Van'da meydana gelen depremde yıkılan ve ağır
hasarlı binalar,
Başbakanlık Afet ve
Acil Durum Yönetimi Başkanlığındaki (
AFAD), uydu
izleme sistemleri ve
Deprem Veri Toplama ve Hasar Değerlendirme
Merkezi'ndeki çalışmalarla ilk dakikalarda tespit edildi. Kurtarma ekipleri, uydu verileri sayesinde tespit edilen yıkık binalara yönendirildi.
Uydu verilerinin
yazılımlarla işlendiği AFAD'da depremden dakikalar sonra yıkılan binaların yerine ilişkin tahmini raporlar çıkarıldı; iki gün sonra da detaylı tespit raporları yazıldı ve
krizin yönetimi için ilgililere iletildi.
Türkiye'deki her türlü afet ve acil durumlarla ilgili hazırlanan plan, program ve raporları onaylamakla görevli kurum olan Başbakanlık bünyesindeki AFAD, kapılarını AA'ya açtı.
AFAD Deprem Dairesi Başkanlığı Deprem Risk Yönetimi Çalışma Grubu Başkanı Demir Akın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AFAD'da
Ulusal sismolojik ağ içindeki 500
istasyondan gelen verilerin 24 saat izlendiğini bildirdi.
Akın, bunlardan ulusal sismolojik ağda bulunan 200 istasyonun verisinin depremin büyüklüğünün ve yerinin; 300 kuvvetli yer hareketi gözlem ağı istasyonundan alınan verinin de ivme ile birlikte yapılara gelen kuvveti ölçtüğünü ifade etti.
Bu verilerin hem kamuoyu, hem
bilim dünyası ile paylaşıldığını dile getiren Akın, ayrıca bunların deprem
tehlike haritalarının ve deprem bölgelerinde yapılacak yapılarla ilgili yönetmeliğin hazırlanmasında da kullanılan birincil veriler olduğunu belirtti.
Türkiye'de en yaygın istasyonun AFAD'da bulunduğunu dile getiren Akın, Türkiye'nin sismik ağlar açısından son on yılda dünyanın en iyileri arasına girdiğini belirterek, ''Şu anda dünyada kullanılan en ileri teknolojiyi kullanıyoruz; ABD,
Japonya veya
Avrupa'da İtalya'da olduğu gibi. Veri transferimiz uydu kanalları ile kesintisiz online yapılıyor. Aletlerimizin büyük bir kısmı BB denilen en gelişmiş teknoloji ürünü. Deprem çözümü yapan programımız Deprem Dairesi tarafından yapılmış olup aynı zamanda SeisComb ve EarthWorm otomatik yazılım programlarını da kullanarak korrelasyon yapıyoruz'' dedi.
-Avrupa
Uzay Ajansı verileri
yerli yazılımlarla işleniyor-
AFAD Deprem Dairesi Başkanlığının,
Avrupa Uzay Ajansının Türkiye'de yetkili kullanıcısı olduğunu bildiren Akın, verilerin işlendiği yazılımın da AFAD'da geliştirildiğini belirtti.
Akın, uydu görüntülerinin bir deprem sırasında kullanımına ilişkin şu bilgileri verdi:
''Bir afetten, özellikle bir depremden sonra uydu görüntülerinden elde edilen verileri, buradan alıp
analiz ederek, bölgedeki depremin en fazla hasar verdiği merkezi köylerine kadar tespit ediyoruz.
Özel yazılımlarla hasarın büyüklüğü konusunda değerlendirmeler yaptıktan sonra elde edilen bu verileri, illerde afeti yöneten kriz merkezine anında bildiriyoruz. Kriz merkezinde bu konu üzerinde çalışan arkadaşlarımız da bu veriler üzerinden hangi bölgede afetin zararı en fazlaysa özellikle sağlık ve
arama kurtarma birliklerini doğrudan doğruya o bölgeye yönlendirir.''
Uydudan gelen verilerin belirli alanlar için büyütülmesinin ve kuvvetli yer hareketi kayıtlarının da incelenmesinin ardından bölgedeki hasarın tespit edildiğini dile getiren Akın, bundan sonra da bunların haritalara aktarıldığını ve hasar gören konutların tek tek haritada saptanabildiğini belirtti.
Uydu görüntülerinin,
su baskını,
heyelan,
orman yangını gibi afet durumlarında da merkezlerine ulaştığını anlatan Akın, bu veriler üzerinde işlem yaparak ilgili kuruluşlara dağıtımını yaptıklarını söyledi.
Akın, bu uydu görüntüleriyle birlikte Japonlarla ortak geliştirilen bir sistem üzerinden binaları etkileyen ivme değerlerini gösteren kuvvetli yer hareketi kayıtlarını kullanarak depremin eş şiddet haritalarının çizildiğini de anlattı. Akın, Japonlarla ortak geliştirilen Deprem Veri Toplama ve Hasar Değerlendirme Merkezi'ne gelen verilerle birlikte, sistemin içinde daha önce depolanmış nüfus, bina sayısı, altyapı, fay yapısı, daha önce bölgede olan depremlerin sonuçları gibi envanter bilgilerin hızla analiz edildiğini anlattı.
Demir Akın, böylece depremin ardından ilk 15-30 dakika içinde
ölüm, yaralanma, yıkılan yollar ve köprüler, yıkılan ve
hasarlı bina sayısı, barajların durumu gibi tahmini kayıpların hesaplanabildiğini dile getirdi.
Akın, ''Bu bilgilerde depremin tahmini eşşiddet haritası hazırlanır. Hızla kriz merkezine gönderilir. Kriz yöneticileri de ellerindeki güçleri ona göre planlarlar, sevk ederler. İşte bu haritalar, tepe yöneticisinin karar alma yeteneklerini güçlendirmek içindir'' dedi.
-Van'daki depremde neler yapıldı?-
Demir Akın, Van depreminde de bu çalışmaların çok hızlı bir şekilde yapıldığını anlattı. Depremin ardından ilk üç dakika içinde depremin büyüklüğünü, yerini, derinliğini hesapladıklarını anlatan Akın, bu sonuçları kriz merkezlerine, yetkili kuruluşlara ve kamuoyuna da duyurduklarını dile getirdi.
Daha sonra istasyon verilerini kullanarak, eş şiddet haritaları çıkardıklarını, uydu görüntüleri ile çalışmalar yaptıklarını anlatan Akın, böylece 15 dakika içinde hasarın nerelerde yoğunlaştığına dair tahmini raporların çıkarıldığını söyledi.
Depremden yaklaşık 30 saat sonra da yıkılan bina sayılarına ilişkin bilgilere de detaylı şekilde ulaştıklarını dile getiren Akın, ''Az hasarlı binaların tespitini uydudan yapmak zor. Çünkü uydu görüntülerinden binaların sağlam olduğu görülebilir, ancak içine girdiğinizde binada hasar olabilir'' diye konuştu.
Uydu verilerinin deprem öncesinde ve deprem sonrasındaki görüntülerin karşılaştırılması ve bunların işlenmesiyle elde edildiğini belirten Akın, böylece tüm hasar tespitinin uydu teknolojilerinin de yardımıyla elde ettiklerini sözlerine ekledi.
AFAD, dün kamuoyuna, Van ili Merkez ilçesi, köyleri ve Erciş ilçesi Merkez mahallelerinde 7 bin 69 binanın incelendiğini, 3 bin 713 hasarlı-oturulamaz bina (5 bin 250 hane), 2 bin 209 hasarlı-oturulabilir binanın (4 bin 446 hane) tespit edildiğini bildirmişti.