Kendi çocukluklarını unutup yaralı kardeşlerini kucaklayan ve
hastanelerde onları avutmaya çalışan küçücük anneler. Dünya bu küçücük yavruları unutmayacak.
Dünya onu işte bu görüntüyle tanıdı. Kucağında yüzü gözü sarılı kardeşi. Dilinde teselli cümleleri. Sesi titriyor ama gözyaşları gözünde
hapis. Çünkü
İsrail'in aralıksız saldırıları onun ağlamasına bile izin vermiyor.
Hastane koridorlarında büyük bir telaş var. Burası
Filistin, burada en çok doğan şey
ölüm.
Annelerin kucaklarında,
babaların kollarında geliyor minicik yavrular. Ancak Gazze'de maalesef onlar kadar bile şanslı olamayanlar var.
İsrail bombaları, küçücük bir odasına sığındıkları evlerine düştü. Ailede anne baba dahil minik bebeğe kadar yaralanmayan yok. Kanlar içindeki annesi
tedavi altına alındığı sırada kardeşini kucaklayıp,
sedye üzerinde doktor müdahale ederken onu sakinleştirmeye çalışmak bu
küçük kıza düşmüş. Ve küçük kız işte tam o sırada büyümüş.
İsrail, daha bombalardan kaçmak için adım atacak çağa bile gelmemiş kardeşini yüzü gözü yaralı bir şekilde verince eline, annesinin yerine geçmekten başka çaresi kalmamış işte. Yüklenmiş bir koca yükü omuzlarına. Kim diyebilir ki sedye üzerinde oturan bu çocuk 7-8 yaşında. Anneleri çocuksuz bırakan, çocukları bir anda sahipsiz kardeşlerinin annesi yapan bu kirli savaşı İsrail'in vicdanları kanatan hangi açıklaması temize çıkarabilir? Dünya bu sorunun cevabını ne zaman bulacak?