Halkın
Ergenekon ve
Balyoz sanıklarının milletvekili adaylığına sıcak bakmadığı, Zaman'ın manşetten verdiği
seçmen eğilimi anketiyle bir kez daha görüldü.
Halkın yüzde 70'i, muhalefet partilerinin sanıkları
Meclis'e
taşıma girişimini yanlış buluyor.
Anket sonuçları, Ergenekon sanıklarının milletvekili olup olamayacaklarını da yeniden tartışmaya açtı. Hukukçulara göre,
CHP, MHP ve BDP listelerindeki sanıkların önünde birçok hukukî engel var. Öncelikle Anayasa'nın 14. maddesi kapsamına giren suçlardan
tutuklu yargılanan bu isimler,
dokunulmazlıktan yararlanamayacak. Dolayısıyla serbest bırakılmaları tamamen
mahkemelerin inisiyatifinde. 19
Mayıs Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Hakeri, "Dokunulmazlık kazanmaları için hiçbir gerekçe veya karara gerek yok. Anayasa'da, açık şekilde tutukluluk hallerinin devam edeceği belirtilmiş." diyor.
Süleyman
Demirel Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Turhan da Anayasa'nın 83. maddesinin milletvekillerine yasama dokunulmazlığı tanıdığını fakat Balyoz ve
Ergenekon davası sanıklarının bu haktan yaralanamayacağını belirtiyor. Sanıkların devletin güvenliğini ve anayasal düzenine karşı suçlardan yargılandığına dikkat çeken Turhan, söz konusu isimlerin Anayasa'nın 14'üncü maddesi ve Türk
Ceza Kanunu'nun 302, 309 ve devamındaki maddelere göre dokunulmazlıktan yaralanamayacaklarını anlatıyor.
Milletvekili olan sanıkların haklarında açılan davanın da devam edeceğini vurgulayan Turhan, "Yargılamayı yapan mahkeme, sanıkların milletvekili olup olmadığına bakmaksızın tutukluluğun devam edip etmeyeceğini
Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre değerlendirecektir." diyor. Turhan, sanıkların milletvekili oldukları dönemde haklarındaki yargılama tamamlandığında suç işledikleri kesin olarak hükme bağlandığı takdirde milletvekilliklerinin düşeceğini sözlerine ekliyor.
Emekli
Cumhuriyet Savcısı Gültekin
Avcı, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 100. maddesine göre sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesi gerektiğini söylüyor. Avcı, sanıklar hakkındaki davanın süreceğini,
yargılanma tamamlandığında suçlu olduklarına yönelik karar çıkması durumunda ise milletvekilliklerinin düşeceğini kaydediyor. Mahkemenin sanıkların serbest bırakılması konusunda her zaman inisiyatif sahibi olduğunu aktaran Avcı, "Mahkeme bugün de sanıklar hakkında
tahliye kararı verebilir. Fakat sanıklar milletvekili oldu diye tahliye edilmeleri söz konusu olamaz." ifadelerini kullanıyor.
Yasama dokunulmazlığının Ana-yasa'nın 83'üncü maddesinde açık bir şekilde yer aldığını söyleyen Avukat Mustafa Tırtır ise söz konusu maddede milletvekillerinin "Meclis'teki çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, ileri sürdükleri düşüncelerden, bu düşünceleri Meclis dışında açığa vurmaktan sorumlu tutulamayacağının hükme bağlandığı"nı vurguluyor. Tırtır, tutuklu sanıkların ise 'devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik cumhuriyeti, anayasal düzeni ortadan kaldırmayı amaçlayan fiillerden yargılandıklarına dikkat çekiyor. Bu suçların dokunulmazlık kapsamına girmediğini kaydeden Tırtır, tutuklu sanıkların milletvekili seçildikleri takdirde serbest bırakılacaklarına yönelik bir hükmün yasalarda yer almadığını vurguluyor. Tırtır, tahliye edip etmemenin ise yargılamayı yapan mahkemenin takdirinde olduğunun altını çiziyor.