BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile bir görüşme gerçekleştiren MHP Lideri Bahçeli, çıkışta gazetecilerin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e adaylık teklif ettiği iddialarıyla ilgili sorularını cevaplandırdı. Bahçeli, basına saygılı olduklarını ama çıkan her habere inanılmaması gerektiğini belirterek, “Öyle bir şey olsa bu bilgiyi aynı kökten gelen partiyle yani BBP ile de paylaşırdık” dedi.
Hürriyet Yazarı Şükrü Küçükşahin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair çok çarpıcı bir iddia bulunmuştu.. Küçükşahin iddiası şöyle yazmıştı: "Özetle Bahçeli, daha önce bize anlattığı ‘çatı adayı’ formülünü detaylı olarak Gül’e aktardı, sonra da baklayı ağzından çıkardı. Böylesi niteliklere sahip isimlerin başında gelenlerden birinin de kendisi olduğunu söyleyerek Gül’e, “Çatı adayımız siz olur musunuz” önerisi getirdi."
İşte Küçükşahin'in yazısı...
Abdullah Gül’e Cumhurbaşkanlığı yolunu açan en önemli hamle, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, seçim için 367 şartını aramaksızın TBMM oturumuna katılacaklarını açıklaması oldu.
Ancak sonraki süreçte Bahçeli, Gül’e oldukça mesafeli tavır koydu.
Çankaya Köşkü’nde yapılan bazı davetlere gitmeyen Bahçeli, Gül’ün liderlerle yaptığı ‘tutuklu milletvekilleri’ ve ‘Kürt sorunu’ ile ilgili görüşmelere katılmayı da reddetti.
Ancak bugün bakın nasıl bambaşka bir tablo ile karşı karşıyayız.
ÇATI ADAYIMIZ OLUN
Cumhurbaşkanı adayı belirleme turlarını sürdüren Bahçeli, 21 Mayıs’ta da Gül’ün kapısını çaldı.
Görüşme talebi Bahçeli’den geldiği için söze başladı.
Türkiye’nin huzursuz olduğunu; etnik, mezhepsel temelde çok ciddi kutuplaşma yaşadığını; kamplaşma ve cepheleşme politikalarının çatışma zemini yaratıp gerilim doğurduğunu anlattı.
Ülkedeki bu gerginliğin sorumlusunun Başbakan Erdoğan olduğunu söyledi.
Yetinmedi; ona göre, 17 Aralık ve 25 Aralık soruşturmaları Erdoğan adı etrafında ciddi şaibe ve iddialara neden olmuştu. Buna karşın yargı süreci işletilmediği için bir aklanma da söz konusu değildi.
Bu şaibe ve iddialara rağmen Erdoğan’ın adaylığının Türkiye için çok olumsuz bir tablo yaratacağının altını çizdi.
Bu girişin ardından Bahçeli, tüm bu olumsuzlukları giderecek, toplumun her kesimini kavrayıp kucaklayacak; her dinsel, etnik, mezhepsel, sosyal kesime eşit mesafede duracak; milliyetçi, muhafazakâr, manevi değerlere bağlı bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmak istediklerini anlattı. Özetle Bahçeli, daha önce bize anlattığı ‘çatı adayı’ formülünü detaylı olarak Gül’e aktardı, sonra da baklayı ağzından çıkardı. Böylesi niteliklere sahip isimlerin başında gelenlerden birinin de kendisi olduğunu söyleyerek Gül’e, “Çatı adayımız siz olur musunuz” önerisi getirdi.
Gül’ün bunu beklediğini hiç kimse ileri süremez; çünkü kendisini yıllarca eleştirmiş bir liderden böylesi bir teklifin gelmesi herkes için şaşırtıcıdır.
ÇOK TEŞEKKÜR AMA
Öte yandan iktidar partisiyle özdeşleştiği yolundaki tüm iddia ve söylemlere karşın, görev süresinin sonunda bir muhalefet liderinden ‘adaylık’ önerisi alması ise kesinlikle bir başarı öyküsü görülmeli.
İroniye bakın ki muhalefetin bu taktirine uğrayan Gül, aynı şeyi içinden çıktığı partiden göremedi; kendisine Başbakanlık yolları dahi kapatıldı.
Kim olsa etkilenilecek bir durumla karşı karşıya olan Gül, yine de duygusal bir tutum alacak biri değildi.
“Çok teşekkür ederim Sayın Bahçeli” diye söze başladı. Bahçeli, dikkat kesilmiş dinliyordu. “Ben Ak Parti’nin kurucusuyum” dediğinde ilk işaret geldi.
“Aynı partiden iki aday olmaz, bu siyasi etik açısından da doğru değil” diyerek noktayı koydu.
Gül, noktayı böyle koymuş olsa da ortada çok ilginç bir tablo var artık.
Bahçeli, önemli ve de beklenmedik bir hamle yapmıştı, (ki ‘çatı’ formülünü açıklarken bana, ‘Çok sürpriz bir isim olacak’ demişti; acaba o an da aklında Gül var mıydı, bilemiyorum) Gül ise, Cumhurbaşkanlığı sürecini ‘birleştirici isim’ sıfatı kazanmıştı.
Aslında bu tablo AKP açısından da üzerinde düşünülmesi gereken bir durum.
Çünkü AKP, kendi içinden çıkan böylesi bir ismi siyasetin dışına itmek istiyor; oysa bunun ileride yaşanması olası riskleri de ciddi olabilir.
Neyse, işin bu yorum kısmını kenara atarak görüşmenin sonraki bölümünden de bir bilgi daha aktarayım.
O bölümde, anladığım kadarıyla Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın adaylık konusundaki kararlılığını görmek istedi, bu yönde sözler etti. Gül, o sözleri yanıtlarken Bahçeli satır aralarından şunu çıkardı: “Görünen köy kılavuz istemez, Erdoğan aday olmak istiyor.”