AGOS Gazetesi'nin
küçük odalarından birinde yeşil montuna sarılıp oturmuştu. Avurtları çökmüş, gözleri dolu, sesi tiriyordu.
"Emekli
Tümgeneral Veli Küçük, ağabeyimizin duruşmasına katıldıktan sonra" diyordu Hrant Dink'in kardeşi Orhan Dink, "Tüm huzurumuz kaçtı."
Orhan Dink, ağabeyinin ölümünden sonra ilk kez konuştu. Kardeşine göre Dink, geçen mayısta görülen duruşmasına Küçük müdahil olmak isteyince yaşamından endişe etmeye başladı:
"Ağabeyim, 'Küçük mahkemeye geldi huzurumuz kalmadı' dedi. İşin artık tehlikeli boyuta vardığını söyledi. Küçük'ün ne demek olduğunu da biliriz, Kerinçsiz grubunun da. Ağabeyim, '
Adres gösteriliyorum' diyordu. En ciddiye aldığı grup da Küçük'ün grubuydu. Küçük'ten doğrudan tehdit gelmiş değil. Bu kişilerin bu tür hatalar yapacağını düşünmek mümkün değil. Küçük'ten sonra kurşun gelebilirdi ve geldi."
Aile, Hrant Dink'e oğlu Arat'la ilgili tehdit e-maili gelince önlem alma gereği hissetmiş: "Ailece konuşuyorduk. Ne yapabiliriz? Gidelim mi, kalalım mı? Bazen gitmek için karar alıyorduk. Ama bu
ülke bizim diyorduk. Tedirginliğin sonu ağabeyimin ölümü oldu. En son Arat ile ilgili tehdidi ciddiye almıştı. Artık
ailenin huzursuzluğu had safhadaydı. Oturup güvenliğimiz açısından konuştuk. 'Özel
araba kullanma, taksileri değiştir, bir sabah sağdan, bir sabah soldan taksiye bin. Aynı saatlerde evden çıkma' diyorduk. En son çelik yelek almayı düşündük. Araştırdık; Almanya'dan getirtmeye karar verdik. Alsaydık da para etmeyecekti. Sonuçta kafasından vuruldu. Yetişemedik. Katil bizden hızlı davrandı."
Orhan Dink'e göre ne Hrant Dink'in eşi ve çocukları ne de diğer aile yakınları
Türkiye'den ayrılmayı düşünüyor: "Zaten kaybettik. Keşke hepimizi öldürselerdi. Şimdiden sonra güvercinliğimiz bitti, artık şahiniz. Biz Türkiye insanını ve halklarını seviyoruz. Bir avuç insana bu işin yar olmayacağını biliyoruz. Ve bundan sonra gitmeyi düşünmüyoruz. Kurbanımızı verdik. Başka
kurban da verebiliriz kalmak için. Gitmeyi ağabeyimize
ihanet sayarız."
Hrant Dink'in avukatı
Erdal Doğan'ın Dink'i tehdit ettiğini söylediği
Veli Küçük ise, kendisine
iftira atıldığını iddia etti. Küçük, yaptığı açıklamada , "
Danıştay saldırısında olduğu gibi yine gençlerden biri benim elimi öperken çekilmiş ilgisiz bir fotoğraf koyup 'işte azmettirici' gibi iftiralar atacaklar. Elinde
delil ve
belge olmadan bu şekilde beni itham edenlerle mahkemede hesaplaşacağım. Ben hiçbir şekilde ne telefonla, ne şahsen, ne aracıyla Hrant Dink'i tehdit etmiş değilim."
Radikal