Ergenekon'un nasıl bir
örgüt olduğu, ne zaman kurulduğu, sanıklar arasında üst düzey
emekli askerlerin bulunması sebebiyle Özel
Harp Dairesi'nin (ÖHD) bünyesinde mi olduğu gibi sorular zihinleri meşgul ediyor.
Bu noktada ÖHD'de daha önce görev almış komutanların bu konuda yapacağı açıklamalar önem taşıyor. Bunlar arasında belki de hayattaki en önemli kişilerden biri olan ÖHD'nin ilk kurucularından emekli albay İsmail
Tansu, bu sorulara net
cevap veriyor: "Bunlar kendini milli vazifelerle yola çıkmış gibi gösterebilir ama faaliyetleri tamamen gayri milli. Yaptıkları Türkiye'nin çıkarlarına
hizmet etmez."
İsmail Tansu, 1952-53 yıllarında
Kore Türk Tugayı'nda savaşmış bir
subay. Dönüşte,
Tümgeneral Daniş Karabelen'le birlikte ÖHD'yi kurmuşlar. Rıza Vuruşkan ve
Eyüp Mater de kendileriyle birlikte hareket ediyor.
Kıbrıs'taki direnişi sağlayan Türk Mukavemet Teşkilatı'nın da kurucularından. Kıbrıs İstirdat Projesi'ni hazırlayan kişi. Aynı zamanda teşkilatın Ankara'daki genel koordinatörü. 27
Mayıs darbesine kadar hem ÖHD'de hem de Teşkilat'ta üst düzey görevler aldıktan sonra
darbecilerle ters düşerek 1961 yılında emekli olmuş. 2001 yılında, Mukavemet Teşkilatı'yla ilgili anılarına yer verdiği 'Aslında Hiç Kimse Uyumuyordu' adlı bir de kitap yazdı. Tansu, 'Ergenekon,
Özel Harp Dairesi'nin
sivil uzantılarının olduğu birime verilen kod isimdir' tezine
itiraz ediyor. "Bu, kesinlikle yalandır. Olsa ben bilirim. Ne bizim zamanımızda 1960'a kadar olsun, 60'tan sonra bugüne kadar olsun, benim yakından incelediğim, bildiğim Özel Harp Dairesi ile Ergenekon'un bir ilgisi yok." Daire'nin sivil uzantılarının sadece savaş dönemleri için eğitildiğini, eğitimlerinden sonra memleketlerine gönderildiğini, dosyalarının tutulduğunu ve bir savaş hali oluncaya kadar 'uykuda' kaldıklarını anlatıyor. Bunun haricinde hiç kimsenin kullanılmadığını, teşkilatlandırılmadığını ve başlarında birinin bulunmadığını öne sürüyor. Bugün kendilerine Ergenekon ismini veren örgütü değerlendirirken
27 Mayıs'la bağlantılar kuruyor: "Yaptıkları eylemler memleketin hayrına mı? Her iki dönemde de yapılanlar milli değil. Onları (Adnan
Menderes, Fatin
Rüştü Zorlu,
Hasan Polatkan) ipe götürenler milli bir
dava için hareket ettiklerini söylüyorlardı. Darbeci subaylar milli idi, astıkları ise
hain öyle mi? Yapılan hareket milli bir hareket değildir. Memleketin ne kadar zararına olmuştur? Milli hareket denilemez bunlara. Ergenekon da öyledir. Böylesi gayri milli bir harekete Türklerin tarihinde kutsal bir yeri olan Ergenekon'un isminin verilmesi tuhaf. Gayet tabii ki Ergenekon'un ismini kirletmektir."
İngilizler, Denktaş'ı Hong Kong'da görevlendirecekti
İsmail Tansu, eski
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı yakından tanıyan bir isim. Yıllarca birlikte görev yaptılar. Merhum
Ürdün Kralı Abdullah,
Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser
Arafat ve Denktaş için bazı kaynaklarda ortaya atılan 'Ortadoğu'da İngiliz Üçlüsü' iddiasına şu karşılığı veriyor: "Biliyorsunuz, Rauf Denktaş İngiltere'de hukuk okumuş ve yine İngilizler adına savcı yardımcılığı yapmıştır. Aslında Kıbrıs'ta mücadelesine başlamadan önce İngilizler kendisini o sırada kendi kontrolleri altında bulunan Hong Kong'da görevlendirmek istedi. Hukukî değil siyasî bir görevdi bu. Ancak Denktaş parayı az buldu, gitmek istemedi."
Danıştay saldırısı, ortalığı karıştırmak için yapıldı
Emekli
Albay İsmail Tansu,
Danıştay saldırısıyla ilgili olarak da şu değerlendirmeyi yapıyor: "Görünen şu ki ortalığı karıştırmak için bu saldırı yapılmış. Ortalık karışsın ki bir harekette bulunsunlar." Tansu'ya göre, Ergenekon bir
isyan hareketi. Hurşit
Tolon ve Şener Eruygur'un önemli mevkilerde bulunmuş paşalar olduğunu hatırlatarak, şunları söylüyor: "Görevdeyken darbe yapmayı düşünmüşler mi, kabul edemiyorum. Aklım ermiyor.
Hükümet devirmek milli bir mesele olamaz. Kim olursa olsun seçimle gelmiş olan bir hükümet ancak seçimle gider."