Sağlık-İş Sendikası'nın devletin kurumlarına yönelttiği ‘irtica nedir?' sorusuna çok ilginç
cevaplar geldi.
Sendika,
Cumhurbaşkanlığı,
Başbakanlık,
Genelkurmay, MGK,
Kara Kuvvetleri Komutanlığı,
Diyanet İşleri Başkanlığı,
Yargıtay,
Danıştay,
Adalet Bakanlığı,
İçişleri Bakanlığı,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı,
ODTÜ ve
Ankara Üniversitesi rektörlüklerine “
İrtica nedir?” diye sordu.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Danıştay, ODTÜ ve Ankara Üniversitesi hiçbir cevap göndermezken, Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde hazırlanan soruya detaylı cevap veren tek kurum
Diyanet İşleri Başkanlığı oldu. Diyanet, irticayı, “Dinden sapmak, tekrar cehalet ve şirk hayatına dönmektir.” şeklinde tanımladı. İçişleri Bakanlığı da “Kanunda irtica suçu mevcut olmadığından ve irtica suçları kavramıyla hangi suçların ifade edildiği anlaşılamadığından dilekçenizde talep ettiğiniz konulara cevap verilememiştir.” notunu gönderdi. Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı ise “
Bilgisayar kayıtlarımızdan yaptığımız tetkikte belirtilen tarzda bir
soruşturma hazırlık dosya kaydı bulunmamıştır.” şeklinde bilgi gönderdi.
Diyanetin açıklaması: Dinden uzaklaşmak irticadır
Başoğlu’nun ‘İrtica nedir?’ sorusuna tek tanım Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan geldi. İrticanın klasik kaynaklarda tanım ve izahının yapılmadığını belirten Diyanet, terimin
Türkiye dışında da nadiren kullanıldığına dikkat çekti. İrticanın geriye dönmek anlamına gelen
Arapça kökenli ‘rücu’’dan türetildiğini bildirerek şöyle devam etti: “Türkçede eşanlamlı olarak gericilik tabiri ile birlikte kullanılmaktadır. Terakkinin zıddı olan irtica kelimesi, Türkçemizde, toplumda yeniliklere değer vermeyip, her yönüyle eskiyi özlemek veya eski düzeni getirmeye çalışmak anlamını ifade eder. İrtica kavramı psikoloji, sosyoloji vb. alanlarda kullanıldığı gibi dinî alanda da farklı biçimlerde algılanmaktadır. Bir yönüyle dinden sapmak, tekrar cehalet ve şirk hayatına dönmektir. Diğer yönüyle irtica, dinin özünden uzaklaşmak ve dini, temel ilkelerine aykırı olarak algılamak ve yorumlamaktır. Buna göre irtica, kendini
dindar sanan kimselerin bilerek veya bilmeyerek din kurallarından uzaklaşması, dinin özünü bir tarafa atıp örfi şekline sarılmasıdır.
İslam’ın zahirine sıkı sıkıya bağlı kalmanın esas olduğunu ileri sürüp, bu esasa riayet etmeyen insanları dışlayan, onlara hayat hakkı tanımayan haricilerin hareketi bu konuda tipik bir örnek teşkil etmektedir.
Cumhurbaşkanlığı: Yasa kapsamında yapılacak işlem yok
Devletin ve yürütme organının başı olan,
Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk ulusunun birliğini temsil eden
cumhurbaşkanının, konumu nedeniyle
yasa yönünden ‘kamu kurumu’ kapsamında olmadığı, yasa kapsamındaki kamu kurumunun, yine yukarıdaki madde ve gerekçelere göre, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği olduğu açıktır. Cumhurbaşkanı’nın kendi takdirleri ile yaptıkları konuşmalarındaki söylemleri için 4982 sayılı yasa kapsamında yapılacak bir işlem bulunmamaktadır.
Başbakanlık: Alo 150 hattını arayarak öğrenebilirsiniz
Müracaatınızın durumunu
BİMER tarih ve sayısını www.basbakanlik.gov.tr adresindeki BİMER logosunu tıklamak suretiyle ulaşabileceğiniz
sorgu ekranına girerek veya Alo 150 hattını arayarak öğrenebilirsiniz.
Milli Güvenlik Kurulu: İrtica soyut bir kavram, işleme konulamaz
Talebinizin, irticanın genel tanımı gibi geniş kapsamlı bir konuda genel ve soyut nitelikte olduğu görülmektedir. Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun Uygulanma Esas ve Usulleri Hakkında
Yönetmelik’in 18’
inci maddesinin 9’uncu fıkrası gereği soyut ve genel nitelikteki başvurular işleme konulamaz.
Yargıtay: İrtica yargı kapsamı dışında bir kavram
4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 2. maddesine göre, yargı organları anılan yasanın kapsamı dışında bırakılmıştır. İsteminizle ilgili olarak; taraf olmayanlara karar örneği verilmesi yasal olarak mümkün değildir. Yargıtay kararları tarafların isimleri çıkartıldıktan sonra sürekli güncellenen kurumumuzun yayını olan dergide yer almaktadır. Ayrıca Yargıtay’ın internet sitesinde ücretsiz olarak emsal kararlara ulaşılmaktadır. Kitabevlerinde, kütüphanelerde, internet sitelerinde belirtilen konularda pek çok hukuk yayını mevcuttur. Yargıtay Birinci Başkanlığı’mızca yapılacak işlem yoktur.
İçişleri Bakanlığı: İrtica hangi suça giriyor bilmiyoruz
Belirtmiş olduğunuz hususlarla ilgili olarak, 5237 sayılı Türk
Ceza Kanunu’nda irtica suçu mevcut olmadığından ve “irtica suçları” kavramından hangi suçların ifade edildiği anlaşılamadığından dilekçenizde talep ettiğiniz konulara cevap verilememiştir.
Adalet Bakanlığı: Araştırma ve inceleme yapmamız lazım
4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 7. maddesinin 2’nci fıkrasında, ‘Kurum ve kuruluşlar, ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da
analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi veya
belge için yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler’ hükmü yer almaktadır. Bu nedenle ayrı ve özel bir çalışma, araştırma, inceleme ve analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgiye yönelik başvurunuza cevap verilememiştir.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı: Bilgisayarda kaydı bulunamadı
İlgi yazı ve eki kapsamında yapılan bilgisayar kayıtlarımızın tetkikinden konuya ilişkin herhangi bir hazırlık kaydı bulunamamıştır.
Bilgi edinme hakkını kullandı
Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası (Sağlık-İş) Genel Başkanı
Mustafa Başoğlu, Bilgi Edinme Yasası kapsamında bazı kurum ve kuruluşlara ilettiği “İrtica nedir-İrtica suç mudur-Suç ise kimler bu suçtan yargılanmıştır?” sorularına, ilgili makamların verdikleri cevapları, düzenlediği
basın toplantısı ile açıkladı. Başoğlu, “İlgili mercilerin bana verdikleri cevaplarda irtica ile ilgili herhangi bir açıklama,
tarif ve açıklayıcı bilgi bulunmuyor. Dolayısıyla ülkede bir irtica olmadığı gibi, böyle bir tanım da yapılmıyor. Bu değerlendirme, irticadan yakınan makamların bana verdiği yazılı cevaplarla kesinlik kazanmıştır. Artık kimse irticadan bahsetmesin.” dedi. Başoğlu,
Atatürk ve laikliğin arkasına sığınarak örtülü İslam düşmanlığı yapıldığını söyledi.