Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet
Emin Aktar,
Başbakan'ın konuşmasını üslup olarak olumlu, içerik olarak eksik bulduğunu ifade etti.
Memur-Sen Diyarbakır Temsilcisi Yasin Yıldız ise konuşmayı 'kucaklayıcı' ve '
Kürt kimliğinin tanınması' açısından önemli buldu. DİGİAD Başkanı Alaaddin Korkutata ise Başbakan'ın halkın ihtiyacı olan birlik ve beraberliğe vurgu yaptığını kaydetti. Diyarbakır'da STK'ların görüşleri şöyle:
Diyarbakır
Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar: Başbakanın Diyarbakır'daki konuşmasının üslubunu olumlu buldum. Önemli ölçüde muhalefetin etkisinde kaldığını gördüm. Konuşmasının farklı amaçlarla yorumlanabilmesine yol açacak konularda
mesajlar vermediğini düşünüyorum. Referanduma yönelik bir konuşmaydı. Yeni bir anayasa vaadi beklediğimiz ve talep ettiğimiz bir şeydi. Diyarbakır Cezaevi'ne ilişkin olarak bir şey bekliyorduk söyledi ama bence eksik söylendi. Cezaevinin yıkılması değil, hafızalarımızdan silinmemesi için müze olarak korunması gerektiğini söylemesi gerekiyordu. Böyle olmasında yarar var bunu biz ve orada işkence görenler söylüyor. Bu talebe de sessiz kalmayacağını düşünüyorum. Ancak 20 Eylül'de bir eylemsizlik kararının son bulacağına yönelik olarak üstü örtülü de olsa bir demeç bekliyorduk. Bu eksik kaldı.
Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği Başkanı Aladdin Korkutata: Özellikle bir kaç gün içerisinde Başbakan'ın Diyarbakır'da ne konuşacağına dair gündemler oluşmuştu. Başbakan ise diğer illerde ne konuşmuşsa Diyarbakır'da aynı şeyleri konuşacağını izah etmişti. Doğrudur hemen hemen aynı şeylerden bahsetti, fakat özellikle birlik beraberlikle ilgi kardeşlikle ilgi üzerinde durulması gereken üç dört husustan bahsetti. Başbakan Apê Musa,
Ahmet Kaya,
Şivan Perver vs gibi isimlerden bahsederek kısacası mağduriyetin beraber yaşandığını ve bu mağduriyete sebep olanların aynı zihniyete sahip insanların tarafından gerçekleştiğini kast etti. Bu yönüyle önemli bir mesaj verdi.
Kürtlerin haklarıyla var olduklarında bahsetti.
Memur-Sen Diyarbakır Temsilcisi Yasin Yıldız: Aslında olması gereken bir konuşmaydı. Belki
bölgeden bakıldığı zaman daha farklı beklentiler olabilir. Ama Başbakanın Musa Anter'i, Ahmet Kaya'yı
Şivan Perver'i zikretmiş olması nedeniyle anayasa vatandaşlık temelinde bütün etnik kimlileri tanıyorum demek istedi. Bence güzel bir açıklamaydı, duygunun da ötesinde genelde duygusal bir açıklama diye nitelendiriliyor bence gönülden içten gelen bir açıklamaydı. Bu anlamda biz Diyarbakır olarak sayın Başbakana teşekkür ediyoruz. Çözümler noktasında aktif
destek vermemiz lazım yani hükümetin veya başbakanın atmış olduğu adımlara biz STK'lar olarak vatandaşlar olarak bireyler olarak desteklememiz lazım, destekleyelim ki o insanlar daha fazla adım atabilsin.
Eğitim Bir Sen
Kadın Komisyonu Başkanı Türkan Gürler: Beklenen bir konuşmaydı. Diğer konuşmalarında takip ettiğim süre içerisinde
referanduma başladığı andan itibaren o süreçte bunları bekliyordum. Özellikle
sivil anayasa ile ilgili taslakları söylemesi, bunun bir altyapı hazırlığı olduğunun söylenmesi oldukça
ümit vericiydi. Cezaevlerinin kapatılması noktasındaki girişimleri bölge insanın üzerinde hassasiyetle durduğunu gösteriyor. Toplum bütün kesimlerini benimsediğin kabul ettiğini onları kucakladığını gösteriyor. Aslında devletinde yapması gereken babalık görevi dediğimiz hepsine eşit mesafede yaklaşması ve eşit hakları vermesi dolaysıyla bunu yansıtıyor diye düşünüyorum. Çünkü sonuçta etnik kökenli olan insanlardan oluşmuş bir Türkiye'de yaşıyoruz. Laz, Çerkez, Kürtler vs. bunların hepsini benimsediğin kabul ettiğini bunların
yaşam haklarını kabul ettiğini gösteriyor.