Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız, "Siyasilerin bizi tanımlama, ortadan yarma girişimlerini doğru bulmuyoruz." dedi. Balkız, dün düzenlediği basın toplantısında 9 Kasım'da yaptıkları mitingin Kerbela, Sivas ve Madımak gibi milat olduğunu savundu, "Alevi hareketi için dilekçe devri bitti, sokakta mücadele dönemi başladı." diye konuştu. Alevi Bektaşi Federasyonu'nun Ankara'daki toplantısının sonuç bildirisinde ise Madımak Oteli'nin müze olması, zorunlu din derslerinin kaldırılması, cemevlerinin yasal güvenceye kavuşturulması ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılması istendi. Cem Vakfı'nın, 'dedelere maaş' talebiyle hükümetin 'Madımak Oteli'nin kültür merkezine dönüştürülmesi' önerisine ise karşı çıkıldı. Başbakan Tayyip Erdoğan, önceki gün Beşiktaş Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanı Ali Rıza Uğurlu, Alevi Vakıfları Federasyonu Başkanı Doğan Bermek ve Cem Vakfı Genel Müdürü Hadır Akbayır ile bir araya geldi. İki saat süren görüşmeye AK Parti Milletvekili Reha Çamuroğlu, devlet bakanları Mehmet Aydın ve Said Yazıcıoğlu da katıldı. Doğan, hükümetten Alevi dedelerine maaş verilmesini ve Diyanet'te nüfus yoğunluğuna göre temsil hakkı istedi. Doğan, dedelere maaş verilmesine karşı çıkanların ise sadece yüzde 1'lik kesimi temsil ettiğini savundu: "Alevilerin yüzde 98'i bizim gibi düşünüyor. Buna karşı çıkanların Alevilik anlayışı İslam dışı." Zirvede görüşmelerin devam edilmesi ve bu açılımın seçim yatırımı olarak algılanmaması için yasal düzenlemelerin yerel seçim sonrasına bırakılması kararlaştırıldı. Balkız, bu gelişmeye tepki gösterdi. "Mutsuzuz, eşit değiliz, üvey evlat gibiyiz.'' diyen Balkız, Cem Vakfı Başkanı Doğan'ı hedef aldı. Doğan'ın 'Bu iş Türkiye'nin güvenlik sorunu haline getirilecektir' dediğini ileri süren Balkız, şunları kaydetti: "Bu tür yaklaşımlar kasıtlı ve tehlikeli. İzzettin Hoca, kendine yakışan tahlillerde bulunmalı. Biz onunla kavga etmek istemiyoruz. Onunla kavga, şu iki elin iki parmağının birbiriyle kavgası gibidir. 'Sıhhiye'ye gelenler Alevi değildir. Bunlar şucu bucudur.' laflarını anlarım. Ama 'bu iş güvenlik sorunu' dendiği zaman çok çok büyük esefler duyar, hayret ederiz. Bu ülkeye uzanacak yabancı eller, kaynağı, kolu kim olursa olsun Türkiye'nin tüm yurttaşları gibi Alevi yurttaşlardan da cevabını alacaktır." Balkız, 'İslam dışı olduklarına' ilişkin eleştirilere ise şu karşılığı verdi: "Biz bu davayı götürürken, Aleviliğin İslam içinde mi dışında mı olduğunu tartışmıyoruz. Alevilerin sorunlarını tartışıyoruz. Aleviliği İslamiyet'in içinde görenler ve görmeyenler... Görenler makul, akıllı, hoş, cennetlik Aleviler; görmeyenler cennetten mahrum kalacak Aleviler gibi bir kategoriyi kabul etmiyoruz. Siyasilerin bizi tanımlama, ortadan yarma girişimlerini asla doğru bulmuyoruz.'' ZAMAN