12 gündür uyutulduğu üniversite
hastanesinde
tedavisi süren çocuğun ne zaman uyandırılacağı henüz netlik kazanmazken, hüzünlü bir bekleyiş içine giren
aile,
operasyonun yapıldığı hastane ve doktorları suçladı.
Mersin'de özel bir şirkette çalışan
Bayram ve
Ülker Sivas çiftçi, 5 yaşındaki ikinci çocukları
Oğuzhan'ı, diş tedavisini yaptırabilmek için
Akdeniz Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'ne götürdü. Burada iddiaya göre, 2 dişi çekilecek ve 6 dişine de dolgu yapılacak olan çocuğun operasyonunun
iğne ile uyuşturularak değil de anestezi uygulanarak yapılması gerektiği belirtildi. Doktorların önerisi üzerine aile, çocuklarının tedavisinin anestezi ile uyutulduktan sonra yapılmasına karar verdi. 13
Eylül günü yapılan operasyonda, anestezi ile uyutulduktan sonra diş tedavisi gerçekleştirilen çocuğun uyandırılması sırasında sorun yaşandı. Vücudunda kasılma meydana gelen ve oksijensiz kalan Oğuzhan, bir türlü uyandırılamazken, çocuk hemen başka bir özel hastaneye kaldırıldı. Burada yapılan tetkiklerden de sonuç alınamayınca Oğuzhan Sivaslı ambulansla Mersin
Üniversitesi
Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edildi. Burada malign hipertermi (yüksek ateş) teşhisi konulan çocuk, hemen tedavi altına alındı. Ateşinin düşmemesi sonucu MEÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde uyutularak tedavisi sürdürülen Oğuzhan'ın ne zaman uyandırılacağı ise henüz belli değil. Doktorlar bu tedavi sürecinin 2-3 ay sürebileceğini belirtirken, aile operasyonun yapıldığı hastane ve doktorları suçladı.
Çocuklarının tedavisinin sürdüğü hastane önünde uzun ve endişeli bir bekleyiş içine giren
baba Bayram Sivaslı, diş tedavisinin gerçekleştirildiği hastane ile doktorlar hakkında
Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü'ne şikayet dilekçesi verdiğini söyledi. Ameliyat başlamadan önce doldurduğu formda, oğlunun
psikolojik (otizm) hastalığı geçirdiğini belirttiğini ifade eden Sivaslı, "Ameliyatın yaklaşık bir saat süreceği, uyandırma işleminden sonra da
taburcu edileceği anlatıldı. Ameliyat saat 17.00'de başlatıldı. Saat 18.00 civarında diş doktorumuz
ameliyatın başarılı ve sorunsuz şekilde tamamlandığını, yarım saat içerisinde uyandırılacağı bilgisini vermesine rağmen, saat 19.00'da Oğuzhan'ın uyandırılamadığı bildirildi.
Sedasyon işlemini yapan anestezi doktoru F.Z. ile ameliyathanede sorunun ne olduğu yönünde görüşmelerimizde, çocuğun vücudundaki şiddetli kasılmalar nedeniyle uyandırılamadığını anlattı. O esnada hastane doktor ve yetkililerinin merak edilecek bir şey olmadığı yönünde telkinleriyle bekletildik. Çocukta kasılmaların devam etmesi, ateşinin yükselmesi ve nefes alıp vermekte zorlanması neticesinde, saat 19.50'de anestezi doktorunun kucağında oğlum Oğuzhan'ı da alarak ameliyathaneden hep birlikte çıkıp hastanenin kapısında kime ait olduğunu bilmediğimiz özel bir araçla başka bir özel hastaneye giriş yaptık. Bu hastanenin çocuk ve nöroloji doktorları tarafından oğlumun
beyin tomografisi çekilip birtakım tahliller yapıldı. Oluşan vakaya teşhis konulamadığından
Mersin Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edildi. Burada çocuğuma 'malign hipertermi' teşhisi konuldu. Oğlum o günden bugüne, çocuk yoğun bakımında uygulanan tedaviye
cevap vermediğinden bilinci kapalı olarak uyutulmaktadır" iddialarında bulundu.
Bayram Sivaslı, bu olayda ihmali, hatalı
uygulamaları ve mesleki yetersizliği olduğunu öne sürdüğü hastane yetkilileri ve anestezi uzmanının cezalandırılmasını isteyerek, operasyonun gerçekleştiği hastanede yapılması gereken bazı işlemlerin yapılmadığını öne sürdü.
"TEDAVİ SÜRECİ 2-3 AY SÜREBİLİR"
Çocuğun tedavisinin sürdüğü Mersin Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi
Erdal Doruk ise Oğuzhan'ın, gördüğü bir medikal tedavi sonrası gelişen bir tablo ile hastaneye geldiğini belirterek, "Yüksek ateş ve kasıntıları vardı. Hastanın halen yoğun bakımda tedavisi devam ediyor. Tedavi gereği uyutuluyor. Durumunun ne olacağını şu an söylemek için
erken. Bu süreç 2-3 ay sürebilir. Bundan sonra gözlem ve uzun süreli tedaviye bağlı olarak ne gelişeceğini göreceğiz. Yüksek ateş ve kasların daha fazla kasılmasını engellemek için uyutuluyor. Bu da tedavinin bir parçası. Uyandırıldığında kalıcı bir
hasar olup olmayacağı sürece bağlı" diye konuştu. Öte yandan, iddialarla ilgili görüş alınmak istenen anestezi uzmanına ise tüm çabalara rağmen ulaşılamadı.