Ebola salgınına karşı Türk vatandaşlarının dikkatli olmaya çağırıldığı açıklama yurtdışı temsilcilikler tarafından da duyuruldu. Dışişleri Bakanlığının uyarısında şu ifadeler yer alıyor:
“Mart 2014 tarihinde Batı Afrika'da Gine'de başlayan ve başka ülkelere de sirayet eden Ebola virüsü salgını henüz kontrol altına alınamamıştır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan son verilerde, 30 Temmuz 2014 tarihi itibariyle Gine, Sierra Leone, Liberya ve son olarak Nijerya'da ortaya çıkan bir ölümlü vakayla, toplam 1440 vaka ve 826 hayatını kaybeden olduğu bildirilmiştir. Ebola vakaları yukarıda kayıtlı ülkelerde tespit edilmiş olmakla birlikte, salgının bölgesel olarak yayıldığı anlaşılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, Ebola virüsüne karşı önlemler kapsamında seyahat kısıtlaması önerisinde bulunmamıştır.''
Dışişleri Bakanlığı Ebola salgınının belirtilerini, maruz kalma riskini ve hastalıktan korunma yollarını da açıkladı.
• Ateş
• Baş ağrısı
• Eklem ve kas ağrısı
• Halsizlik
• İshal
• Kusma
• Mide ağrısı
• İştahsızlık
Bazı hastalarda da şu belirti ve bulgular görülebilir:
Kaşıntı, gözlerde kızarıklık, hıçkırık, öksürük, boğaz ağrısı, göğüs ağrısı, nefes almakta güçlük, yutkunma zorluğu, vücut içinde ve dışında kanamalar. Laboratuvar bulgularında düşük beyaz kan hücreleri ve trombosit sayısı ile yüksek karaciğer enzimleri görülmektedir.
Belirtiler Ebola virüsüne maruz kalındıktan 2 - 21 gün (genellikle 8-10 gün) sonra görülür. Hastaların bir kısmı iyileşirken, neden bazılarının öldüğü tam olarak anlaşılamamıştır. Bununla beraber ölenlerin virüse karşı yeterli bağışık yanıt geliştiremedikleri bilinmektedir.
HASTALIĞA MARUZ KALMA RİSKİ
Afrika’da teyit edilmiş vakalar şu ülkelerden bildirilmiştir:
• Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DRC)
• Gabon
• Fildişi Sahilleri
• Uganda
• Kongo Cumhuriyeti (ROC)
• Güney Afrika (importe olmuş)
Birkaç laboratuvar kontaminasyonu vakası ( İngiltere’de bir, Rusya’da iki olmak üzere) hariç tüm vakalar ve ölümler Afrika’da meydana gelmiştir.
HASTALIKTAN KORUNMA
Ebola Hemorajik Ateşi’nden korunma konusunda birçok zorluklar vardır. Ebola Hemorajik Ateşi ile insanların tam olarak nasıl enfekte oldukları bilinmediğinden az sayıda temel korunma tedbiri vardır.
Ebola Hemorajik Ateşinden etkilenen bölgelerde yaşayan insanların hastalıktan korunmak için aşağıdaki önlemlere uymaları tavsiye edilir.
• Diğer bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi hastalığı önlemenin en önemli uygulamalarından biri ellerin düzenli olarak yıkanmasıdır. Ellerinizin su ve sabunla yıkanması (ya da sabun bulunmadığı yerlerde ve ellerin açıkça kan ve vücut sıvılarıyla kirli olduğu durumlarda susuz alkol-bazlı el losyonun kullanılması) cildinizden potansiyel enfekte materyalleri uzaklaştırır ve hastalığının geçişini önler.
• Eldiven kullanılan durumlarda eldivenleri çıkarmadan önce su ve sabunla yıkayınız ve eldivenleri çıkardıktan sonra da ellerinizi yıkayınız.
• Ölü hayvanlarla, özellikle de primatlarla temastan kaçınınız.
• Yerel pazarlarda tüketim için satılan primatlar dahil vahşi hayvanların etini yemeyiniz.
• Enfeksiyon olasılığını asgariye indirmek için Ebola Virüsü enfeksiyonu olduğundan şüphelenilen insan ya da hayvanlarla yakın temas ederken enfeksiyon kontrol önlemlerini uygulayın.
• Sağlık tesislerinde hastalık bulaşma riski yüksektir. Bu nedenle sağlık çalışanlarının bir Ebola Hemorajik Ateşi vakasını fark etmesi ve pratik viral hemorajik ateşi karantina önlemlerini veya bariyer hemşirelik tekniklerini uygulamak için hazır olması gereklidir.
Bu önlemler arasında koruyucu kıyafetlerin giyilmesi (önlük, eldiven,maske,göz koruyucu ekipman gibi) yer almaktadır. Enfeksiyonun yayılmasını önlemekle ilgili olarak ekipman ve enjektörlerin sterilize edilmesi, uygun bir şekilde imha edilmesi ve hastaların vücut salgılarının da uygun bir şekilde imha edilmesi de önemlidir.
Amaç enfekte hastaların salgı ve kanlarıyla teması önlemektir. Hastanın hayatını kaybetmesi durumunda cesetle doğrudan temasın önlenmesi de aynı şekilde önem taşımaktadır.