1999-2002 arasında Ecevit'i
tedavi eden doktorların tıbbi
kayıt tutmadığı anlaşıldı
Ergenekon davası kapsamında yeniden mercek altına alınan eski Baş
bakan Bülent Ecevit'in hastalığı için
Adli Tıp Kurumu'nun başlattığı inceleme bir skandalı ortaya çıkardı. Ecevit'in 1999-2002 yılları arasında yapılan tedavisiyle ilgili hiçbir tıbbi
belgenin olmadığı belirlendi. Ecevit'i tedavi eden 5 doktor, “Ecevit'in tedavisini yapıyorduk ama hiç
rapor tutmadık” dedi.
11 YIL SONRA 1 SAYFALIK RAPOR VERİLDİ
Doktorları o dönem koordine eden uzman Dr. Arif Abacı ise 11 yıl sonra
Rahşan Ecevit'in isteği üzerine “1” sayfalık rapor yazdığını söyledi.
Ergenekon davasına bakan
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi, bir dizi yazışma sonucu gelen bazı belgeleri
Adli Tıp Kurumu'na göndererek incelenmesini ve detaylı bir araştırma yapılmasını istemişti. Bunun üzerine Adli Tıp Birinci İhtisas Kurulu, mahkemeye bir yazı yazarak 1999-2002 yılları arasında Ecevit'in sağlık durumuyla ilgili tıbbi belgeler, raporlar ve o dönem Ecevit'i tedavi eden doktorların ifadelerine başvurulmasını istedi.
ANKARA EMNİYETİ DOKTORLARA SORDU
Bunun üzerine
Ankara Emniyet Müdürlüğü o dönem Ecevit'in tedavisini yapan
Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Ana
Bilim Dalı Başkanı (şu an
emekli) Prof. Dr.
Okay Sarıbaş, Gastroentoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Halis Şimşek,
Gazi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz ABD'den Prof. Dr. Erdoğan İnal, Özel
Çankaya Hastanesi Kardiyolog uzmanı Dr.
Veli Vefalı ve Özel
Kazan Diyaliz Merkezi Sorumlusu Uz. Dr. Arif Abacı'ya ulaşarak Ecevit'in tedavisiyle ilgili tıbbi belge olup olmadığını sordu. Doktorların evlerine gidilerek ifadelerine başvuruldu. 5 doktordan sadece Arif Abacı, Ecevit'in eşi
Rahşan Ecevit'in isteği üzerine sağlık durumunu belirten bir sayfalık rapor verdiği görüldü. Söz konusu 1 sayfalık raporu da Rahşan Ecevit, mahkemeye yolladı.
Parkinson tanısı konuldu!
Rahşan Ecevit'in isteği üzerine 11 yıl sonra İç Hastalıkları
Uzmanı Dr. Arif Abacı imzalı rapor şöyle: “Küçük adımlarla yürüme, hareketlerde yavaşlama,
maske yüz, sola-sağa dönüşlerde problem ve yürürken kollarını sallayamama. Bu şikayetler üzerine nörolog Okay Sarıbaş tarafından muayene yapıldı ve hareketlerde yavaşlama, kasların sertleşmesi, alna vurmada göz kırpmaya engel olamıyordu, kuvvet azlığı yoktu ve primidal bulgu yoktu. Bulgular üzerine Parkinson tanısı kondu. Tedaviye madopar ile başlandı. Doz haftalık artışlara göre artırılıyordu.
İlaçları tam içmediği veya ara verdiği zaman şikayetleri artıyordu. Bunun üzerine tedavisi yeniden düzenleniyordu. Kronik konstipasyon için zaman zaman Prof. Dr. Halis Şimşek tarafından Gastroenteolojik konsultasyon yapılıyordu.”
İŞTE SKANDAL İFADELER
Prof. Dr. Okay Sarıbaş, polise verdiği ifadesinde, “Bülent Ecevit'in ailesinin isteği üzerine Uz. Dr. Arif Abacı'nın koordinesinde evine gittim. 1999 yılıydı ilaç tedavisi uygulandı. Bende sağlık belgesi yok. Bizden sonra tedavisi
Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde devam etti” dedi. Prof. Dr. Halis Şimşek de tedaviyle ilgili kendisinde tıbbi belge olmadığını söylerken, Kardiyoloji Uzmanı Dr. Veli Vefalı ifadesinde, “1999 yılında evlerine bir kez muayeneye gittim. Bunun dışında herhangi bir tedaviye gitmedim. Bununla ilgili tıbbi belge de tutmadım” dedi. KBB Uzmanı Erdoğan İnal, “Bülent Ecevit'in kontrolü için iki kez evine gittim. Tedaviyle ilgili herhangi bir tıbbi belge yok” diye ifade verirken, uzman Dr. Arif Abacı ise şunları söyledi: “Ben ekibi koordine ediyordum. Aileden gelen taleple rahatsızlık durumuna göre ekiple giderek evinde muayenesi icabında tedavisi yapılıyordu. Bazen de tedavi neticesinde sağlık durumunu izlemek için ziyaret ediyorduk. Ben ve ekibimde herhangi bir tıbbi evrak bulunmamaktadır. Ekteki bir sayfalık rapor da Rahşan Ecevit'in isteği üzerine verilmiştir.”