Van'da 3 ay kadar önce kurulan Van Genç İletişimciler Derneği (VANGİDER)'nin düzenlediği 'Toprakla Barış' konferansında konuşan
Mehmet Altan, demokratik
açılımla ilgili önemli tespitlerde bulundu.
Altan, bu topraklar üzerinde yaşayan insanların, farklı ırk, mezhep, din gözetimi yapmaksızın birlikte yaşamayı ve geçmiş miraslarına sahip çıkmayı kabullendikleri zaman sorunun kalmayacağını vurguladı.
Altan, bu topraklar padişahlıktan sonra
Cumhuriyet'e geçilirken değişen bir durum olmadığını savunarak, geçmişte padişahlık sisteminin yerini Cumhuriyet bürokrasinin aldığını kaydetti.
Altan, "Padişahlıktan Cumhuriyet'e geçerken sanayileşen ve üreten bir
toplum olamadık. Geçmişte olduğu gibi yine
tüketim toplumu olduk.
Temel anlayış
şapka giy, baloya git, kravat tak, sinemaya git ve batının değerlerini örnek al. Tüketici isen modernsin ve tüketimi iyi yapmıyorsan o zaman gericisin. Kavramların içi boşaltılınca sorunlar baş göstermeye başladı." diye konuştu.
Bugün yaşanan sorunların devletin kendi vatandaşının temel hak ve özgürlüklerini vermekte direnmesinden kaynaklandığını iddia eden Altan, 'Ceylan'ın ölümü ile uğraşmayın, bu uğraşınız ülkenin birlik ve bütünlüğüne zarar veriyor' anlayışının bu ortamda
komik kaçtığını ifade etti.
Belli bir kesimin bir
takım korkularının olduğuna işaret eden Altan, bu kesimin makamlarını koruma, egemenliklerini sürdürme gayretinin olduğunu ileri sürdü.
Demokratik açılımın,
Kuzey Irak'tan kaynaklanan ve
sınır ötesi operasyonla tetiklenen, Beyaz Saray'a taşınan bir süreçle başladığını hatırlatan Altan, bu açılımın içeride Cumhuriyet'in anti demokratik yapıları tarafından belli bir duruşla karşılandığını dile getirdi.
Altan, şunları söyledi: "Burada '
PKK bir neden mi bir sonuç mu? sorusunun cevabı önemlidir. Eğer PKK'yı neden olarak görüyorsanız demokratik açılımda
gönüllü değilsiniz anlamına gelir. Sorunun temelinde
bölge insanın temel hak ve hürriyetlerinin ilga edilmesine bağlanırsa o zaman bu sorun daha kolay çözülür. Elektrik'i bulan Edison'dur. Ama Edison ne Tük, Ne
Kürt, ne Arap ne de Müslüman'dı. Ama hepimiz bu elektriği kullanıyoruz.
Türkiye demokratikleşmeyi dünyada olup bitenleri inkâr ederek yaklaşamaz. 'Türkiye'nin kendine has durumu' var anlayışından vazgeçmek gerekiyor."
12 EYLÜL ANAYASASI DEĞİŞMELİ
Rejimini temelini 12
Eylül Darbe Anayasası'nın oluşturduğuna işaret eden Altan, Türkiye'de
siyasi partiler yasası gibi yasaların tümü askeri
darbe anayasası uygun gördüğü yasalar o döneme ait olduğunu aktardı.
Bu sebeple,
12 Eylül Anayasası değişmeden demokratikleşmenin ve AB uyum sürecinin başarılı olma şansının olmadığını kaydeden Altan, devleti insanına karşı koruyan değil, insanı kutsalın kutsalı haline getiren bir demokratik anayasanın yeniden hazırlanması gerektiği üzerinde durdu.
Altan, mevcut rejimin değişmesi, bu topraklardaki sorunlar AB istikametinde atılacak adımlarla çözüleceğini ifade etti.
Altan, bir soru üzerine, demokratik açılımın muhatabının
mağdur olan
halk olması gerektiğinin üzerinde durdu.
VANGİDER Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Topçuoğlu ise
dernek olarak Van'daki yerel basının çıtasını yükseltme, birlikte yaşama ve meslektaşlarının eğitimine katkı sunmak için çaba göstereceklerini belirterek, bunu yaparken ülkenin, bölgenin ve ilin temel sorunlarının çözümüne yönelik katkı sağlamayı bir görev olarak bildiklerini açıkladı.
(CİHAN)