Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada; "27 Nisan 2007 Cuma günü Genelkurmay Başkanlığı'nca yapılan basın açıklamasında Başkanlığımız hizmet alanlarına giren bazı konulara doğrudan veya dolaylı atıflar yapılması üzerine, basında yer alan haber ve yorumlardan, ayrıca Başkanlığımıza yöneltilen sorulardan hareketle kamuoyunda herhangi bir yanlış anlaşılmaya meydan verilmemesi için aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur" denildi. Anayasa'nın 136. maddesinde belirtildiği üzere Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün görüş ve düşüncelerin dışında kalarak, kanunda kendisine verilen görevleri yerine getirdiği vurgulanan açıklamada, bu görevlerin; "İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek" olduğu hatırlatıldı. Bakanlığın, 1989 yılından itibaren Hz. Muhammet'in doğum gününü(Miladi 20 Nisan) Kutlu Doğum Haftası olarak ilan ettiğini, bunun halktan büyük teveccüh gördüğü ifade edilen açıklamada, dış dünyada son yıllarda özellikle Hz. Muhammet'e yönelen itham ve iftiraların bu haftaya olan ilgiyi atırdığı kaydedildi. Açıklamada, ''Kutlu Doğum Haftası'nın amacına uygun olarak kutlanması, amacı dışına taşmaması için gerekli önlemlerin alınması, programlanan etkinliklerin hafta için belirlenen tarihler arasında ve mülki amirlerin bilgi ve onayı dahilinde il ve ilçe müftülüklerimizin rehberliğinde ve gözetiminde yapılması, bu çerçevede kamu kurum ve kuruluşlarıyla sivil toplum örgütlerinin katılım ve desteklerinin alınabileceği hususlarında, yurt içi ve yurt dışındaki teşkilatımıza talimat gönderilmiştir. Başkanlığımız ve Türkiye Diyanet Vakfı öncülüğünde gerçekleştirilen bu etkinliklerin, geçtiğimiz yıllarda bazı sivil toplum örgütleri tarafından da müstakillen gerçekleştirilmesi üzerine, etkinliklerin ruhuna uygun olarak yapılması, başka bir amaçla kullanılmasına fırsat verilmemesi ve yanlış anlaşılmalara meydan verecek hususlardan kaçınılması hususunda uyarıcı açıklamalar da yapılmıştır.'' Bu kutlamaların il ve ilçe müftülüklerin denetim ve gözetiminde yapılması için 14-16 Mart tarihlerinde İzmir'de İl Müftüleri Toplantısı'nın düzenlendiği belirtilen açıklamada, yurt genelinde sayıları 10 bini aşan 2007 yılı etkinliklerinin, belirtilen ilkeler çerçevesinde yapıldığı bildirildi. Genelkurmay açıklamasında geçen 4 olayla ilgili tek tek cevapların verildiği açıklamada, şöyle denildi: "Söz konusu açıklamada yer verilen Ankara'daki Kur'an yarışması teşebbüsü ile Şanlıurfa'daki etkinliğin, Başkanlığımızın başlattığı ve koodine ettiği bu yılki Kutlu Doğum faaliyetleriyle uzaktan ve yakından hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Başkanlığımızca yapılan incelemede, Denizli İl Müftülüğü tarafından yapılan programın, herhangi bir siyasi parti ile birlikte yapılmadığı, etkinlikteki piyeste rol alan ve ilahiler okuyan koronun, Başkanlığımıza bağlı yaz Kur'an kursunda öğrenim görmüş öğrenciler olduğu anlaşılmıştır. Adı geçen ile bağlı Tavas ilçesi Nikfer beldesindeki etkinlik ise, Kutlu Doğum çerçevesinde yapılan bir program değildir. Bu etkinlik, yıl boyu İl Müftülüğü tarafından belli bir program dahilinde yapılan kadın ve aileye yönelik aydınlatma faaliyetleri kapsamındadır. Periyodik olarak yapılan bu etkinlikler, katılımın yüksek olması ve camilerin ihtiyaca cevap vermemesi sebebiyle yerel makamlardan izin alınarak uygun salonlarda yapılmaktadır. Nikfer beldesinde yetişkin kadınlara yönelik yapılan aydınlatma programının, önce bir düğün salonunda gerçekleştirilmesi planlanmış ancak, salonun ihtiyacı karşılayamayacağının görülmesi üzerine ve alternatif salon olmaması nedeniyle program ilköğretim okulu müdürünün bilgisi dahilinde okul toplantı salonunda yapılmıştır. Bu konuda mahallince başlatılan inceleme devam etmektedir."