Dodanlı,
Deniz Gezmiş'in 52 dakikada öldüğünü ifade etti..
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın idam anında
boyunlarına asılan ve ilgili
mahkeme kararının yazılı olduğu "yaftalar" 36 yıl sonra ortaya çıktı.
İdamların "tek gazeteci tanığı" olan Burhan Dodanlı piyasaya yeni çıkan "Hepiniz Suçlusunuz" adlı kitabında yaftaların kendisinde olduğunu açıkladı. Kitabında yaftaların fotoğraflarına da yer veren Dodanlı idam gecesine ilişkin kendi gözlemlerini de yazdı.
Ankara 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı
Tuğgeneral Ali
Elverdi tarafından idamları izlemek için içeriye alınan Dodanlı, o geceye dair kitabını ilk kez idamların hemen ardından yayınlamış ancak kitap Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından toplatılmıştı.
HER ANI İZLEDİ
Türkiye Halk
Kurtuluş Ordusu (THKO) davasını 16 Temmuz 1971'deki ilk duruşmadan son duruşmaya kadar izlediğini belirten Dodanlı, idamların olduğu gece cezaevine nasıl girdiğini de şöyle anlattı: "Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı Ali Elverdi'ye idamları izleyip izleyemeyeceğimi sorduğumda bana 'Resmi görevliler dışında oraya kimse giremez. Ama bütün duruşmaları kesintisiz izleyen biri olarak sen, eğer infazın yapılacağı yerin kapısına kadar gelebilirsen, içeriye almaya söz veriyorum' dedi. Ankara'da olağanüstü bir hareketliliğin yaşandığı 1972'nin 5 Mayıs'ını 6 Mayıs'a bağlayan gece peşimdeki
sivil polisleri atlatarak cezaevinin önüne gitmeyi başardım. Elverdi, beni görünce 'Bu yaptığın delilik, sakın bu durumdan kimseye bahsetme' diyerek içeri aldı."
İDAM GECESİ
İdam gecesinde yaşananları dakika dakika izleyen Dodanlı, Deniz Gezmiş'e ilişkin de şunları aktardı: "Sehpanın altına gelindiğinde, Savcıyla konuşmak istediğini belirten Gezmiş, 'İskemleyi kendim devireceğim' dedi. İskemleyi devirmesi bekleniyordu. Fakat, bir dakikaya yakın bir süre geçtiği halde Deniz Gezmiş'in bu işe yeltenmediği görülünce, cellatlardan biri aniden iskemleyi bir bacağından tutarak çekiverdi. Gezmiş'in ayaklarının ucu 'Küt!' diye alttaki masaya çarptı ve biraz sonra da kasılarak sallanmaya başladı. On dakika kadar geçtikten sonra, Deniz Gezmiş'in hâlâ kıpırdaması, boyun kemiğinin kırılmamış olmasındandı. Boyunun uzun olması nedeniyle ayakları masaya çarpınca bu kırılmayı önlemişti. Bundan dolayı da Deniz Gezmiş'in ölümü için tam 52 dakikanın geçmesi beklendi. Bu süre içinde zaman zaman yapılan doktor muayenelerinin sonuncusunda; Deniz'in ölmüş olduğu saptandı."
"Gizlice almak suç değil"
Galatasaray Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.
Ümit Kocasakal, o gece yaşana olayla ilgili olarak, "Yaftaları gizlice almak, kesin bir hüküm olmadığı için suç teşkil etmez. Suç unsuru olmuş olsa dahi zaman aşımına uğramış olacağından gereksiz bir
tartışma olur. Yalnızca kişilerin aileleri resmi bir başvuru yaparak yaftaların o kişiden alınıp kendilerine verilmesini talep edebilir" dedi.
İdamlardan sonra gizlice aldı
İdamların ardından boyunlarına asılan ve suçlarının yazılı olduğu mahkeme kararının bulunduğu büyük karton yaftaları kendisinin aldığını belirten Dodanlı, "Oraya girmeyi nasıl başardıysam, yaftaları da öyle aldım. Yusuf ve Hüseyin'in yaftaları ipleriyle birlikte boyunlarından çıkartılmıştı. Deniz'in ise ölümü uzun sürede gerçekleşmiş, ağzındaki salyalar yaftanın üzerine dökülmüştü. Eli titreyen cellat yaftayı Deniz'in boynundan çıkartırken ipini kopartmıştı" dedi. Dodanlı "Kitabı ilk çıkardığım dönemde de Deniz Gezmiş'in iskemleyi kendisinin devirmediğini yazınca çok
eleştiri almıştım" diye konuştu.
SABAH