soruşturma hakimi Bekir Altun, Selam operasyonunda polislerin hazırladığı dinleme taleplerinin altında kendi imzasının da olduğunu açıkladı. Altun’un 150’den fazla mahkeme kararında imzasının olduğu ortaya çıktı.
SAVCI BULAMADILAR
Polislerin serbest bırakılıp ifadelerin alınması için daha sonra davet edilmeleri gerekirken, polisler serbest bırakılmadı, savcılık nezdinde muhafaza altına alındı. CMK 91/6 bendine göre; “Gözaltına alınan kişi bırakılmazsa en geç bu süreler sonunda sulh ceza hâkim önüne çıkarılıp sorguya çekilir” hükmü alenen çiğnendi.
Gözaltı süresinin dolmasına rağmen serbest bırakılmayan polisler için tutanak tutan avukatları dilekçeyi verecek ne hakim ne savcı ne de hakim kalemi buldu. Savcılar dosyadan el çekti.
Gözaltında bulunan polisleri 4 günlük kanuni sürenin dolmasına rağmen serbest bırakmayarak hürriyetini kısıtlayan savcılar, bu kararlarına gerekçe olarak UYAP Bilişim Sistemi’nde oluşan arızayı gösterdi. Ancak bunun gerçek olmadığı bizzat UYAP Bilişim Sisteminin yürütülmesinden sorumlu bulunan Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkan Yardımcısı Eyüp Yıldız tarafından ifade edildi.
ZABIT VERİLMEDİ
*Mahkeme yargıcı usul ve yasada yer almamasına rağmen sorguya ara verdi
*Mahkeme yargıcı soruşturmada görev alan polis memurlarını ve sıfatı belli olmayan kamu görevlilerini yargılamanın odasına aldı, durum deşifre olunca KAÇ İSMAİL KAÇ SKANDALI ortaya çıktı.
*Mahkeme hâkimi daha yargılama başlamadan tarafsız olmadığını paylaşmış olduğu sosyal medya mesajları ile ilan etti. Başbakan Erdoğan için “Uzun adam ömrün uzun olsun” şeklinde paylaşım yapan hakim için reddi hakim talebi kabul edilmedi
*Bu tip dosyaların sorgulama süreci en az 4 hakimle yapılırken bu dosya tarafsızlığı şüpheli olan tek hakimle yürütüldü
*Sorgudan çıkan avukatlara sorgu zaptı verilmedi
ÜZERİNDE CÜBBE YOKTU
*Gözaltına alınan bir polis “Anacağım için 5 cüzüm kaldı. Beni sevenler tamamlasın” dedi. Başbakan Erdoğan “Senin içeride zamanın bol, al Kur’an-ı yanına 5 cüzü tamamla” diyerek yargıyı yönlendirdi.
*Gözaltına alınıp serbest bırakılan üç Terörle Mücadele Şube Müdürü’ne sadece özgeçmişleri soruldu.
*Bayramlaşan polis müdürü G.A. ve avukatı nezarethanede darp edildi, darp raporu almaları engellendi.
*Yaşanan darp olayı ve diğer hukuksuzluklar için tutanak tutan avukatlar tutanakları verecekleri savcıları bulamadı. Adliyede görevli savcılar yerlerinde yoktu.
GAZETECİLER ENGELLENDİ
*Baro gözlemcisi Ömer Kavili polisleri sorgulayan Hakim İslam Çiçek’in üzerinde cübbe bulunmadan sorgulama yaptığını belirterek bu durumun hukuk skandalı olduğuna dikkat çekti.
*Adliyeye gazetecilerin alınması engellendi. Daha sonra kamera ve fotoğraf makineli gazetecilerim içeri alınması yasaklandı.
*Gözaltına alınan TEM müdürlerinden M.Ç. “Adliye koridorlarında TEM Şube’de görevli bir amirin 30 kişiyi tutuklamayı planlıyoruz dediğine şahit oldum” açıklaması yaptı.
*Nezarethanede bazı kişilerin gözlük takmasına izin verilmedi.
*Üst aramasında alınan malzemelerin eksik ve hasarlı olduğu ortaya çıktı.
*Soruşturmayı yürüten ve soruşturmada görevli olan polisler konusu suç teşkil eden emri yerine getirdi.
*Operasyonu yapan TEM müdürü ile soruşturma hakiminin toplantı yaptığı ileri sürüldü.
*“İfade vermek istemiyorum'' şeklinde hazırlanan tutanaklar polislere zorla imzalattırılmak istendi.
*Temmuz ayında emniyet müdürlüğü nezarethanesinde kaloriferler açıldı.
*2 kişilik nezarethaneye 4 kişiyi konuldu.
*Polisler nezarethanede uyumamaları için 24 saat ışıklar açık bırakıldı.
*Polislerin banyo yaptırılmadan 8 gündür nezaret ortamından bekletildi
AİLEYE GÖRÜŞME YASAĞI
*Sandalyeler ve bankolar üzerinde yatmak zorunda bırakıldılar.
*BDP’li vekillerin hükümlü Öcalan ile fotoğrafı eleştirilmezken Hakan Şükür ve İdris Bal’ın suçlu olup olmadıkları belli olmayan hatta gözaltında dahi olmayan polislerle fotoğraf çektirmesi hedef alındı.
*Suç isnat edilen tarihte Antalya’da görevli olan polis memuru M.Ö’ye dinlemeler soruldu.
ETRAFLARI SARILDI
*Suç isnat edilen tarihlerde Siirt’te görevli TEM Müdürü Ö.Ö’ye dinleme ve takipler soruldu.
*Gözaltı süreleri dolan müdürlerin etrafı sarıldı, tarihte ilk defa muhafaza adı altında gözaltına alındılar.
*TEM Şube eski Müdürü Ömer Özüyılmaz’ın eşine hakaret edildi.
*23 yıl terörle mücadele etmiş müdürlere kelepçe takıldı. Aralarında en kıdemli olan Yurt Atayün’e ise en adi suçlarda bile uygulanmayan ters kelepçe takıldı.
*Yıllarca terörle mücadele eden müdür ve amirleri memur cezaevi yerine Metris’e yollayarak PKK ve DHKP-C’li tutuklularla aynı yere koyuldu.
Terörle mücadele edip sayısız başarılı operasyonlara imza atan polislere teröristler, ajanlar diyerek hakaret edildi.
TALEPLERİ REDDEDİLDİ
*Müebbet yemiş zanlılar dahi bayramlarda aileleriyle açık görüş yaptırılırken gerek tutuklanan gerekse de gözaltında tutulan polislerin aileleriyle görüşmelerine izin verilmedi
*CHP Milletvekili ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu Üyesi olan Mahmut Tanal’ın nezarethane şartlarının insan haklarına uygun olup olmadığı yönündeki inceleme talebi savcı tarafından reddedildi.
VİCDANLARI SIZLATTI
*Sahurda gözaltına alınan polisler oruç tutmalarını zorlaştırıcı engellerle karşılaştı
*Kadir Gecesi’nde sahur yaptırılmadı.
*Oruçlu müvekkillere emniyette yeterli yemek verilmedi.
SAHURDA SAĞLIK KONTROLÜ
*Polisler sahurda sağlık kontrolüne götürülüp bir saat elleri kelepçeli araç içinde bekletildi.
*Adliyenin -3’üncü katında mescit olmasına rağmen polislere burada bayram namazı kıldırılmadı. Polisler namazı nezarethanede kıldı.
*Oruç tutan polislerin karşısında yemek yediler.
*Birçok müdür hakkında 500-600 maaş taltif aldı denilerek olumsuz algı oluşturulmak istendi. Halbuki bütün polisler, hırsız yakalamada dahi 2 maaş taltif alıyorlar, yakalanan hırsız tutuklanırsa taltif 4’e çıkıyor. Söz konusu polisler örgütlü suçlara baktıkları ve birçok başarılı operasyona imza attıkları için taltif almaları gayet doğal. Bir maaş taltif rütbeye göre 30 TL ile 90 TL arasında değişiyor. Bir polis 100 taltif alsa 3 bin TL almış oluyor.
‘EVİ VAR YALANI’
*Gözaltına alınan bir müdür hakkında 3 adet dairesinin olduğu iddia edildi. Durumu açıklayan müdür bir tane evinin olduğunu onun da 1+1 olup 120 ay krediyle aldığını ve bunun da 80 ay kredi borcunun durduğuna dikkat çekti.