Dünya uzaydan bakıldığında yalnızca
mavi bir nokta olarak görülüyor. Dünya elbette bu mavi rengini sudan alıyor. Gelelim asıl soruya. Duyanları şaşkına çeviren telaffuz etmekte dahi zorlandığımız bu kadar çok su dünyaya nereden geldi?
Güneş sisteminin derin dondurucusunda saklanan ve kuyruklu
yıldız adı verilen kartoplarının suyun en önemli kaynaklarından biri olduğunu düşünülüyordu. Ancak yeni yeni gözlemler başlıca kaynağın
kuyruklu yıldızlar olamayacağına işaret ediyor.
Mars ve Jüpiter arasında kalan ve sayıları yaklaşık 40.000 kadar olan Asteroit adlı gök cisimlerinin de dünyadaki suyun kaynağı olabileceği varsayılıyor. Bununla birlikte kayalarda bulunan
oksijen ve hidrojenin de çeşitli kimyasal tepkimeler ile suya dönüştüğü tahmin ediliyor.
Araştırmaya göre dünyadaki suyun tamamı bir küre içinde toplansa bu kürenin çapı yaklaşık 1600 km olacaktı. Rakam bu kadar büyük olunca "hiç su sıkıntısı çekmeyiz" diye düşünebiliriz. Ancak bu doğru bir yaklaşım değil. İçilebilir
tatlı su miktarı mevcut suyun çok
küçük bir bölümünü oluşturuyor. Su kaynaklarının giderek kirlendiğini de hesaba katarsak suyun kıymetini bilmekte fayda var...Ve onu
İhsan Eden'i unutmamak..