Risale-i Nur'ların devlet tekeline alınmasının ardından ilk Risale'ler basılmaya başlanıyor. Diyanet ise, Nur Cemaatleri'nin endişesini boşa çıkarmayacak bir skandala imza attı. Bazı risaleleri hiç basmayacak olan Diyanet bazılarının da muhtevasından eksiltmeler yapıyor. Konuyla ilgili Samanyolu Haber'e konuşan Yeni Asya gazetesi genel yayın yönetmeni Kazım Güleçyüz 'tekelleşme konusunda endişelenmekte ne kadar haklı olduklarını söyledi.
Güleçyüz listeleri gözden geçirdiklerini söyledi ve şunları ekledi:
'Sözleşme imzalayan yayın evlerine, listedeki eserleri belirli formatlarda basabilirsiniz diye verilen bir liste vardı. Bu listeyi inceledik, külliyatın önemli eserlerinden birisi olan 'Barla Lahikası'nın olmadığını fark ettik. 'Emirdağ Lahikası' iki cilttir ve bu eser de listede yok. Üstad'ın günümüz siyasilerine yol gösterecek önemli mektuplarını içeren bir eserdir'
'GÜNÜMÜZE DE BAKAN KISIMLARI YOK'
Yeni Asya genel yayın yönetmeni sözlerine şöyle devam etti:
'Şualar' adlı eser listede var ama izin verilen metne baktığımız zaman, mesela Afyon hapsinde savcının Bediüzzaman Hazretlerine ve Nur talebelerine yönelik bir takım iftira içeren suçlamaları ve iddiaları var. Bediüzzaman'ın bunlara -yüze yakın maddeden oluşan- verdiği cevaplar var. Üstad hazretleri tek tek, her bir iddiayı o zaman çürütmüş. Çok kritik konularda hatta zaman zaman günümüzde de bahsi geçen, son dönemde malum kişiler tarafından dile getirilen bazı iddialara da cevap niteliği taşıyan bu bölümün eserde niye yer almadığını da soruyoruz'
BİR TAKIM ESERLER NİYE YOK?
Güleçyüz bunun yanında bir takım kritik mektupların basım listesinde yer almadığını gördüklerini de ifade etti:
''Zaten bizim de en büyük endişelerimizden biri Risale-i Nur'ların devlet tekelinde bu şekilde içeriğine müdahale edilmesi ve tahrifata yol açabileceği yönündeydi. Bu örnekler endişemizde haklı olduğumuzu gösteriyor. Ve bu tespitler bizim ilk görebildiklerimiz. Başka neler var incelemeler derinleştikçe göreceğiz.'
'METİNLER NEDEN KAÇIRILIYORCASINA GİZLİLİKLE YÖNETİLİYOR?'
Güleçyüz ayrıca 'metinleri çok gecikmeli ve dolaylı yollardan edinebildiklerini ve bunun da ayrı bir problem olduğunu söyledi:
''Metinler niye bir yerlerden kaçırılmak istenircesine, bu kadar gizlilikle yönetiliyor, ilk düğme yanlış iliklendiğinde diğerleri de yanlış olacaktır. Yani baştan yanlış adım atıldı ve öyle gidiyor'
'RİSALE-İ NUR BİR BÜTÜNDÜR'
Son olarak bu tahrifatın resmi ideolojiden kaynaklandığını söyleyen Güleçyüz sözlerini şöyle bitirdi:
'Devletin resmi ideolojisi -ve maalesef Diyanet de bu ideolojiler içerisinde hareket ediyor- dolayısıyla Diyanet de bu ideolojilere ters düşen metin ve bölümleri eliyor. Halbuki Risale-i Nur her bir satırıyla bir bütündür. Bu ideoloji içerisindeki mekanizma, Risale'i Nur neşriyatına ve muhtevasına el koyup müdahale ederek bizim endişelerimizi haklı çıkardı.'
SAMANYOLUHABER.COM