Dink ailesinin
avukatlarının verdiği dilekçede,
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nca haklarında
soruşturma başlatılan ve aralarında
Albay Ali Öz’ün de bulunduğu 10 askerin, ceza kanununun “görevini
ihmal ederek cinayetin işlenmesine
yardım etmek” suçunu düzenleyen maddesi çerçevesinde Dink’in ölümünün gerçekleşmesini sağladıkları, sahte
belge düzenleyerek asıl suçun işlenmesine yardım ettikleri savunuldu.
Gazeteci Hrant Dink’in öldürüldüğü dönemde Trabzon’da görevli
Albay Ali Öz’ün de aralarında bulunduğu 10 asker hakkında Trabzon
Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmanın
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülmesi istendi.
Dink ailesinin avukatları
Fethiye Çetin, Bahri
Bayram Belen ve
Ergin Cinmen
Beşiktaş’taki İstanbul
Adliyesi’ne gelerek, 18 sayfadan oluşan dilekçeyi Hrant
Dink cinayeti soruşturmasını yürüten İstanbul
Cumhuriyet Savcısı’na verdi.
Avukat Engin Cinmen,
adliye çıkışında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Trabzon Sulh
Ceza Mahkemesi’ndeki dosyanın İstanbul 14.
Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki
dava dosyasıyla birleşmesi gerektiğini söyledi.
Cinmen, “Trabzon
jandarmasındaki görevlilerle birlikte tek bir dosyada yargılama olmazsa inanıyoruz ki Dink cinayeti hiçbir zaman ne karar verilirse verilsin vicdanları ve hukuku tatmin etmeyecektir.
Türkiye, bu cinayetle yaşayacaktır. Bu yıllarca sürecektir. Her zaman bir soru işareti olarak
toplum vicdanında kalacaktır. Taleplerimizi bu şekilde hem buraya, hem de Trabzon Savcılığı’na verdik” diye konuştu.
ASKERLERİN CİNAYETİ BİLDİĞİ KANITLANDI
Dilekçede, “görevi ihmal” suçundan 2 askerin yargılandığı Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde
Mart ayında görülen davanın ara kararında, Trabzon İl
Jandarma Komutanlığı’nda görevli 10 asker hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği hatırlatıldı.
Bunun üzerine Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nca aralarında Albay Ali Öz’ün de bulunduğu 10 asker hakkında “adli soruşturma” başlatıldığı ifade edilen dilekçede, bu soruşturmanın
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca sürdürülmesi gerektiği kaydedildi.
Dilekçede, şüphelilerin 2006 yılı Temmuz ayından itibaren
Yasin Hayal ve arkadaşlarının Dink’i öldürmeyi planladıklarını bildikleri, önlem alınması gerekirken ihmal gösterdikleri, ifade verenlere
baskı uyguladıkları öne sürülerek, şüphelilerin eylemlerinin İstanbul 14.
Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın sanıklarıyla kişisel ilişkilerinin var olduğunu kanıtladığı anlatıldı.
“Şüpheliler görevlerini gereği gibi yapsalardı Dink bugün hayatta olacaktı” denilen dilekçede, şüphelilerin TCK’nın “görevini ihmal ederek cinayetin işlenmesine yardım etmek” suçunu düzenleyen TCK’nın 83. maddesi çerçevesinde Dink’in ölümünün gerçekleşmesini sağladıkları,
sahte belge düzenleyerek asıl suçun işlenmesine yardım ettikleri savunuldu.
Dilekçede, şüphelilerin TCK’nın silahlı
örgüt suçunu düzenleyen 314. maddesinin 1 ve 2’
inci fıkralarında yer alan örgütlenmenin içerisinde oldukları da öne sürülerek, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülmesi istendi.
AA