Demirel ve Cindoruk'a tarihi cevap

Radikal Gazetesi'nden Hasan Celal Güzel, Demirel ile Büyükanıt arasındaki tartışmaya değindi, Cindoruk'u yorumladı. Güzel, bir de şükretti. Neden mi?

Demirel ve Cindoruk'a tarihi cevap

Sevgili okuyucular, Demirel için yakınları ‘Beyefendi’ derler. Beyefendi’nin eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt Paşa için söylediklerini duyunca neredeyse gülmekten katılacaktım. Beyefendi, Büyükanıt Paşa’nın ‘hasta devlet’ açıklamasına tepki gösterirken, “Hiç kimse kendi iktidarsızlığını, güçsüzlüğünü devlete yüklemesin. Eğer bozuk bir şey vardıysa düzeltselerdi. Bozuk bir şey varsa, düzeltmek devleti yönetenlerin işidir” buyurmuşlar... İktidarsızlığın âlâsı Efendim, Beyefendi’yi yakından tanımıyorsanız, hele onun düz mantık söylemlerine alışık değilseniz, ‘Canım ne var bunda bu kadar gülecek?’ diyerek itiraz edebilirsiniz. Aslında bu ‘devlet savunuculuğu’ görüntüsünün altında neler yok ki?... Evvelâ unutmadan şunu sorayım: Beyefendi, sahiden zât-ı âlilerinin devrinde ‘devletlûlar’ dinlenmez miydi? Çok iyi bilirsiniz ki bal gibi dinlenirlerdi. Hem de kocaman düğmeler şeklindeki komik ‘böcekler’ ile... Başbakanlık Müsteşarlığı’na vekâlet ederken bu cihazlardan odanızda az mı yakalamıştık?.. Lâkin, yiğidi öldür, hakkını ver demişler... Zât-ı devletlerinin de hakkını vermek gerekir, zira dinlendiğinize dair hiçbir zaman yaygara yapıp ortalığı karıştırmamıştınız. Daima ‘kırık’ kolunuz hep yen içinde kalmıştı vesselâm... Sözün kısası, hiçbir zaman güçsüzlüğünüzü, iktidarsızlığınızı göstermediniz. Nasreddin Hoca fıkrasındaki gibi, kaybettiğiniz anahtarınızı karanlık bodrumlarda aramaya çekindiniz. Sıkışınca da şapkanızı alıp gittiniz... Büyükanıt Paşa da bir âlem Efendim, aslında ben Büyükanıt Paşa’yı severim. Milliyetçi, vatanperver ve değerli bir komutanımızdır. Özkök Paşa kadar olmasa da, demokratik rejime ve hukuka epeyce bağlı kalmış, CHP’nin ve jakoben çevrelerin bütün tahriklerine rağmen TSK’nın darbe yapmasına müsaade etmemiştir. Eee, her güzelin bir kusuru olurmuş ya, bizim tonton paşamızın da ufak bir rejim kusuru varmış; sizin anlayacağınız birazcık ‘hâmile’ imiş... Nitekim, Mehmet Ali Birand’ın sorularına cevap verirken, 27 Nisan Muhtırası için, ‘Cuma akşamı oturdum yazdım’ diyerek bu antidemokratik eylemini savunmaya çalışıyor. Paşam, darılma kızma ama sen böyle aklına geldikçe Hükûmete muhtıra yazarsan, beni dinliyorlar diye şikâyet etmeye de hakkın olamaz. Zira, antidemokratik, rejime ve hukuka aykırı hareket edenlerin dinlenmeyi de göze almaları gerekir. Ayrıca, Şener Eruygur’dan Büyükanıt Paşa’nın eşi hakkında bilgi bulunan bir dosyanın çıkması da, aslında dinlenilme eyleminin de çok taraflı olduğunu göstermez mi?..

HASAN CELAL GÜZEL HALİNE ŞÜKRETTİ - SEBEBİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

<< Önceki Haber Demirel ve Cindoruk'a tarihi cevap Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER