Her iki böbreği de çalışmayan 21 yaşındaki Mehmet Sincar, yeşil kartı bulunmasına, nakil için dokuları tutan
babası da böbreğini vermeye hazır olmasına rağmen
ameliyat sırası bedeli olarak istenen 5 bin YTL bulunamadığı için ameliyat olamıyor.
Adana'nın Dağlıoğlu Mahallesi'nde yaşayan 9 çocuklu Sincar çiftinin oğulları Mehmet Sincar, evlerinde yatağa mahkum yaşıyor. Günde iki litre serumla yaşama tutulmaya çalışan Mehmet Sincar, umutla sağlığına kavuşacağı günü bekliyor.
Oğlunun başucunda saçını okşayarak moral vermeye çalışan 9 çocuk babası
Salih Sincar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''oğluma değil böbreğimi canımı bile vermeye hazırım'' dedi.
Oğlunu yaklaşık bir yıl önce askere göndermeye hazırlanırken, böbrek rahatsızlığının çıktığını, her iki böbreğinin de çalışmadığının askeri
hastane tarafından raporla tespit edildiğini anlatan Salih Sincar, şunları söyledi:
''Oğlum bir yılı aşkın süredir
Çukurova Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesinde
tedavi görüyor. Doktorlar, tek kurtuluşun
böbrek nakli olduğunu söyleyince (benim böbreğimi alın) dedim, tetkikler yapıldı, dokular uyumlu çıktı ancak, tam 3 aydır beklememize rağmen sıramız gelmedi.''
BEN ÖLSEM, BENİMLE BİRLİKTE OĞLUM DA ÖLMÜŞ OLACAK
Baba Salih Sincar, doktorlarla görüştüğünde sırada bekleyen 40 kişi olduğunu söylediklerini belirterek, şöyle devam etti:
''Bana 'sıra beklemek istemiyorsanız 5 bin YTL yatırın hemen ameliyata alalım' dediler. Bunun adına da 'sıra parası' diyorlarmış. Bunu da yeni öğrendik. Sıranın gelmesi bir yılı bile geçermiş. Peki o zamana kadar benim ve oğlumun yaşayacağına kim garanti verecek? Yolda yürürken bir
araba çarpsa ve ben ölsem, benimle birlikte oğlum da ölmüş olacak. Çünkü, onun yaşaması artık benim yaşamama bağlı. Ben dilenci değilim. Benim 5 bin YTL ödeyecek imkanım olsa çocuğumu göz göre göre ölüme mahkum eder miyim?''
45 KİLOYA DÜŞTÜ
Sürekli kilo kaybı nedeniyle 45 kilo ağırlığında olan Mehmet Sincar ise ''
Yeşil kartımla devlet binlerce YTL tedavi masrafımı karşılıyor, ancak hayatımın bağlı olduğu 5 bin YTL için çaldığımız tüm kapılar yüzümüze kapanıyor'' dedi.
Mehmet Sincar, böbrek nakli umudunun kendini yaşama bağladığını belirterek, ''eğer bu umut olmasaydı kendimi öldürürdüm. Buna yaşamak denir mi? Sabahtan akşama kadar yatağa mahkumum, dışarı çıkamıyorum, çalışamıyorum. Oysa, ben yaşamak istiyorum'' diye konuştu.
SIRA SORUNU
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Ana
Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Organ Nakli
Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÇORMER) Başkanı Prof. Dr. Uğur Erken ise Balcalı'nın
bölge hastanesi olması ve hasta yoğunluğu nedeniyle haftada sadece bir gün böbrek nakli yapılabildiğini bildirdi.
Erken, başvuru sırasına göre hastaların nakil için sırada bekletildiğini, ancak bazı hastaların ek
ücret ödemeleri koşuluyla daha
erken ameliyata alınabildiğini belirterek, şunları söyledi:
''Hastanın başvurusuyla sadece salı günleri yapılan böbrek nakli, cuma günleri de yapılabiliyor, ancak, bunun için hastanın 4 ya da 5 bin YTL ücret ödemesi gerekiyor. Bu ücretin yüzde 30'u anestezi uzmanına veriliyor, 4'te 1'ini doktor alıyor, geriye kalanı hastanenin döner sermayesine ve vergi olarak devlete ödeniyor. Bu hastanenin rutin uygulaması.''
SGK İl Müdürü Mustafa Keskin ise, bazı üniversite hastanelerinin ''özel
muayene ücreti'' adı altında ücretlendirme karşılığı,
öğretim üyelerine sıra beklemeden muayene ya da ameliyat olabildiklerini, sistemin üniversiteler içinde meşrulaştırıldığını, bunun
halk arasında ''sıra bedeli'' olarak yorumlandığını kaydetti.