Türkiye'nin deprem
haritası güncellendi.
Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve deprem hocası Prof. Süleyman Pampal başkanlığındaki üniversite bünyesindeki
Deprem Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan haritada, tüm fay hatları detaylarıyla yer aldı. VATAN'a konuşan Prof. Pampal, sanıldığı gibi İstanbul'un değil,
Ankara'nın 'ciddi
deprem bölgesi' olduğunu vurguladı ve Bu nedenle Ankara'ya rasathane kuruyoruz dedi. 'Türkiye'nin Deprem Gerçeği' adlı kitabı ile deprem profilinin yer aldığı CD'yi ekibiyle birlikte hazırlayan Pampal'ın önemli açıklamalar yaptı:
RİSK ANALİZİ 7.7: Depremselliği, çevresindeki faylar ve tarihsel dönemlerdeki depremlere bakarak anlıyoruz. Tarihsel sürece baktığımız zaman, 17
Ağustos 1668'te Ankara'da çok ciddi deprem yaşanmıştır. 1944
Bolu Gerede depreminden Ankara çok fazla etkilenmiş ve can kaybı olmuştur. 1938 Keskin depreminden Ankara etkilenmiştir. Ankara'nın 4 tarafında ciddi deprem fayları mevcuttur. Ankara'nın güneyindeki
Tuz Gölü fayı, Türkiye'deki büyük faylardan birisidir.
Güneydoğu'dan Keskin fayı, doğusundan Ezine Pazarı fayı ve güney batıda
Eskişehir fayı vardır.
Kuzey Anadolu fayı Ankara'ya 80-100 km. yaklaşmaktadır. Ankara'nın deprem riski analizi 7.7'dir. Ankara ve çevresinin tarihsel ve güncel deprem aktivitesi incelendiğinde, bölgenin yüksek deprem tehlikesi altında olduğu ve
kent merkezinin jeolojik özellikleri bakımından da deprem hasarlarını arttırıcı özelliklere sahip olduğu görülmektedir.
12 İSTASYON KURULACAK: Rasathane için şu anda 5 personelimiz var (Bunlar halihazırda Deprem Araştırma Merkezi'nde görev yapıyor). Ama ekibimizi daha da genişleteceğiz. Şu ana kadar kendi yağımızla kavrulduk. Hükümetin de desteğini bekliyoruz. Bir personelimizi
Kandilli Rasathanesi�ne gönderdik. Bir hafta kaldı, incelemelerde bulundu, yetkililerle görüştü. Kandilli ile verimli bir
işbirliği düşünüyoruz. Bu konudaki ön görüşmelerimizi yaptık. Bayındırlık Bakanlığı ile sıkı bir işbirliği yapmayı düşünüyoruz.
TÜM AKTİF FAYLAR VAR: Türkiye'nin ilk deprem haritası
Erzincan depremi sonrasında, 1945'te yayınlandı. O haritada Türkiye'nin pek çok yeri deprem bölgesi olduğu halde gösterilmiyor. O günün şartlarında çok yetersiz bir haritadır. O haritaya göre o yıllarda Anadolu�da binalar inşaa edilmiş. Sonra 1947, 1963, 1972 ve 1996'da deprem haritaları yapıldı. Ancak bunlarda yetersiz oldu. Biz şimdi 1996 haritası üzerinden güncelleme yaptık. O haritada deprem bölgeleri belirlenmişti, ancak hangi fayların nereden geçtiği net değildi. Yani bunu deprem bilimciler biliyordu, ancak harita üzerinde bunlara yer verilmemişti. Biz tüm aktif fay hatlarını bu haritaya yerleştirdik. Çalışmamızla mevcut bilinen tüm fayların nereden başlayıp nerede bittiklerini harita üzerine monte ettik. Örneğin Kuzey Anadolu fayı, Doğu Anadolu fayı, Tuz Gölü fayı gibi büyük ve Keskin fayı,
Elbistan fayı gibi
küçük fayların başlangıcı ile bitişini gösterdik.