'Diyanet mühürlü olması gerekir'

Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme Kurulu Başkanı Osman Demirhan, vatandaşları Diyanet mühürlü Kur'an-ı Kerim almaları konusunda uyardı.

'Diyanet mühürlü olması gerekir'

Kurul'a müracaat edilmeden de Kur'an-ı Kerim basıp piyasaya sürülebileceğini, bu konuda bir zorunluluk bulunmadığını söyleyen Demirhan, bununla birlikte yaptırımların arttığına da dikkat çekti. Demirhan, "Kur'an-ı Kerim basan yayıncılarımıza şunu söylüyorum: Yarın bize müracaat edilmeden basıp piyasaya sürdükleri Kur'an-ı Kerimlerde herhangi bir hata çıktığı zaman, toplatılıp imha edilme ile karşı karşıyalar." dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme Kurulu Başkanı Osman Demirhan, Cihan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada; Kur'an-ı Kerim basan yayıncılar ve vatandaşlar için bazı uyarılarda bulundu. Piyasaya çıkacak her Kur'an-ı Kerim'in, Kurul'a inceletilmesi gibi bir şartın bulunmadığının altını çizen Demirhan, bununla birlikte geçtiğimiz aylarda Resmi Gazete'de yayınlanan Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Yasası ile yaptırımların ağırlaştırıldığını vurguladı. Demirhan, "Hatası tespit edildiğinde, bize müracaat edildiğinde ancak ikaz etme yetkisine sahip olabiliyorduk. Ama Teşkilat Yasası ile mühür maddesi getirilmemek ile beraber (vatandaşlarımız, müracaat etmeden piyasaya Kur'an-ı Kerim basıp, sürme yetkisine sahipler ) hatalı basılan Kur'an-ı Kerim'ler varsa, tespit edilmişse Kurul olarak bize de müracaat edilmişse, bu tür Kur'an-ı Kerim'leri toplatıp imha etme yetkisine sahip olduk." diye konuştu. Kur'an-ı Kerim basan yayıncılara seslenen Demirhan, "Yarın, bize müracaat edilmeden basıp piyasaya sürdükleri Kur'an-ı Kerim'lerde herhangi bir hata eksiklik çıktığı zaman, toplatılıp imha edilme ile karşı karşıyadır. O yüzden bu tür yollara başvurmasınlar." diye konuştu. Kurul'a müracaat edilen eksik Kur'an-ı Kerimlerde zaman zaman montaj hatasına rastlandığını kaydeden Demirhan, "Çoğunluklu olarak formlarında yer değiştirme olmuştur. 16 sayfaya bir forma diyoruz. Mesela, 15. forma yerine 18. forma, 18. forma yerine 25. forma. Harmanlama esnasında dikkat etmeyen arkadaşlarımız bu tür hatalar ile karşı karşıya kalıyor." diye konuştu. Kurul'un incelediği Kur'an-ı Kerimler de de bu tür hatların zaman zaman çıktığına dikkat çeken Demirhan, şöyle devam etti: "Ancak bu hatalar Kurul'dan kaynaklanmamaktadır. Biz, mesela 10 bin Kur'an-ı Kerim basılıyorsa bunun bir nüshasını inceliyoruz. 10 binin tamamını inceleme şansına sahip değiliz. Ciltlenme esnasındaki hatalar bizden kaynaklanmamaktadır. Çünkü bir nüshasını inceliyoruz. Mühür işlemi yapıldıktan sonra ciltlenme safhasına geçilmekte. Bahsettiğim, formaların yer değiştirme hataları ciltlenme sırasında olduğu için tek tek onları tespit etme şansına sahip değiliz." "KURULDA TÜM HATALAR SIFIRLANIYOR" Demirhan, surelerde herhangi bir değişiklik, eksiklik ya da yer değiştirme, sayfa numaralarında yanlışlık, ayetlerde siliklik, harekelerde eksiklikler gibi tüm unsurların Kurul tarafından tespit edilerek 'sıfır hataya' kadar yok edildiğini aktardı. Kuruldaki incelemelerinin 3 safhadan oluştuğunu aktaran Demirhan, ilk safhada bir formanın en az 3 üye tarafından okunarak hataların tespit edildiğini belirtti. Yayınevlerinin tespit edilen hatalar düzeltildikten sonra incelenen nüshayı tekrar Kurul'a gönderdiğini kaydeden Demirhan, "Tespit edilen hataların düzeltilip düzeltilmediğini kontrol ediyoruz, düzeltilmişse ikinci bir defa hata var mı diye inceliyoruz. İkinci safhada da hatalar varsa, bunları da yayınevine bildiriyoruz." şeklinde konuştu. Demirhan şöyle devam etti: "Tespit edilen hatalar düzeltildikten sonra basıma geçilmesi yazısı gönderiyoruz. Basıma geçilmeden önce de, Ketebe sayfası düzenliyoruz. Ketebe sayfasında kaç bin adet basacaksa, hangi yılda basılıyorsa tarihini bildiriyoruz, hangi hattat tarafından yazılmışsa, kim bastırıyorsa, hangi matbaa da bastırılıyorsa, bu tür bilgilerin olduğu Ketebe sayfası düzenliyoruz. Yayınevine, 'bu ketebe sayfasına göre düzenlemeyi yapın, son formayı da bu şekilde basın' diyoruz. Resmi mühür de bu sayfada bulunuyor. " Demirhan, tüm bu safhalarla sıfır hataya ulaşıldıktan sonar ciltlenme aşamasına gelindiğini söyledi. Kurul'un meal inceleme yetkisi olmadığını aktaran Demirhan, "Sadece Arapça metni incelemek zorundayız. Mealler de müracaat edildiğinde Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından incelenmektedir." ifadelerini kullandı. "VATANDAŞLARIMIZ KUR'AN-I KERİM ALIRKEN MUTLAKA MÜHÜRE BAKSIN" Vatandaşlara Kur'an-ı Kerim alırken dikkat etmeleri gerekenler konusunda da bir uyarıda bulunan Demirhan, "Kur'an-ı Kerim alanların, son surelerin bulunduğu sayfanın karşısında Diyanet'in mührünün bulunup bulunmadığını kontrol etmelerini tavsiye ediyorum. Diyanet mührü, 'bu Kur'an-ı Kerim Mushafları İnceleme Kurulu tarafından incelenmiş, hatasız piyasaya sürülmüş' anlamı taşıdığı için halkımızı bu duyarlılığa davet ediyorum." diye konuştu. 2009 yılına kadar hüsnü hat özelliği taşımadıkları için bilgisayar ortamındaki Kur'an-ı Kerimleri inceleme hakkına sahip olmadıklarını anımsatan Demirhan, "Yani göze hoş gelmeyen bir özellik taşıdıkları için bilgisayarlı Kur'an-ı Kerimleri incelemeye almıyorduk. Ancak, 2009 yılından beri bilgisayar ortamındaki Kur'an-ı Kerimleri de incelemeye almış bulunuyoruz." dedi. Vatandaşların, bilgisayar ortamındaki Kur'an-ı Kerimleri daha rahat okuduklarını belirtmeleri üzerine, "Bize gelmeden de vatandaşlarımız bunları yaygın bir şekilde alıp okuyor. Vatandaşımızın elindeki Kur'an-ı Kerimler de hatasız olsun düşüncesi ile bilgisayar ortamındaki Kur'an-ı Kerimleri de inceliyoruz." açıklamasında bulundu. 2009 yılına kadar renkli Kur'an-ı Kerim'leri de incelemeye almadıklarını belirten Demirhan, "Mesela Allah kelimeleri, renkli basılıyordu. Buna Din İşleri Yüksek Kurulumuz, 2009 yılına kadar müsaade etmiyordu. Bu tarihten sonra renkli Kur'an-ı Kerimleri de incelemeye almış bulunuyoruz." ifadesini kullandı. Demirhan, "Mesela, vatandaşımız Kur'an-ı Kerim'i internete koymuş, orada vatandaşın hizmetine sunmuş. Orada da tespit edilen bir hata, eksiklik varsa bunu da ilgili yere müracaat ederek imha ettirme yetkisine sahibiz." dedi. "2010 YILINDA KUR'AN-I KERİM ÂDEDİNDE BİR PATLAMA OLDU" 2006 yılında 1 milyon 190 bin, 2007 yılında 1 milyon 95 bin, 2008 yılında 613 bin 100 adet Kur'an-ı Kerim'in incelendiğini söyleyen Demirhan, "Bu Kur'an-ı Kerim'lerin sadece bir nüshasını inceliyoruz. Mesela baskıda 50 bin Kur'an-ı Kerim bastırıyor. Bu 50 bin Kur'an-ı Kerim'in bir nüshasını inceliyoruz. 50 binin tamamını tek tek incelemiyoruz. Bir nüshasında hata varsa, diğerinde de hata vardır." diye konuştu. 2010 yılında ise Kur'an-ı Kerim âdetinde bir patlama olduğunu ifade eden Demirhan, şöyle devam etti: "Şu anda yıl sonu olmamasına rağmen, 3 milyonu geçmiştir. Bunun çeşitli sebepleri olabilir. Birinci sebebi, Kur'an-ı Kerim'in yeryüzüne inişinin bin 400. yılı dolayısıyla olabilir. 2010 yılında gerek bilgisayar ortamında gerekse renkli Kur'an-ı Kerimleri incelediğimiz için de bu rakam yükselmiş olabilir." Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme Kurulu, 1 başkan ve 8 üyeden oluşuyor. Kıraat ilmine vakıf tüm üyeler, hafız ve ilahiyat fakültesi mezunu.
<< Önceki Haber 'Diyanet mühürlü olması gerekir' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER