Cumhurbaşkanı Gül, boykot kararı alan bağımsızları ve Meclis'i kilitlemeyi planlayan
CHP'yi uyardı. Köklü reformlara ihtiyaç olduğunu belirten Gül, “Demokratik standartlarımızı yükseltecek yeni bir anayasa kaçınılmaz hale gelmiştir. Siyasi partileri Meclis'te birlikte çalışmaya çağırıyorum” dedi.
Köşk, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) Hatip Dicle'ninmilletvekilliğini düşürmesi ve CHP ile MHP'den seçilen
darbe davası sanıklarının
tahliye talebinin reddedilmesiyle başlayan ‘boykot' tartışmaları üzerine devreye girdi. Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, “Tüm sorunların çözüm yeri, millet iradesinin daha yeni tecessüm ettiği
Türkiye Büyük
Millet Meclisi'dir. Bu itibarla, Meclis'te temsil edilme imkanını elde eden siyasi partilerimizi, Meclis'in dışında değil, tam aksine bumeşru ve demokratik zeminde,
toplumun bütün kesimlerini de dahil ederek birlikte çalışmaya çağırıyorum” dedi.
GÖLGE DÜŞÜRMEYİN
Gül yaptığı yazılı açıklamada, genel
seçimler sonrasıyaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sağlanan güven ve huzur ortamında, vatandaşların yüksek oranda katılımıyla çok başarılı bir genel seçim gerçekleştirildiğini belirten Gül, vatandaşların yüksek oranda temsil edileceği bir parlamento tablosu ortaya çıktığını ifade etti. Türkiye'nin demokratik gelişmişlik ve olgunluk seviyesini ortaya koyduğu için, bütün dünyada da takdirle karşılanan bu başarıya gölge düşürülmemesinin çok büyük bir önem taşıdığını vurgulayanGül şunları kaydetti:
FIRSATA DÖNÜŞTÜRELİM
“Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kompozisyonu ve seçmenlerin yüzde 95'ini aşan temsil oranı, çözüm bekleyen sıkıntılarımızın elbirliğiyle aşılması için büyük bir şans olarak görülmelidir. Son günlerde yargı mercileri tarafından verilen kararlar ve bunlara dayalı tartışmalar, anayasal ve yasal düzenlemeler başta olmak üzere, hukuk sistemimizin ve
demokrasimizin evrensel standartlara ulaştırılması için daha köklü reformlara ihtiyaç bulunduğunu göstermektedir. Bugün karşı karşıya kaldığımız hukuk temelli bu sorunların, ülkemiz için fırsata dönüştürülebileceği kanaatindeyim. Dünyanın birçok yerindeolduğugibi ülkemizdede hukuk kurallarının zamanla ihtiyaçlara
cevap veremez hale geldiği ve kamuvicdanıyla bağdaşmayan sonuçlar doğurabildiği bir gerçektir.”
Erteleme sorunu büyütür
Gül, yaşanan sorunların çözüm için bir fırsat olarak görülmesi gerektiğinin altını çizerken “Demokratik standartlarımızı yükseltecek yeni bir anayasa hazırlanarak kısa sürede hayata geçirilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir” ifadesini kullandı. Gül, şöyle devam etti: “Sorunları demokratik yöntemlerle çözmek yerine görmezden gelmek veya çözümü
ertelemek, sorunların daha da büyümesine ve enerjimizin heba edilmesine yol açmaktadır. Siyasi tarihimiz bunun çarpıcı örnekleriyle doludur. Tüm bu sorunların çözüm yeri TBMM'dir.”
SÖZ SIRASI ERDOĞAN'DA
Başbakan Erdoğan, toplumun her kesimini en geniş uzlaşmanın ürünü bir anayasametni hazırlamaya çağırdı. Erdoğan, “Motoru sürekli tekleyen bu arabayı bırakalım, sıfır kilometre bir araçla yolumuza devam edelim” dedi.
Türkiye
İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) 18.Olağan Genel Kurulu, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ve CHP Genel BaşkanıKemalKılıçdaroğlu'nun katılımıyla yapıldı.
Dış
Ticaret Kompleksi'nde gerçekleşen genel kurulda konuşan Erdoğan,
tutuklu vekillerin durumuyla ilgili açıklama yaptı, tüm partileri anayasayı değiştirmek için uzlaşmaya çağırdı.
12 Haziran seçimlerine girerken, en büyükprojelerininyeni biranayasa olduğunu ifade eden Erdoğan, “Bu anayasanın geniş tabanlı bir uzlaşmayla yapılacağı konusunda açık taahhüdümüz var” dedi.
ÖNYARGILAR BİTSİN
Erdoğan şöyle devam etti: “Bütün muhalefet partilerine,
sivil toplum kuruluşlarına, medyaya, konuyla ilgili herkese sesleniyorum; gelin, bütün önyargıları, ön şartları, geçmişteki olumsuzlukların ürünü refleksleri bir kenara bırakalım. Özgürce konuşalım, tartışalım, tekliflerimizi ortaya koyalım. Birbirimizin önünü kesmek değil, birbirimizi tamamlamak için çalışarak, mümkünolan en geniş uzlaşmanın ürünü yeni bir anayasa metni hazırlayalım. Bu geniş katılımın içinde halkımızın iradesi olsun, sivil toplum kuruluşları olsun, çalışmayı en geniş anlamda yapalım. En doğudan en batıya, en kuzeyden en güneye halkımın her bir ferdinin “Bu benim anayasam, işte aradığımı buldum' diyeceği bir anayasayı geniş bir konsensusla yapalım.”
DOSTA, DÜŞMANA...
“Türkiye olarak entemel sorunlarımızdan biri olan anayasamızı, hiçbir zorlamaya maruz kalmadan, tamamen kendi irademizle sivil
siyaset ve sivil kuruluşlar eliyle yapabileceğimizi dosta, düşmana gösterelim” diyen Erdoğan, “Ozamanbugün içine düştüğümüz bu tartışmalardan nasıl kurtulacağıımızı da göstermiş olacağız. Biz diyoruz ki kaportası yamulmuş,motoru sürekli tekleyen, elektrik aksamı güven vermeyen bu arabayı bırakalım, sıfır kilometre bir araçla yolumuza devam edelim” ifadesini kullandı.
‘
Stockholm' eleştirisi
İsim vermeden CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun seçim sonuçlarını değerlendirirken yaptığı “Stockholm sendromu” eleştirisine değinen Başbakan Erdoğan, “Bugün sonuçları 1946 ya da 1950 refleksi ile okumak çok üzücü. Türkiye bu kadar değişmiş ve ilerlemişken, demokratik standartlar hedefine ulaşmışken hâlâmilleti suçlamak, tercihleri ile uğraşmak, birtakım sendromlar yakıştırmak talihsizliktir” dedi.
AK Parti,
2023 vizyonuyla yeni bir siyasi kültürü özümsemeye çalışırken,muhalefetin de artık böyle bir vizyona sahip olmasını beklediklerini belirten Erdoğan, “Benim ülkemde sandığın üzerine çarpı işareti koyanlar, demokrasi ve özgürlükten bahsedemez” dedi.
‘Hiçbir vesayeti kabul etmiyoruz '
Başbakan, CHP'den milletvekili seçilen Mustafa
Balbay, Mehmet
Haberal ile MHP'den milletvekili seçilen Engin Alan'ın tahliyesinin reddedilmesiyle gündeme gelen
milli iradeye ipotek konusuna da değindi. Erdoğan, “Dün bizim tek başımıza yürütmek zorunda kaldığımız reformlara karşı çıkanların bugün hukuku hatırlamaları manidardır. Milli irade üzerinde hiçbir vesayeti kabul etmiyoruz. Türkiye hukuk devletidir.
Anayasada değişiklik için 26 maddelik çalışmamızı ve nasıl yalnız kaldığımızı biliyorsunuz. Yasalara yönelik eleştirilerimiz vardı. Eleştirilerimizin olması bunları yok sayacağımız anlamına gelmiyor” diye konuştu.
‘Evrensel hukuk kuralları neyse onu yapacağız
Türkiye İhracatçılar Birliği Genel Kurulu'na katılan CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu da, yeni anayasa konusunda, “Bizim görüşlerimiz belli, evrensel hukuk neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Yasama ve yargı bağımsız olacak, yürütme organı da işini yapacak” dedi.
‘ÖNCE BİZ ÇAĞRI YAPTIK'
Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Referandumdan sonra hemen söyledik. Buyrun
çağrı yapın, parlamentoda bir
ekip oluşsun, anayasa değişikliği için yol alalım... İktidar kanadı ne söyledi? Sayın Başbakan bizim gündemimizde anayasa değişikliği yok dedi, bitti. Şimdi yeni anayasa yapalım... Eyvallah... Buradan söylüyorum; anayasa değişikliği konusunda en net görüşlerini kamuoyu ile paylaşan bir parti var, o da CHP. Başka bir parti yok. Bizim görüşlerimiz belli, evrensel hukuk neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Yasama ve yargı bağımsız olacak, yürütme organı da işini yapacak.” TBMM'nin Türkiye'nin büyümesi için her türlü mücadeleyi verdiğini belirten Kılıçdaroğlu. “O mücadeleyi vermek bir siyasi iradeyi değil, her yurtseverin görevidir. Seçim öncesi alınması gereken kararlar hep seçimden sonraya bırakıldı.
Bağımsız özerk kuruluşlar sıcak seçim gündemi onlara yansımasın diye kuruldular. O kurumlar karar almadılar. Bu kurumların bizim anladığımız şekilde özerk olmadıklarını gördük” diye konuştu.
Seçim sonrasında ilk
buluşma
Başbakan Erdoğan ve CHP lideri Kılıçdaroğlu seçimden sonra ilk kez TİM'in Genel Kurulu'nda karşı karşıya geldi. Genel Kurul'un yapıldığı salona önce Kılıçdaroğlu, ardından Başbakan Erdoğan giriş yaptı. Başbakan Erdoğan'ı oturduğu yerden kalkarak karşılayan Kılıçdaroğlu, Erdoğanile el sıkıştı. Kılıçdaroğlu, başka bir programa katılmak için salondan ayrılan Başbakan'ın kendisini dinlememesini eleştirerek “Demokrasiden bahseden birinin muhalefet liderini dinlemesi gerekiyor muydu gerekmiyor muydu?” diyerek sitemde bulundu.