Hastane idaresinin,
Levent Ersözün son durumuyla ilgili nihai kararı
Adli Tıp Kurumu'nun vermesi yönünde görüşü oluşmuşken ve Adli Tıbba sevki yapılmış olmasına rağmen Genel Cerrah Prof. Dr Ahmet Dinççağ ve Prof. Dr
Hamdi Güngel'in başını çektiği doktorlar grubu,Levent Ersöz'ü cezaevinde yatmaktan kurtaracak
heyet raporunu el çabukluğuyla çıkarmak için heyette bulunan doktorlara
baskı yaptıkları ve bu baskılara direnen doktorların yerine rapora
imza attırabilecekleri alternatif doktor arayışına girdikleri iddia ediliyor.
Levent Ersöz
hastaneye yattığı andan itibaren
Ergenekon çetesinin doktorlar atağı, oluşturdukları planın aşamalarını bir bir uygulamaya koydu. İlk olarak, Levent Ersöz'ün hastalığının çok ciddi ve ağır olduğu imajını vermek için GATA'daki iyileşmiş olan eski yara görüntülerini yeniymiş gibi göstererek avukatı
Ali Rıza Dizdar ve Levent Ersöz'ün eşi
Muzaffer Ersöz vasıtasıyla televizyon kanallarına vererek toplumda acıma hisleri uyandırılması ve
mahkeme heyeti üzerinde baskı kurulması planlandı.
Bu kapsamda avukatının bu görüntüleri bizim kanallar diye nitelediği kanallardan biri olan NTV'deki arkadaşları vasıtasıyla haber yapmaya çalıştığı ses kayıtlarından ortaya çıktı.
Levent Ersöz'ün emrindeki grubun, hastanın bacağındaki yumuşak
doku enfeksiyonunun iyileşmemesi için tedavilerin aksatılması ve ilaçların kullandırılmamasını sağladığı, iyileşmiş olan yaraya cerrahi müdahalede bulunularak ameliyata giren doktorları bile çıldırtırcasına gereksiz operasyonlarda bulunduğu da kamuoyuna yansımıştı.
Öyle ki basit bir apse boşaltılması operasyonu bile medyaya büyük bir cerrahi müdahale şeklinde yansıtılarak kamuoyu yanıltıldı.
Çetenin yoğun baskı altına aldığı enfeksiyon b
ölümü doktorlarından Dr. Esra hanım üzerinde de inanılmaz baskılar bulunduğu iddia ediliyor. Dr. Esra'nın haber
elemanı gibi kullanıldığı ve Levent Ersözün arabulucuğu ile Ersöz'ün başındaki devriye komutanı Jandarma Üstteğmen Erkut Ciğeroğlu ile yakınlığı tüm
hastane personeli tarafından biliniyor. Etki altına almada bu unsurun da kullanıldığı iddia ediliyor.
Prof.Dr. Uluğ Eldegez'in,
İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon
Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Haluk Eraksoy'u etki altında bırakarak Levent Ersöz'ün rapor almasını kolaylaştıracak gerekli tedbirleri aldırmaya çalıştığı da iddialar arasında.
Ayrıca Levent Ersözün
kalp krizi geçirme riskinin çok düşük olmasına rağmen bypass operasyonu için kalp doktorlarına bu çete tarafından baskı yapıldığı iddia ediliyor.
Levent Ersözün generalliğini kullanarak baskı altına aldığı
jandarma personeli sayesinde kızı, eşi, kardeşi ile birlikte güle oynaya rahat bir hayat yaşamasına ve hastanenin rahat ortamında 20 kilo kadar kilo almasına rağmen heyet raporunda şiddetli depresyon ve
intihar riskinin olduğu şeklinde uydurma hastalık tanıları konduğu belirtiliyor.
Geçtiğimiz aylarda
şüpheli bir şekilde hastanenin güvenlik elemanlarının
akıl almaz şekilde “görmemeleri” sonucu hastaneye silahlı eleman sokulmuş ve Levent Ersöz'ün ölüm riskinin olduğu imajı verilmeye çalışılmıştı.
5 YATAK İŞGAL ALTINDA
Ceza almaktan kurtulmak için devletin imkânlarını hoyratça kullanan Levent Ersöz ve emrindeki doktorların sınırlı sayıda yatağı bulunan
servisin 5 yatağını uzunca bir süredir işgal ettikleri de ortaya çıktı.
Halen açık olduğu iddia edilen yaranın ve raporda belirtilen hastalıkların hasta açısından hiçbir risk veya tehdit oluşturmadığı halde enfeksiyonun tekrar ettiği bahanesiyle şimdi de ömür boyu iyileşemez raporunu heyete imzalatmak için tam bir markaj uygulanıyor.
İÜ Rektörü'nden, servis elemanlarına kadar herkesin baskı altına alındığı belirtiliyor. Rapora imza atmayan doktorların değiştirildiği, uygun doktor bulunamazsa asistanların dahi imzaya zorlandığı biliniyor. Olmayan hastalığın heyet raporu Ergenekon'un doktor ayağı ile oluşturulmak üzere.
TURGAY YENER-HABERVAKTİM