*Bakın Cumhurbaşkanının en son ziyaretinden sonra böylesine bir zirve yapması
terörün ve bizzat Cumhurbaşkanının ziyaret ettiği birlikten askerlerin öldürülmesi aynı
bölgede gerçekleştirilmesi çok net bir cevaptır.
*PKK'nın üç
hedefi var
Birincisi: DTP'yi vuruşarak
Ankara'dan meclisten kovdurmaktır. Ilımlı isimleri tasviye etmek istiyorlar.
İkincisi: Güneydoğu'da Olağanüstü Hal ilan edilmesini sağlamak. Çünkü bu ortamdan besleniyor.
Üçüncüsü :
Türkiye'yi
Kuzey Irak'a çekebildikleri kadar çekmektir.
Bu tespitleri Uluslararası Stratejik
Araştırmalar Kurumu (
USAK) Başkanı Doç Dr.
Sedat Laçiner Neden programında yaptı.
İşte Programın videosu
İşte Programın tam metni
Şimdi ondan evvel 1-2 düzeltme var, kusura bakmazsanız onları hatırlatayım. Öncelikli olarak
terör örgütünü olduğundan büyük göstermemeye çalışalım derim. Yani bölge terör örgütünün böyle kıskacı altında, güvenlik güçleri de korkuyor, titriyor,
halk da korkuyor titriyor nispi bir iyileşme var, böyle bir tablo yok. Son olayların nedeni de zaten nispi iyileşmeden kaynaklanıyor. Demokratikleşme açısından da,
ekonomik iyileşme açısından, reform paketlerinin açılması nedeniyle de bir halkın kendisinin ciddiye alındığını hissetmesi var, onlara döneriz.
Can Dündar: Buna yönelik bir tepki mi yani son saldırılar?
Sedat Laçiner: Kesinlikle, kesinlikle ona yönelik bir boyutu var. İkincisi, hiçbir toplumsal tepki gösterilmedi demek Türk halkına büyük haksızlıktır. Bu insanlar on binden fazla evladını verdiler. Yani bir anadan, bir babadan daha fazla ne istiyoruz ki? Şehit cenazelerini gösteri yerine mi çevireceğiz? Yani
seçimden önce ne maksatla yapıldığını bilmiyorum ama cami avlularını miting alanlarına çevirdiler, seçim bittikten sonra birdenbire bu
gösteriler bitti. İşte burada başka şeyler de arar insanlar. Yani terör karşısında özellikle şehit cenazelerinde sessiz kalırsınız. O sessizlik zaten gerekli bir toplumsal tepkidir. Yani bu milletin verebileceği her şeyi verdiğini düşünüyorum ben.
Ordusunun da arkasındadır, yapılan hatalara rağmen hükümetinin de, bürokratının da, hepsinin arkasında durmuştur. Yani çeyrek asır geçmiş, 40 bin civarında bizim kaybımız var
ülke olarak ve bu insanların gıkı çıkmıyor. Bunu da
Amerika’da göremezsiniz, Amerika’da hemen beyaz saray’ın önüne geçerler ve gösteriler yaparlar. Siz başbakanlığın, Genelkurmaylığın önünde bir
protesto gösteri gördünüz mü? Daha ne bekliyorsunuz bu milletten ki? Zaten canını veriyor, evladını veriyor kendi canından daha kıymetli. Ne bekliyorsunuz? Bir diğer mesele eğitim meselesi. Şu şehit olan 13 askerden hiçbirisi eğitimli değildi, hiçbirisi. Köyden çocukları alıyoruz 3-5 ay domates,
pırasa, patates yetişecek sürede biz onları
komando yapamayız. Komando yapsanız bile, iyi bir asker yapsanız bile iyi bir asker demek iyi bir
terörle mücadele timi demek değildir. Terörle mücadele başka bir şeydir, bu işi profesyonel askerle yapacaksınız. Teröristin karşısına en tehlikeli yere bazı askerler var ki yani karanlık olduğu zaman havaya ateş ediyor çocuk. Şimdi bir gecede olmaz bu, niye olmasın? 70 küsur milyonluk bir ülkede biz yani 5 bin, 6 bin tane
teröristlerin karşısına 5 bin, 6 bin tane çok iyi yetişmiş bir tim çıkaramıyor muyuz? Bu ülkenin ordusunun rakamı yarım milyondan fazla.
Nato’nun en büyük ikinci büyük ordusundan bahsediyoruz. Çıkaramıyor muyuz, çıkarırız. Yalnız başka problemlerimiz var döneriz buraya. Şimdi neden PKK bu saldırıları yapıyor? Birinci hedef ne Türk ordusudur, ne
Türkiye Cumhuriyeti’dir. Birinci hedef şu son saldırıların birinci hedefi DTP’dir. Bu saldırıları gerçekleştiren derin PKK . PKK ’nın içerisinde bir başka PKK daha var, bir başka terör örgütü daha var e o terör örgütü DTP’nin Ankara’daki şu şekildeki varlığından rahatsız. DTP’nin olabildiğince çok milletvekili ile Ankara’ya gelmesini istediler ama
siyaset yapması için istemediler, vuruşarak çekilmesi için istediler ve şu anda tüm maksatları da, tüm maksatları DTP’nin
linç edilmesi, meclisten MHP marifetiyle,
CHP marifetiyle özellikle, ordu marifetiyle ve AKP’nin de bunlara katılmasıyla adeta
tekme tokat, bir önceki olayda gördüğümüz gibi, bir önceki tecrübeden yaşadığımız gibi kovulmasını istiyorlar. Diyecekler ki bak ey kürt halkı, senin seçtiğin yasal olarak Ankara’ya gönderdiğin insanlar barınamıyor bile. Bir kardeşim dağda dedi diye adamı tekme tokat attılar, siz daha ne bekliyorsunuz. Silaha sarılın katılın. Ne kadar katabilirlerse. Çünkü çok ciddi bir şekilde adam devşirme problemi yaşıyorlar. PKK çok ciddi bir bunalım içerisinde ve bu bunalımı siyaset yaparak aşamıyor, çünkü siyaset yapmayı bilmiyor. Şimdi DTP içerisinde de bu şekilde düşünen şahin bir kanat var,
Leyla Zana tarzında siyasetçiler. Seçimden hemen evvel öyle açıklamalar yaptılar ki seçimden sonra da benzer açıklamalar geldi. Adeta gel beni kapat diyor. Hiç kimsenin midesinin kaldıramayacağı kadar, ağır açıklamaların yapılmasının nedeni PKK eylemlerinden hiçbir farkı yok. Ankara da onlar da
bomba patlatarak bu partiyi kapattırmaya çalışıyorlar. Böylece tekrar ılımlı kürtçüler devre dışı kalacaklar, sadece ve sadece bizim karşımızda bir tarafta devlet olacak, diğer tarafta dağın tepesindeki terörist olacak, iki tane kutup olacak. Şimdi ikinci mesele şudur; terör örgütünün maksadı
olağanüstü hali bölgede ilan ettirebilmektir. Terör örgütü askerden korkmuyor. Eğri oturup doğru konuşalım. 40 bin tane asker kaybınız var, 25 bin PKK ’lı ölmüş, 10 bin civarında güvenlik görevlisi v
e devlet memuru kaybetmişiz, şehit vermişiz ama geldiğimiz nokta çok farklı değil.
Çeyrek asır geçmiş. PKK bundan çok mutlu. Çünkü iktidarını bu sürece borçlu. Bir 25 yıl daha böyle geçerse hiç de rahatsız olmaz bundan. Üçüncü hedef ise bizzat terör örgütünün silahlı kolunun başındaki kara yılanın adamlarına emri var, diyor ki; Türk askerini
Kuzey Irak’a çekeceksiniz ve içlerine ne kadar çekebilirseniz o kadar çekeceksiniz. Çünkü bunun şöyle bir şeyi yok yani 5 kilometre, 10 kilometrelik bir alanda biz konvansiyonel araçlarla, konvansiyonel yöntemlerle gireriz 5-10 kilometreye yerleşiriz terör örgütü oradan geçemez. Yahu zaten biz sınırdayız. Geçemeyecek olsa bu sınırdan geçemez. Hadi o dağı geçtin ....
Yılmaz Ateş: Siz o sınırı hiç gördünüz mü?
Sedat Laçiner: Görmez olur muyum, Kuzey Irak’a da girdim ben. Yani ilk operasyonlarda da bulundum gazeteci olarak. Diyelim ki o sınırı geçti, arkasından nasıl geçiyor?
Diyarbakır’a nasıl ulaşıyor?
Malatya’ya nasıl ulaşıyor? Ankara’ya nasıl ulaşıyor?
İstanbul’a,
İzmir’e gelip orada nasıl bomba patlatıyor? Şimdi maksat burada cepheyi derinleştirmektir. Çünkü Kuzey Irak’a girmenin bazı maliyetleri var. Ab ile ilişkileriniz bozulur, yani PKK ’nın şu ana kadar son dönemde zeminini kaydıran en önemli gelişmelerden bir tanesi kürtçe kurslar olmuştur, kürtçe yayıncılığa izin verilmiş olmasıdır.
Kürt derken insanların yüzünü ekşitmemesi olmuştur. Yani siyasetçiler şu anda artık kürt, Türk vatandaşlarımız rahatlıkla diyorlar ve bölgedeki insanlar ciddiye alındıklarını biliyorlar.
Can Dündar: Bu yüzden de bunu baltalamak için terör olayları tırmandı diyorsunuz.
Sedat Laçiner: Bakın Cumhurbaşkanının en son ziyaretinden sonra böylesine bir zirve yapması terörün ve bizzat Cumhurbaşkanının ziyaret ettiği birlikten askerlerin öldürülmesi aynı bölgede gerçekleştirilmesi çok net bir cevaptır.
Can Dündar: Mesaj mıydı?
Sedat Laçiner: Çok net bir
mesajdır. Buraya gelmeyin, gelirseniz bunun cevabı budur.