O ZAMAN YÜZBAŞI NİYE LİNÇ EDİLDİ? Tersinden bakıyoruz olaylara tersinden. Tam da onların istediği gibi… Örnekleri bol: Mehmetçiklere, hedef tahtası tutturup bacak arasından namlu doğrultan yüzbaşıyı nefeslerimizi tutarak izledik geçen hafta. Tepkimiz sert oldu. Haklıydık çünkü. Ama o yüzbaşı ordumuzun gözbebeği özel kuvvetlerde çalışmış, yıllarca terörle mücadele etmişti. Hala da Şırnak'taydı ve işine devam ediyordu. O görüntüler ortaya çıkana kadar da el üstünde tutulan takdirlik bir askerdi. Ama bütün bunları hiç kimse görmedi, göstermedi. Genelkurmay da arkasında durmadı. Ancaaaak… 15 askere namlu doğrultan yüzbaşıyı ve yaptıklarını reddeden Genelkurmay, geçen hafta cümbür cemaat Hasdal'daydı. Balyoz tutuklusu general ve amiralleri ziyaret ettiler. O sanıkların ne yaptığı da sır değildi. Balyoz belgelerini hep birlikte gördük. Sanıkların milleti tepeleme, gırtlağına çökme, tankları üzerlerine sürme planlarını kendi seslerinden dinledik. İşin garipliğine bakın ki, yüzbaşının ipini çekerken gösterdiğimiz ortak tavrı Balyoz sanıklarına karşı göstermedik. Yüzbaşı'yı bizim gözümüzde Balyozculardan daha suçlu yapan neydi de onu linç ederken, Balyoz'culara ses etmedik? Aslında aralarında üç fark vardı. Yüzbaşı sadece beylik tabancasını kullanıyordu, diğerlerinde koskoca bir ordunun bütün silah ve teçhizatı milleti tepeleme planına dahildi. Yüzbaşı sadece 10-15 vatan evladına doğrultmuştu o namluyu, diğerleri koskoca millete… Yüzbaşı bir aksilik olmadığı takdirde hedefi tutan askerlere zarar verme niyetinde değildi. Balyoz tutuklularının doğrulttuğu yönde, hedef tahtası değil milletin ta kendisi vardı. İki olayı kıyasladığınızda Balyoz sanıklarının bu ülkede sokağa çıkamaması, vatandaşın yüzüne bakamaması gerekiyordu ama… Dedik ya biz de işler ters yürüyor. Kimi vatandaşlarımız alnımıza dayanmış namluyu görmedi, hala da görmek istemiyor. Bazı gazete, dergi ve televizyonlar, bu insanları terörle mücadele kahramanı olarak gösteriyor. Hayatları boyunca mağdurluk ne bilmeyen sanık eşleri, kanal kanal dolaşıp, haksızlıktan adaletsizlikten bahsedebiliyor. İşin acı yanı Türkiye'de birilerinin kendilerine inanacağını da düşünüyorlar. Böyle düşünmekte de haklılar, çünkü bazı siyasi partiler çıkıp o sanıkları başımıza milletvekili yapmaya çalışıyor. Genelkurmay'a gelince… Işık Paşa'nın koşa koşa Balyoz sanıklarına gitmesini mazur görmeye dünden razı bazılarımız. Bahanesini bile kendimiz üretiyoruz. “Ne olacak ki canım” diyoruz içimizden. “Omuz omuza savaşmamış olsalar bile, aynı lojmanda kalmışlar, aynı ordu evinde aynı masaları paylaşmışlar, aynı tatil köylerinde kulaç atmışlardır. Eh adam genelkurmay başkanı oldu diye, arkadaşlarını ziyaret etmesin mi?” Balyozculara arka çıkmak değil de, vefaya sahip çıkmak zannediyoruz olup biteni. Adamlar kendi irademizi Arap diktatörleri gibi gösteriyor da arkasında alkış tutuyor bazılarımız. Dedik ya tersinden görüyoruz her şeyi tersinden. Ama Allah bilmeyene bildirsin, görmeyene gördürsün… NADİR KILIÇ twitter.com/nadirkilic