Savaş, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in kendisini 'süreci öngörerek bilinçli bir şekilde başsavcı atadığını' söyledi.
Vural Savaş,
Refah Partisi davasıyla
darbeyi önlediğini iddia etti.
O dönemde
Yargıtay'da seçilen adaylar arasında ikinci sırada olmasına rağmen Demirel'in kendisini
tercih ettiğini hatırlatan Savaş, şöyle konuştu: "Demirel'in beni özellikle seçtiğini bilmiyordum, kendisi açıklamış. O günlerde şikayete gelenlere, 'Hiç merak etmeyin, bundan sonra bu işler hukuk yoluyla hallolur. Öyle bir başsavcı seçtim ki bu sıkıntıları hukuk yoluyla aşmayı başarır bu adam.' demiş. Bunu öğrendikten sonra seçimimin tesadüfi olmadığını, Demirel'in beni bilinçli olarak atadığını anladım." Savaş, Demirel'in Genelkurmay'a brifing almaya gittiği 17 Ocak 1997 günü kendisinin de başsavcılık görevine başladığını hatırlatıyor. Demirel geçen hafta
Aksiyon Dergisi'ne verdiği röportajda, 28
Şubat sürecinin Genelkurmay'ı ziyaretiyle başladığını ifade etmişti.
Vural Savaş, başsavcı seçildikten sonra iktidardaki
koalisyon ortağı Refah Partisi'ne (RP)
kapatma davası açtığını, bunun da askerî müdahaleyi önlediğini savunuyor. Savaş'a göre,
Amerika bir darbe için düğmeye basmış, kendi güdümündeki medya, işadamları,
sivil toplum kuruluşları, ordu içinde azınlıkta olan unsurlar ve bazı tarikatların desteğiyle askerî müdahalenin zeminini hazırlamaya başlamıştı. Savaş, kendisinin askerin etkisi altında hareket etmediğini, aksine darbe yanlısı askerlerin elindeki kozları aldığını iddia ediyor: "Darbe yapmak isteyen askerlerin en çok benden rahatsızlık duymaları lazım, 'Tam darbenin şartları oluşuyordu, adam RP'ye
kapatma davası açtı bizim müdahale yapmamızı engelledi.' diye düşünmüşlerdir. Hukukun işlememesini, rejimin tıkanmasını isteyenler ne partilere kapatma davası açan savcıdan hoşlanır, ne de kapatma kararı verip rejimi işleten
Anayasa Mahkemesi'ni ister."