- En büyük mağduriyeti 40 yaşını geçmiş öğretmenler yaşayacak.
- 40 yaş üstü yaklaşık 20 bin emektar öğretmen endişeli.
Devlet okullarına atanacak dershane öğretmenlerinde meslekte 5 yılı doldurma ve 40 yaşını geçmemiş olma şartı getirildiği belirtiliyor. Taslak yasalaştığında işsiz kalacak 40 yaş üstü yaklaşık 20 bin emektar öğretmen endişeli.
Zaman'ın haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) kanun zoruyla dershaneleri kapatma kararından şüphesiz en çok dershane öğretmenleri etkilenecek. Dershanecilerle paylaşılan yasa taslağında ‘meslekte beş yılını doldurmamış’ öğretmenlerin atanamayacağı bilgisi yer alıyor. Ayrıca, devlet kadrosuna alınacak öğretmenler için ‘40 yaş sınırı’ getirileceği belirtiliyor. Buna göre taslak yasalaştığında 40 yaşını geçmiş dershane öğretmenleri işsiz kalacak. Yaklaşık 60 bin dershane öğretmeninden 20 binini bu durumdaki öğretmenler oluşturuyor. 31 yıllık dershane öğretmeni Halil Yağız, “24-25 yaşlarında bir öğretmen kendine başka bir yol çizebilir. Ama bu zamana kadar yaptığım ve bu zamandan sonra yapacağım tek iş öğretmenlik.” diyor. Bugüne kadar mesleğiyle ilgili 9 kitap yazan 43 yaşındaki Aslan Aydın endişesini, “Eğer böyle olursa bundan sonra ne iş yaparım, neyle meşgul olurum bilmiyorum.” sözleriyle ifade ediyor. 18 yıllık geometri öğretmeni Füsun Uzun ise, “Beni üzen işsiz kalmak değil; öğretme idealimizin, öğretmenlik hakkımızın elimizden alınacak olması.” şeklinde konuşuyor. Uzun, bir de temennisini dile getiriyor: “İnşallah bir dahaki Öğretmenler Günü’nü öğretmen olarak kutlarım.”
Halil Yağız, 31 yıllık fizik öğretmeni. Dokuz Eylül Üniversitesi'nde nükleer fizik dalında master yaparken yarıda bırakarak öğretmenliği seçen 54 yaşındaki Yağız, günde 11 saat derse giriyor. Ömrünün büyük kısmını eğitime adayan Yağız, dershanelerin kapatılma kararına en çok üzülenlerden biri. Çünkü Halil Hoca, 40 yaşını aştığı için Milli Eğitim'de devam edemeyecek. Ancak onu asıl üzen, Anadolu çocuklarının sahipsiz kalacağı duygusu. Bu yüzden, “Ancak nefesim tükenir, düşünce dünyam biterse öğretmenliği bırakırım.” diyor. Emektar öğretmen, öğrencileriyle övünerek, “Bizim bir sevdamız vardı. Türkiye'nin önünü açacak çocuklar yetiştirmek. Neden Anadolu çocuklarından Türkiye birincisi çıkmasın düşüncesi ile çıktık yola. Biz fedakârlık yaptıkça öğrencilerimiz de idealimize ortak oldu.” diye konuşuyor. Halil öğretmenin, Harvard, MIT gibi dünyanın saygın üniversitelerinde profesörlük yapan birçok öğrencisi olmuş. Eski günleri hatırına getiren Yağız, yetiştirdiği öğrencileri şöyle anlatıyor: “Ahmet Yıldız diye çok genç yaşta bilim dünyasına girmiş bir öğrencimiz vardı. 1997 yılında Türkiye 46'ncısı olarak Boğaziçi Üniversitesi Fizik bölümünü kazanmıştı. Sonra bursla gittiği Kaliforniya Berkeley Üniversitesi'nde doktora eğitimini 2,5 yılda bitirdi. Sonra daha başarılı oldu. Yaptığı çalışmalarla 2005 yılının en genç bilim adamı seçilmişti. Öyle çalışkan bir çocuktu ki… Çocuk diyorum ama şimdi profesör tabii. Onun gibi Aydoğan Özcan diye bir öğrencim vardı. Türkiye 23'üncüsü olmuştu üniversite sınavında. O da şimdi Harvard Üniversitesi'nde profesör. Uğur Gedik vardı bir de. O da şimdi MIT'te profesör.” Bu gençlerin Türkiye'nin önünü açan Anadolu çocukları olduklarını vurgulayan Yağız, “Çoğu dar gelirliydi. Onların azimleri ve idealleri, onları güzel yerlere ulaştırdı. Dershane, bu çocuklara çok imkân sundu. Bire bir ilgilendik, en faydalı dokümanları bulduk.” şeklinde konuşuyor. Halil Yağız, dershanelerin kapatılması konusundaki görüşlerini ise şöyle ifade ediyor: “İşin doğrusu, bu yaştan sonra ne yaparım diye hiç düşünmedim. Benim yaşıma gelmiş öğretmenlerin bu saatten sonra yapacakları bir iş yok. 24-25 yaşlarında bir öğretmen kendine başka bir yol çizebilir. Ama bu zamana kadar yaptığım ve bu zamandan sonra yapacağım tek iş öğretmenlik."
23 yıldır matematik öğretmenliği yapan 49 yaşındaki Vasfi Demir de dershane öğretmeni. Tartışmaları üzülerek takip ettiklerini söyleyen Demir, “Dershanelerin kapatılmasının önümüzdeki yıllarda Türkiye'ye büyük zararı olacaktır. 40 ve 50 yaş arasındaki öğretmenlerimiz, bu işin en verimli zamanını yaşıyorlar. Emekliliğine beş yıl kalmış arkadaşlarımızın problemleri nasıl çözülecek? 40 yaş sınırlaması binlerce öğretmeni mağdur edecek.” ifadelerini kullanıyor. Dershaneler kapanırsa ne yapacağını bilmediğini ve zor durumda kalacağını belirten Demir, halini şu sözlerle özetliyor: “Önümüzdeki yıl yine sınav olacak ve öğrenciler buna bir şekilde hazırlanacaklar. Okullarına devam eden öğrenciler bir yana, mezun olup da kazanamayan öğrenciler ne yapacak? Peki ben öğretmen olarak ne yapacağım? Hayatımı devam ettirebilmek için mutlaka para kazanmam lazım. Devlet beni almıyorsa farklı yerlere başvurmak durumunda kalacağım. Çocukluğumda pazarcılık yapıyordum. Gidip pazarcılık mı yapayım o zaman?” Mesleği ile ilgili bugüne kadar 9 kitap yazdığını belirten 43 yaşındaki Aslan Aydın ise, “Eğer bahsedildiği gibi 40 yaşından sonra öğretmenleri almayacaklarsa bugüne kadar gönül vermiş olduğum, hayatımı onun üzerine kurgulamış olduğum mesleğimi zannediyorum artık icra edemeyeceğim. Artık bundan sonra ne iş yaparım, neyle meşgul olurum bilmiyorum.” diyerek, duygularını dile getiriyor. “Ben 42 yaşımdayım ve 18 yıllık öğretmenim. Emekliliğime 15 yıl var. Şu an özel okulda 2 çocuk okutuyorum. Ama onların da yarın ne olacakları belli değil.” diyor Barbaros Kuruoğlu. Dershanelerin kapatılacak olması gündeme geldiğinden beri huzursuz olduğunu vurgulayan Kuruoğlu, “Kaç gündür annemin ve kayınvalidemin evine gidemiyorum. Soruyor çünkü ‘ne yapacaksın' diye. Ne yapacağımı şaşırıyorum.” diyor.