İşte Bugün'e konuşan Derviş Yılmaz'ın açıklamalarından satır başları:
1968 olaylarında ODTÜ’lü öğrencilerin oynadığı rol, üniversiteyi adeta rehin aldı. 68 kimliği üzerinden inşa edilen “direniş kültürü” ve bu kültürün kitap, dergi ve televizyon dizileriyle desteklenmesi, bu üniversitedeki bazı marjinal grupları sürekli eyleme itiyor, besliyor.
12 Eylül büyük bir kayıp nesil oluşturdu. 5 bine yakın genç, sokak olaylarında sağ-sol kavgalarında birbirini öldürdü. Bu gençlerin önemli bir kısmı ideolojilerinde samimiydi. Türkiye için kendilerine göre iyi şeyler düşünüyorlardı ancak yaşananların büyük bir oyun olduğunu bugün anladık. Oyunun senaryosunu da başkalarının yazdığını artık herkes kabul ediyor. Gezi olaylarında kameralarını Türkiye’ye çevirenler 12 Eylül öncesi oynanan büyük oyunun da senaryo yazarlarıydı.
-Üniversitelerde bugün yaşanan olaylarla, 12 Eylül öncesi yaşananlar arasında benzerlik görüyor musunuz?
Üniversiteler üzerinde yine benzer oyunlar oynanmaya çalışıyor. Aldığımız duyumlara göre 15 Ekim’den sonra üniversitelerde olaylar ateşlenecek. Öğrenciler üzerinden Türkiye’nin istikrarının hedef alınacağı yönünde kulaktan kulağa yayılan fısıltılar var. Üniversiteler ve öğretim üyeleri üzerinde mahalle baskısı oluşturulmaya çalışılıyor. Hem yöneticilerin hem öğrencilerin dikkatli olması gerekir. Küçük bir kıvılcımla Türkiye büyük bir çatışma içine çekilebilir.