İstanbul 14. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada,
mahkeme heyetine taleplerini sunan müdahil
avukatlardan Arzu Becerik,
cinayetten 1 gün önce
Ogün Samast ile görüştüklerini belirten ve cinayette kullanılan silahı Samast'tan daha iyi tanıdıkları anlaşılan tanıklar Orhan Özbaş, Kaan Gerçek ve Turan Meral'in cinayetle ilgili bilgiyi sakladıklarını iddia etti. Bu tanıkların aynı zamanda cinayeti işleyen Ogün Samast'ı da ihbar etmediklerini savunan Becerik, tanıkların yakın bağının
Ramazan Akyürek'in mahkemeye gönderdiği yazıyla uyum gösterdiğini ve tanıkların cinayet zamanı gerekli nakli yaptıklarını iddia etti. Becerik, mahkemede de yalan beyanda bulunduklarını öne sürdüğü söz konusu tanıklar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Müdahil avukatlardan
Ergin Cinmen de, daha önce talep ettiği gibi,
Ramazan Akyürek başta olmak üzere cinayet zamanı görevlerini
ihmal ettiklerini düşündüğü
emniyet müdürleri Ahmet
İlhan Güler ve Reşat
Altay ile dönemin
Trabzon İl Jandarma Komutanı
Albay Ali Öz'ün mahkemeye çağrılmasını istedi.
Cinmen'in konuşmasını tamamlamasının ardından mahkeme başkanı, Ogün Samast'ın avukatı Levent
Yıldırım'a söz hakkı verdi. Yıldırım konuşmasına başlayacağı sırada müdahil avukatlardan Hakan
Karadağ, başkandan kısa süreliğine söz isteyerek Cinmen'in ifadelerine ek yapmak istediğini belirtti. Bunun üzerine Avukat Levent Yıldırım, "yeter artık hep konuşuyorsunuz" dedi. Bu tepki üzerine avukat Karadağ, "Ne yeteri, müsaade istedim" karşılığını verdi. Avukatlar birbirlerine karşı 'otur yerine' şeklinde ifadeler kullandı. Avukat Yıldırım, avukat Karadağ'a parmağıyla işaret ederek konuşmamasını söyleyerek, "O parmağını indir, yoksa indirmesini biliriz" tehdidinde bulundu. Bu
tartışma üzerine mahkeme başkanı Canak, tarafları sakin olmaları konusunda uyardı.
Başkanın sakinleştirmesinin ardından söz alan avukat Levent Yıldırım, müdahil avukatlardan Arzu Becerik'in önceki duruşmada beyan ettiği, "Ogün Samast, mahkemede gösterilen silahı tanımadı. Tanıklar ondan daha iyi tanıdı. Cinayetten sonra eline verildiğini düşünüyoruz. Ateş edilen silahta şarjörde eksik olması lazım. Ama hem şarjör doluydu hem de
parmak izi yoktu" sözlerini tutanaktan okudu. Yıldırım, Becerik'e katıldığını belirterek, "Bu ifadeler müvekkilimin suçsuz olduğunu gösterir. Bunun müdahil avukatlar dahi ifade ediyor. Bu nedenle
tahliye edilmesini talep ediyorum." diye konuştu. istedi.
Bu sırada
sanıklar arasında o
turan Ogün Samast ile müdahil avukatlardan Hakan Karadağ arasından, tehdit tartışması yaşandı. Avukat Karadağ, mahkeme başkanı Canak'a, ''Ogün Samast'ın başını sallayarak kendisini tehdit edip, 'sen bir cezaevine gelsene' dediğini ve elindeki kağıda bir şeyler yazarak cebine koyduğunu söyledi. Bu ifadelere
itiraz eden Samast, öyle bir kastının bulunmadığını kaydederek, ''3 yıldır cezaevindeyim'' diye konuştuğunu aktardı. Samast, Karadağ'a, ''Bana
hakaret etme'' diyerek, cebindeki kağıdı başkan Canak'a verdi. Canak'ın okuduğu kağıtta, Samast'ın Hakan Karadağ'ın ismini yazdığı tespit edildi.
Sözlerine devam eden Samast'ın avukatı Levent Yıldırım, sanıklar ile müdahil avukatlar arasında her duruşmada gerginlik yaşandığını belirterek, sanık avukatları ile müdahil avukatlarının yerlerinin değiştirilmesini talep etti.
Duruşmada söz alan
tutuklu sanık avukatları müvekkillerinin tahliye edilmesini talep etti. Talepleri dinleyen mahkeme, duruşmaya ara verdi. Ara üzerine tutuklu sanıklar adliyeden çıkarılarak cevaevi aracına alındı ve tutuklu bulundukları cevaevlerine götürüldü.
(CİHAN)