Tutuklu bulunduğu
Bakırköy Kadın ve
Çocuk Tutukevi'nden Beşiktaş'taki
İstanbul Adliyesi'ne getirilen Seki, Turan Çolakkadı'nın odasına çıkarıldı. Avukatı Naim Karakaya'nın da eşlik ettiği Seki, yaklaşık 45 dakika burada kaldı. Seki, daha sonra elleri kelepçeli halde tekrar cezaevi aracına bindirildi. Geniş güvenlik önlemleri altında cezaevi aracına binen Seki, 'Üzgünüm' dediği duyuldu.
218 GÜNDÜR CEZAEVİNDE
Deniz Seki'nin avukatı Naim Karakaya basın mensuplarına yaptığı açıklamada, müvekkilinin tutuklanmasıyla ilgili 17 Haziranda Baş
bakanlık İnsan Hakları Başkanlığına yaptıkları başvurunun ardından başlatılan araştırmayla ilgili Seki'nin bugün adliyeye getirildiğini ve bilgisine başvurulduğunu söyledi.
Karakaya, başkanlığını Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu'nun yaptığı
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığına yaptıkları başvuruda, '24
Şubatta tutuklanan Seki'nin 218 günü bulan ve 'makul olmayan'
tutukluluk süresinin,
davanın görevsiz mahkemede olması nedeniyle uzaması,
görevsizlik başvuruları ile itirazlarının reddi ve tutukluluk incelemelerinin duruşmasız yapılması nedenleriyle araştırma yapılmasını talep ettiklerini' bildirdi.
SEKİ: MAĞDURUM
Seki'nin ifadesinde, 'Bu süreçte
mağdur edildiğini, kimseden değil, ama süreçten şikayetçi olduğunu' belirttiğini kaydeden Karakaya, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığının tespit ve çözüm için bir katkı sunabileceğini, fakat mahkemeler üstünde bir yetkisinin bulunmadığını anımsattı.
Deniz Seki adına
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuruda bulunduğunu da kaydeden Karakaya, bu başvurunun 14 Ağustosta mahkemeye ulaştığını bildirdi.
Karakaya, 'Seki'nin 24 Şubat-1
Ekim 2009 arası 218 günlük uzun tutuklama süresi', 'iddianamede
örgütle ilgili bir
suçlama olmamasına karşın Seki'nin örgüt suçlarına bakan mahkemede yargılanacak olması' ve 'tutukluluk incelemelerinin evrak üzerinden, duruşmasız yapılması' gibi usulsüzlüklerin şikayet başvurularında yer aldığını söyledi.
Başvuruda ayrıca, 'serbest kaldıktan sonra tekrar
tutuklama kararı verilen Seki'nin bir daha dinlenmediği konusu' ve 'yasaya göre, hakkında
yakalama kararı olan bir kişinin kararını tutuklamaya çeviren hakimin, aynı zamanda bunu serbest bırakma yetkisinin olmamasını' şikayet ettiklerini belirten Karakaya,
AİHM'e göre gözaltına alınan kişiyi sorgulayan hakimin 'serbest bırakma' ve 'tutuklama' yetkisinin olması gerektiğini ileri sürdü.
Naim Karakaya, AİHM İç Tüzüğü'nün 39. maddesine göre devam eden hukuk ihlalleri nedeniyle Hükümete
çağrı yapılması konusunda bir talepte bulunduklarını ve bu konuda
tedbir alınmasını istediklerini belirterek, bugüne kadar Seki'nin tutuklanmasıyla ilgili 6 başvuru yaptıklarını ve 60'a yakın dilekçe yazdıklarını sözlerine ekledi.
AA