Sismik cihazlar kırıldı. Trol avcılığının rasathaneye zarar vermiş olabileceğini kabul eden
balıkçılar ise, "Yeri bize bildirilmeli." diyor.
İstanbul'da
pazar günü meydana gelen 4,4 büyüklüğündeki deprem,
erken uyarı sistemi ile ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
Depremlerin merkezlerini ve niteliklerini daha sağlıklı tespit etmek için
Marmara Denizi'ne kurulan
Türkiye'nin ilk
deniz dibi rasathanesi ise balıkçı çapalarının azizliğine uğruyor.
Boğaziçi Üniversitesi
Kandilli Rasathanesi ve Deprem
Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Mustafa Erdik, deniz dibine yerleştirilen cihazların balıkçı çapalarına takılarak kırıldığını söylüyor.
Balıkçılar da, denizin dibine inen ve her şeyi toplayan
trol ağlarının sismik cihazlara zarar vermesinin mümkün olduğunu kabul ediyor. Balıkçılar bu yüzden söz konusu rasathanelerin kurulduğu yerlerin kendilerine bildirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Sismik Veri İletim Platformu (SVİP) projesi kapsamında Çınarcık'ın 20 km kuzeyinde bir adet deniz dibi rasathanesi kuruldu. Buradan veri almaya başladıklarını belirten Prof. Mustafa Erdik, Marmara Denizi'ne 4 adet daha rasathanenin kurulması gerektiğini belirtiyor. Erdik, projeyle ilgili şu bilgileri veriyor: "
Cihazların
kabloları çekildi, şu anda indirilmeyi bekliyor. Eğer 4 cihazı daha deniz dibine yerleştirebilirsek büyüklüğü 1, hatta 1'in altındaki depremleri tespit edebileceğiz. Şu anda Türkiye genelinde deprem eşiğimiz 3,5 civarında."
Projeye göre Marmara Denizi'ne yerleştirilen sensörlerden elde edilen veriler fiberoptik kablolarla karadaki istasyona iletiliyor. Oradan da uydu kanalıyla
Kandilli Rasathanesi'ne eşzamanlı ulaştırılıyor.
SVİP projesi ile şu anda ölçülmesi mümkün olmayan mikro depremlerin kaydedilmesi ve tsunami erken uyarı sistemi ile ilgili bilgilerin elde edilmesi hedefleniyor. Deniz dibinden gelen verileri
kayıt altına alan projelerden biri de
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ve Türk
Telekom işbirliği ile 2008 yılında hayata geçirilmişti. Türkiye'nin ilk denizdibi rasathanesi olarak lanse edilen projenin tanıtımı dönemin Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Gülay
Altay tarafından yapılmıştı. "Sismik Veri Platformu-SVİP" adı verilen proje ile Marmara Denizi'ne 5 adet deniz dibi rasathanesi kurulacağı müjdelenmişti. Altay, projenin deprem araştırmaları alanında Türkiye için bir ilk olduğunu vurgulayarak şunları söylemişti: "Projenin en çarpıcı özelliği, yüksek depremsellik potansiyeli olan Marmara Denizi'ndeki faylardaki tsunami olasılığının gelişmiş gözlem teknolojileriyle donatılmış denizdibi istasyonlarıyla tespit edilerek, erken uyarı yapabilecek kapasiteye erişmiş olması." Altay, 5 adet denizdibi rasathanesinin kurulmasının 2009 yılı ortalarına kadar tamamlanacağını ifade etmişti.
BÜ Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, proje kapsamında bir adet rasathanenin kurulduğunu ve şu anda deniz dibinden gelen kayıtları alabildiklerini söylüyor. Proje kapsamında diğer 4 denizdibi rasathanesinin yerleştirilmesi için çalışmalar yapıldığını, ancak birtakım sorunlarla karşılaşıldığını belirten Erdik, "Cihazların atılması sırasında büyük sıkıntılar yaşadık. Daha önce yerleştirdiklerimizi balıkçıların çapaları kopardı. Bazılarının da indikleri yerler çamurlu oldukları için başka yerlere aldık." diye konuşuyor. Diğer cihazların kablolarının çekildiğini ve indirilmeyi beklediğini dile getiren Rasathane Müdürü, cihazların 30-40 bin dolar civarında maliyetle yapıldığını, yerleştirilmesi ve kablo çekilmesinin ise daha pahalı olduğunu söylüyor.
Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü ve deniz dibi rasathanesi
teknik sorumlusu (UDİM) Dr.
Doğan Kalafat da Marmara Denizi'nde istenilen yere cihaz kurmakta sıkıntılar yaşandığını söylüyor. Cihaz konulacak noktalara Denizcilik Müsteşarlığı'nın onay verdiğini belirten Kalafat, "Bazı bölgelerde
boru hatları oluyor, bazıları askerî alana ait olduğundan denizaltıların atış yaptığı yerler oluyor, bazılarında ise fiber kablolar bulunduğundan üzerine cihaz yerleştirmeye izin verilmiyor." diyor. Rasathanelerin kurumu sırasında talihsizlik yaşandığını doğrulayan Kalafat, "Trol avcılarına, bu kadar güvenlik tedbiri olmasına rağmen engel olamadık. Çünkü gece yarısı gelip ağlarını atıyorlar. Bundan sonraki süreçte güvenliğin artırılması için izin aldık. Cihazların etrafına dışarıdan belli olması için şamandıra kurulacak." diye konuşuyor. "Proje deprem ve tsunami erken uyarı sistemine katkı sağlayacak." diyen Kalafat, ilk rasathanenin 10 aydır hassas veriler aktardığını dile getiriyor. UDİM Müdürü, diğer 4 cihazın da önümüzdeki 2 ay içerisinde deniz dibine yerleştirileceği bilgisini veriyor.
Trol avcılığı rasathaneye zarar verebilir
Rastgele Balıkçılar Derneği Başkanı Tuncer
Ünal: Trol avcılığı sırasında sıkıntı yaşanabilir. Çünkü trol ağı denizin dibine bırakılıyor. Ağın dip kısmına ise çapalar ve ağırlıklar tıkılıyor. Bu ağ deniz dibini tarıyor ve ne var ne yoksa topluyor. Bu ağların rasathaneye zarar vermesi mümkün. Bunun çözümü için de rasathanenin kurulacağı yerlerin belirlenmesi ve ticari balıkçıların uyarılması gerekiyor.
Cihazların yerleri bize bildirilmeli
Gırgır balıkçısı
Şaban Çevir: 40 yıldır Marmara Denizi'nde gırgır avcılığı yapıyorum. Biz cihazlarımızla deniz dibindeki kayalıkları, batıkları tespit edip o bölgelere ağlarımızı atmıyoruz. Bu tür çalışmalar yapıldığında balıkçılar bilgilendirilirse cihazların olduğu yerler haritada işaretlenir ve oralara ağ atılmaz. Örneğin deniz dibindeki foseptik borularının yerleri bize bildirilmediği için önceden bu boruları kırıyorduk. Şimdi hepsinin yerleri haritamızda yer aldığından o bölgelere ağ atmıyoruz.