Bakanlıktan yapılan açıklamada, Türkiye'nin tam üyelik
hedefine bağlı olduğu ifade edilerek, "Bu hedef hükümetimizin, Türk halkı ve kamuoyunun da desteğini haizdir. Bu yoldaki kararlılığımız dün olduğu gibi bugün de aynı şekilde devam etmekte, eksikliklerimizin giderilmesine ve reformların etkin bir şekilde uygulanmasına olan bağlılığımız azalmamakta, aksine artmaktadır. Ülkemizi
demokrasi ve
insan hakları alanında en üst düzeylere yükseltene kadar reformlara devam etmeye kararlıyız" denildi.
Türkiye'nin ve AB'li ortakların da bildiği gibi, AB'ye tam üyelik hedefiyle çıkılan bu yolculukta iyi niyet ve gayretle çalışılmaya devam edildiği belirtilirken, AB
Komisyonunun her yıl tüm
aday veya müzakere eden ülkeler için benzer raporlar hazırladığı, raporun onaylanan mevzuat ve uygulanan önlemleri içerdiği,
hazırlıkları sürdürülen mevzuat çalışmalarını dikkate almadığı kaydedildi.
Raporda eksiklik veya düzeltilmesi gereken hususlara yer verilmesinin, esasen komisyonun İlerleme Raporlarıyla ilgili görevlendirmesinin bir parçası olduğu ifade edilen açıklamada, mevzuat ve
uygulama alanında gözlemlenen eksiklikler Türkiye'nin tam üyelik aşamasına kadar hazırlanacak olan raporlarda dile getirilmeye devam edileceği belirtildi.
RAPORUN HEMFİKİR OLMADIĞIMIZ YANLARI DA MEVCUTTUR
Bu yılki İlerleme Raporunun da geçen yıllardaki raporlarla aynı yapıda olduğu kaydedilirken, şöyle denildi:
"Raporda her sene olduğu gibi daha fazla ilerleme kaydedilmesi beklenen alanlar itibariyle beklentiler dile getirilmektedir. Bu çerçevede, beklentiler karşılanmamış olduğu takdirde bir önceki raporda mevcut hususlar müteakip raporda da aynen yer alabilmektedir.
Raporda yer verilen ve olumsuz olarak değerlendirilebilecek hususların amacı, üzerinde durulması gereken ve çalışmaların odaklanması beklenen alanların tespiti olarak yorumlanmalıdır. Raporun hemfikir olmadığımız yanları da mevcuttur. Bu hususlara ilişkin AB'nin temel felsefesini ve hukukunu da esas almak suretiyle mutat olduğu üzere bilahare komisyona görüş ve tasrihatlarımız iletilecektir."
Türkiye'nin AB müktesebatına uyum açısından yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerinin bilincinde olduğu ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"Son aylarda
seçim sürecine bağlı olarak reform sürecinde yaşanan nispi yavaşlama her ülkede rastlanabilecek bir durumdur. Unutulmaması gereken önemli bir husus reformların sadece mevzuat değişikliğinden ibaret olmadığıdır. Yaşadığımız bu son dönemde uygulama alanında önemli mesafeler katedilmiştir.
Bilindiği gibi, Yüce Meclisimiz
yeni dönem çalışmalarına başlayalı ancak üç hafta olmuştur.
Reformlar açısından yapılacak olan çalışmalara ilişkin hazırlıklar meclisimize peyderpey sunulmaya başlanmıştır."
AA